BAHÇELİ VEYA ARKA BAHÇELİ..

Ülkü Ocakları Genel Başkanlığı yapmış, 2 çocuk babası olan öğretim görevlisi Sinan Ateş öldürüldü. Hem de güpe gündüz Ankara’nın göbeğinde…. Sinan Ateş misyonu taşıyanlara da gözdağı verildi. Mafya, siyaset, uyuşturucu üçgeninde işlenen bu alçak cinayet Ülkü Ocaklarından MHP’li vekile, Vekilden iki özel harekat polisine kadar uzandı… Üstelik o iki polisten birinin uyuşturucu kaydı var(!)… İBB Başkanına terörist aldı diyen İçişleri Bakanı Soylu, uyuşturucu kaydı olan bir ismin nasıl polis yapıldığını Türk Milletine açıklamak zorundadır. Hapis cezası olan şahısların ortalıkta nasıl dolaştığını, tetikçilik görevine kimlerin göz yummasıyla devam ettiğini açıklamak zorundadır. Soylu’nun istifasını gerektirecek belki 40 olay oldu ama o koltuğunda oturuyor. Anlaşılan o ki, suç ortaklıkları koltuğunu garanti ediyor.

Bir akademisyen MHP’nin değişim, dönüşümüne… Veya Türklüğü mollaya satmalarına uyum sağlamadığı için mi öldürüldü?…

Veya, sosyal medyada iddia edildiği gibi;

Peker Nisan ayında açıklayacağını söylediği bilgilerin kasetini Sinan Ateş’e gönderdiği için mi katledildi?

Ortam karanlık… Bilgiler karışık… Hava kurşun kadar ağır…

Namuslu, masum insanlar için cehennem yerine dönen ülkem.

Yaktığınız ateş Nemrut gibi ateşiniz olsun!

***            ***          ***

Cumhur İttifakı susuyor. Pardon, Bahçeli kendilerini eleştirenleri tehdit ediyor… Tek bir arkadaşını vermeyecekmiş(!)… Niye? MHP’lilere suç işleme özgürlüğü mü verildi?

Bu durumda; siz hangi ülkenin derin devletine çalışıyorsunuz diye sorsak suç mu işlemiş oluruz? Suç ise, kime, neye, hangi uzantıların nasırına dokunmuş oluruz?

Arkasından; “Bizim Cumhurbaşkanı adayımız bellidir” dedi. Ne alaka diyeceksiniz.. O gerekli yerlere mesaj yolladı. Adamlarımı alırsanız desteğimizi çekeriz mesajı… İçişleri Bakanına “bizimkilere dokunma” mesajı… Ve konuyu taze tutanlara tehdit…  Mesaj alınmış olmalı ki, MHP ile içli-dışlı bir Savcı davaya monte edildi. Soylu yakalanacak bir kişi kaldı dedi. Yakalanınca konu kapatılacak, arkasındakiler araştırılmayacak demektir.

Uyuşturucu çeteleri işin içinde… Sonra öğreniyoruz ki, bu çeteleri İstanbul Maltepe’de halk uyuşturucu nedeniyle protesto etmiş. Bu çeteler halka kurşun sıkmış. Ölen olmuş ama tutuklanan yok… Kim bilir daha duymadığımız ne rezaletler vardır…

Ülkemiz Mafyokrasi yönetimine geçeli çok oldu.

Bahçeli Sinan Ateş’e sahip çıktığı için Kılıçdaroğlu’nu bir mafya lideri gibi tehdit ediyor.

Kendisine “yürüyen buda kılıklı adam” diye hitap edip tehdit eden yer altı dünyasından Alaeddin Çakıcı’yı hapisten çıkaran Arka Bahçeli…

Adayımız Erdoğan diye bas bas bağırarak, aslında yasa masa tanımıyoruz diyor. Rejim değişikliğinin mimarı olarak Türk Milletine ve Cumhuriyete ihanete devam ediyor.

Kılıçdaroğlu  Cumhur İttifakının Anayasaya tecavüz ilanına teslim oluyor. Tıpkı geçersiz oyların sayılmasını kabul ettiği gibi… T.C. Devletinin rejimini değiştirecek oylamaya katılarak meşrulaştırdığı gibi…. Zannedersiniz ki muhalefet değil, Cumhur İttifakını ayakta tutma derneği başkanı.

Utanmadan;

“Ne yapabilirim, YSK AKP’nin emrinde bir kurum” diyor.

Farzedin ki , işgal edilmiş bir ülkede yaşıyoruz(ki, durum işgalden farksız).  Bütün kurumlar işgal ordularının elinde. Ne diyeceksiniz? “Her kurum işgal altında, ne yapabiliriz ki” diyerek Türk Milletine teslim olması ve direnmemesini mi söyleyeceksiniz?

Seçim sonuçlarını kabul etmediler diyelim. Aynı şartlar geçerli olduğuna göre, teslim olurken seçmenin oylarını da teslim mi edeceksiniz? Sizler kimsiniz? Aynı elin oynattığı Karagöz İle Hacivat gölge oyununun oyuncuları mı? Ülkemiz kapkaranlık bir tünele sokulurken, ray değiştirip, ülkeyi aydınlık bir tünele sokamayacaksanız, kalabalık etmeyin yeter. Özdağ sizlere “sarı muhalefet” derken ne kadar haklıymış.

Turuncu meclisin Turuncu sakinleri… İhanetin iş birlikçileri sizi…

Meclis-i Mebusan’ın 21. Yüz yıl versiyonu ile karşı karşıyayız!

Gazi Mustafa Kemal Atatürk Kurtuluş Savaşını Meclis-i Mebusan ile birlikte yapmadı. T.C. Devletini Meclis’i Mebusan üyeleri ile kurmadı.

Biz başımızın çaresine bakarız!..

Türkiye Cumhuriyeti Devletini Anadolu’ya  gömmenize izin vermeyeceğiz!

İhanetin nedeni olmaz, BEDELİ OLUR! İhanet eden bedel ödemeyi de göze almış demektir!

Zahide UÇAR (24.01.2023)

Not: Rahmetli Sinan ATEŞ’in katili olduğu söylenen Özyağcı kayıp? Kaçtı mı, kaçırıldı mı? Konuşmasın diye öldürüldü mü? Adil Öksüz yaşıyorsa, Erdal Özyağcı’da yaşıyordur(!)..  Sahi, Öksüz’ü niye unutturdular? Kara kutu Öksüz’ü? Kutu açılmasın diye mi?

Ülkü Ocakları Genel Başkanlığı yapmış, 2 çocuk babası olan öğretim görevlisi Sinan Ateş öldürüldü. Hem de güpe gündüz Ankara’nın göbeğinde…. Sinan Ateş misyonu taşıyanlara da gözdağı verildi. Mafya, siyaset, uyuşturucu üçgeninde işlenen bu alçak cinayet Ülkü Ocaklarından MHP’li vekile, Vekilden iki özel harekat polisine kadar uzandı… Üstelik o iki polisten birinin uyuşturucu kaydı var(!)… İBB Başkanına terörist aldı diyen İçişleri Bakanı Soylu, uyuşturucu kaydı olan bir ismin nasıl polis yapıldığını Türk Milletine açıklamak zorundadır. Hapis cezası olan şahısların ortalıkta nasıl dolaştığını, tetikçilik görevine kimlerin göz yummasıyla devam ettiğini açıklamak zorundadır. Soylu’nun istifasını gerektirecek belki 40 olay oldu ama o koltuğunda oturuyor. Anlaşılan o ki, suç ortaklıkları koltuğunu garanti ediyor. - 578e1966c03c0e14a4cfa17f

Yorumlar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir