Başörtüsü? Laiklik!
KUR’AN; Evrensel Ahlâkî İlkeler!
‘Din = başörtüsü(+namaz?)’ algısını, memleketin başına belâ ettikleri yetmemiş ki bir de yasal güvence istiyorlar. Kur’an’dan bilgisizler de; bu konunun bir yem olduğunu ve sonunda, Atatürk ve atalarımızın çok zorlu mücadelesi ile oluşturdukları anayasayı/Cumhuriyeti yok etmek için, sürekli-yıllardır kullandıklarını farkedemediğinden; bir türlü uyanamıyor ve yangına körükle gidiyor.
Biri de çıkıp, ‘memleketin sınırsız(geçim,ahlâk…)sorunu varken, devletin adaletine güven sıfırken; sizin, Kur’an/din deyince aklınıza sadece başörtüsü mü geliyor, koskoca kâinatın/muhteşem evrenin sahibi Tanrı’nın tek derdi kadınların saçı mı/başının örtüsü mü?’ diye cesaretle soramıyor!?
Bir kere de, aydın geçinenler, altıbin küsür ayetlik koskoca Kitap Kur’an’ın ahlâk konusunda söylediklerini araştırsa, anlatsa ve ‘başörtüsü tapıcı-sömürücüleri’ köşeye sıkıştırsa, bilgisel üstünlükle; sürekli Allah’a iftira eden bu zalimleri sustursa!
Yıllardır ülkenin bütün kaynaklarını, enerjisini sömüren, yok eden ‘başörtüsü ve özgürlüğünü’ konuşmaktan bıktık-yorulduk, yeter artık; birazcık da, ‘insan’ inşâ eden ‘Kur’an’ın Ahlâk Ayetlerine Özgürlük’ diye haykıran olsa!
Aslında işin özü şu! Kur’an’da var-yok tartışmasına bile gerek yok! Hiç kimse/hiçbir kurum topluma, inandığını(her ne olursa olsun),’din budur-böyle olmak zorunda’ diyerek dayatma ya-pa-maz/yap(a)mamalı! Laiklik ilkesi, öylesine yerleşmiş-kökleşmiş olmalı, öylesine korunmalı ki, ‘inanç’ devlet yönetimi ve toplumsal ilişkilerde tartışılacak değer olmaktan çıkarılmalı, bireysel tercih olarak kalmalı!
Saptırıcı-satıcıların iftiralarının aksine, gelelim GERÇEK/KUR’AN’a; (kısaltarak)seçtiğim,
‘uyarı-öğüt ayetlerinin’
bizlere söylediklerine!?
(Kalem,52)”KUR’AN bütün insanlığa yönelik bir öğüt ve uyarıdan başka bir şey değildir/insanlığa öğüt içeren bir çağrıdır.”
(Alâk,6,7)”İnsan, kendini yeterli gördüğünden/kimseye muhtaç olmadığına kanaat getirir, öğrendiklerini Rabbinden soyutlarsa, aşırı derecede azabilir/kendini tanrılaştırır. Çünkü insan bildikleriyle kendisini her türlü ayrıcalığın üstünde görür.”
(Kalem,10-14)”Sürekli yemin eden aşağılık düzenbazlara, devamlı kusur arayıp laf taşıyan iftiracılara, iyiliğe hep engel olan/hak-hukuk tanımayanlara, saldırgan ve boğazına kadar suça batmış, kaba, acımasız zorba, kişiliksiz soysuzlara, insanlara hiçbir yararı dokunmayanlara, mal ve çocuklarla şımaranlara/servet sahibidir diye, sakın boyun eğip yakınlık gösterme/itaat etme!”
(Müzzemmil,20)”Karşılıksız harcamada bulunun/kazandıklarınızdan yoksullar için pay ayırın.”
(Duha,9,10)”Sakın öküze/yetime kötü davranma. Yoksulu/isteyeni hor görme/aşağılama/azarlama/haksızlık yapma.”
(Tekasür,1,2,8)”Ey insanlar! Çokluk yarışı/mal, mülk, evlat çokluğuyla gösteriş hırsı sizleri öyle aldatıp oyalıyor ki, bu tutumunuzu ölünceye dek sürdürmektesiniz. Hırsla elde ettiklerinizin, dünyada başınıza açtığı cehennemî felâketler yanında, ahirette de, size verilmiş olan her nimetten sorguya çekileceksiniz!”
(Hümeze,1,2)”VAY haline iftira atanın ve ayıp-kusur arayanın! O ki, mal/servet toplayıp onu durmadan sayar durur.”
(Beled,10,11)”Ona yürüyeceği belirgin iki yol/doğruyu ve yanlışı gösterdik. Fakat o zor olana yanaşmadı/zor yolu aşmaya girişemedi.”
(Sâd,26)”İnsanlar arasında adaletle karar ver, duygularına kapılarak taraf tutma/boş arzularına uyma!”
(A’raf,74)”Ülkenizde bozgunculuk yaparak karışıklık çıkarmayın.”
(Furkan,52)”Ortak koşucu inkârcılara boyun eğme.”
(Şuara,151,152)”Ülkede güzel işler yapmayıp, bozgunculuk yapan ve aşırı derecede savurganlık önerenlerin peşinden gitmeyin.”
(Şuara,181,182,183)”Ölçüyü tam uygulayın. Kandıranlardan olmayın. Doğru ölçek/şaşmaz teraziyle tartın. Halkın hakkını çalmayın ve ülkede kötülük yaparak karışıklık çıkarmayın.”
(Ölçek-tartı-terazi; kök anlamları araştırılmalı!)
(Kasas,76)”Şımarma!”
(Kasas,77)”Ülkene/halkına ihanet etme/yeryüzünde haksızlık ve zulümle, bozgunculuk yapmayı arama!”
(İsra,13,15)”Her insanın, yaptıklarını kaydeden hayat defterini/hard diskini boynuna taktık/kaderini kendi kişisel/özgür seçimine bıraktık. Diriliş gününde, kendisi için bir kayıt/hayat filmi halinde çıkaracağız. Doğru yola gelen kendisi için gelir, yoldan çıkan da kendisine eder. Kimse başkasının suçunu yüklenmez.”
(İsra,29)”Ne cimri ol ne de israf et. Cimrilik pişmanlığa, israf yoksulluğa yol açar.”
(İsra,37)”Yeryüzünde büyüklük taslayarak/böbürlenerek dolaşma! Çünkü sen ne yeri yarabilirsin ne de boyca dağlara erişebilirsin.”
(Yunus,89)”Doğruluktan ayrılmayın, bilgiden yoksun kimselerin yolunu izlemeyin.”
(Hud,85)”Ölçüyü ve tartıyı adaletle tam uygulayın. Halkın hakkını eksik vermeyin, bozgunculuk/hortumculuk yaparak yeryüzünü/ülkenizi ekonomik sıkıntıya sokmayın.”
(Hicr,55)”Sakın umutsuzluğa kapılanlardan olma.”
(En’am,152)”Yetim, ergenlik çağına gelene kadar onun çıkarlarını en iyi şekilde koruyun, malını yemeyin/yetim mallarına karşı çok dikkatli olun. Ölçü ve tartıya tam olarak, adaletle uyun. Kişiye gücünün yetmediğini yüklenmeyin. Konuştuğunuzda/bir görüş belirttiğinizde yakınlarınız aleyhinde de olsa adil/doğru olun.”
(Saffat,138)”Ders almak için, hâlâ aklınızı kullanmayacak mısınız?”
(Lokman,17)”Salât-ı ikâme ederek/çok çalışarak bilgini, bilincini artır. Her zaman kendinle yüzleş! Topluma çıktığında iyiliği söyle, kötülükten vazgeçirmeye çalış. Başına gelen sıkıntılara/her türlü zorluğa karşı azimli, kararlı, mücadeleci ol. Asla gevşeme!”
(Mümin,56)”Kur’an aleyhinde atıp tutanların/kendilerine ulaşmış hiçbir belge ve yetki olmaksızın mücadele edenlerin, bilimsel bir dayanakları yoktur. Hepsinin içinde asla ulaşamayacakları bir büyüklük hastalığı/tatmin edemeyecekleri bir kibir/üstünlük özentisi/küstahça bir kendini beğenmişlik vardır.”
(Zâriyat,20,21)”Aklı başında olan/bilinçli olarak inanan kimseler için bu dünyada çıkarılacak dersler/ibret verici kanıtlar vardır. Hatta bizzat kendi bedeninizde. Bir görebilseniz!”
(Nahl,17)”Hâlâ/siz hiç düşünmez misiniz?”
(Nahl,92)”Birbirinizi aldatmak için, yemin etmeyin/yeminlerinizi aranızda kötüye kullanıp, bozgunculuk aracı yapmayın.”
(Enbiya,67)”Sizin aklınız yok mu/hâlâ aklınızı kullanmayacak mısınız/işletmeyecek misiniz?”
(Secde,9)”Ne kadar da az şükrediyorsunuz/çok az teşekkür ediyorsunuz!”
(Nâziat,18)”Arınmaya niyetin var mı/arınıp temizlenmeye hazır mısın?”
(Rum,10)”Kötülük yapanların sonları çok kötü oldu.”
(Mutaffifin,1,2,3)”İnsanlardan birşey alırken ölçüyü tam uygulayan, fakat kendilerinden verirken eksik vererek hile yapanlara yazıklar olsun.”
(Bakara,42)”Doğruyu yanlış ile karıştırmayın, bile bile gerçeği gizlemeyin/saçmalık ve tutarsızlık ile kirletmeyin.”
(Bakara,168)”Ey insanlar! Yerin helâl ve temiz ürünlerinden yiyin/helâl ve temiz olan her şeyden yararlanın!”
(helâl-temiz; kök anlam araştırması!?)
(Bakara,181)”Dinlediği ve kabul ettiği vasiyette, değişiklik yapan/tahrif eden vebal altındadır.”
(Bakara,191)”Bozguncularla uğraşmak, savaşmaktan daha zorludur.”
(Bakara,195)”Sahip olduklarınızda yoksulların, ihtiyaç sahiplerinin hakları vardır/harcamalarınızı hakça yapın. Hak sahiplerinin haklarını vermeyerek kendinizi tehlikeye atmayın. Dürüst davranın!”
(Bakara,204,205)”Bazı insanların, dünya hayatı hakkındaki görüşleri/sözleri hoşuna gider. Kalbindekine Allah’ı şahit tutar/sözlerini hep yeminle noktalar. Hâlbuki o, düşmanlıkta en amansız olandır/üstelik tartışmada şon derece ustadır. Hâkimiyeti eline alır almaz yeryüzünde bozgunculuk çıkarmaya, ekini ve nesli/ekonomiyi ve insanları yok etmeye/yıkıma uğratmaya çalışır.”
(Bakara,208)”Hepiniz barıştan yana tavır alın/hep beraber barış içinde olun.”
(Bakara,217)”Fitne/zulüm-baskı-şiddet/karışıklık çıkarmak, adam öldürmekten daha kötüdür/daha ağır bir suçtur.”
(Bakara,219)”Kazandığınızın, ihtiyacınızdan fazlasını/verebileceğinizi paylaşın.”
(Bakara,220)”Yetimleri, erdemli kişiler olarak/mallarını muhafaza ederek, haklarını koruyarak yetiştirmeniz en doğru olandır.”
(Bakara,231)”Kadınlarla boşandığınızda, istemedikleri halde işkence çektirircesine yanınızda tutmayın.”
(Bakara,232)”Kadınlarla boşandıktan sonra, uygun birini buldukları takdirde evlenmelerine engel olmayın.”
(Bakara,244)”Saldırıya uğradığınızda hak ve özgürlüğünüzü korumak için savaşın.”
(Bakara,264)”İnsanlara gösteriş için yardımda bulunan kimse gibi; yaptığınız yardımlarınızı başa kakarak, gönülleri kırarak/yüze vurmakla boşa çıkarmayın.”
(Bakara,267) “Kazandıklarınızın ve yerden çıkan nimetlerin temiz, helâl olanlarından yardım olarak verin. Size verilse hoşlanmayacağınız kadar kötü olan mallarınızı, yardım olarak vermeyin.”
(Bakara,271)”Sosyal yardımlarınızı açıktan vermeniz güzeldir. Ama yapacağınız yardımı yoksullara hissettirmeden/gizliden verirseniz böylesi daha güzeldir, bu kötülüklerinizin bir kısmının kapanmasını sağlar.”
(Bakara,273)”Yapacağınız yardımlar, çalışmaya güç yetiremeyen yoksullar içindir. Bilmeyenler, onurlu davranışlarından/iffetlerinden, onları zengin sanır. Yüzsüzlük ederek insanlardan istemezler/kimseyi rahatsız etmezler.”
(Bakara,282)”Birbirinize vadeli olarak borçlandığınız zaman, bu durumu yazarak belgelendirin/yazılı senet haline getirin.”
(Bakara,286)”Kişinin kendi emeği ile kazandığı lehine, başkalarının sırtından kazandığı aleyhinedir.”
(Enfal,46)”Birbirinizle çekişmeyin/birbirinize düşmeyin. Sonra gevşersiniz/zayıflayıp gücünüzü yitirirsiniz, devletiniz elden gider! Her türlü güçlüğe göğüs gerin/kararlı, azimli, mücadeleci olun.”
(Âli İmran,17)”Erdemliler; inandığı yolda azimli, kararlı, mücadeleci, dürüst olan, elindeki mallarından hayra/iyiliğe harcayanlardır/insanlara yardım edenlerdir.”
(Âli İmran,66)”Biraz bilginiz olan şey hakkında tartıştınız! Peki hakkında hiçbir bilgiye sahip olamadığınız bir konuda nasıl tartışabiliyorsunuz?”
(Âli İmran,134)”O erdemliler ki, bollukta ve darlıkta, yardım için kazançlarından yoksullara pay ayırırlar, öfkelerini kontrol ederler, insanların kusurlarını görmemezlikten gelirler.”
(Âli İmran,139)”Zalimlere, yeryüzünde fesat çıkaranlara karşı, cesaretinizi yitirmeyin/çabanızda gevşeklik göstermeyin, işleriniz iyi gitmediğinde de üzülmeyin.”
(Ahzab,5)”Evlatlık aldığınız çocukları, gerçek babalarının isimleri ile/öz babalarıyla bağlarını kesmeyecek biçimde çağırın.”
(Ahzab,48)”Ortak koşucu inkârcılara ve ikiyüzlülere itaat etme, sakın uyma/boyun eğme, onların baskılarını önemseme/aldırma.”
(Nisa,2)”Yetimlere mallarını verin; onların iyi mallarını kötü mallarınızla değiştirmeyin. Yetimlerin mallarını kendi mallarınıza karıştırarak, kendi malınızmış gibi yemeyin. Kuşkusuz bu büyük bir vebaldir/büyük suçtur.”
(Nisa,5,6)”Yetim mallarını gereksiz yerlerde harcayarak çarçur etmeyin, o mallarla, o yetimleri büyütün, gereksinimlerini güzelce karşılayın ve eğitimlerini sağlayın. Yetime mallarını teslim ederken, onlar adına yanlarında tanık bulundurun/noter huzurunda teslim edin.”
(Nisa,71)”Tedbiri hiçbir zaman bırakmayın/önleminizi alın.”
(Nisa,84)”Sen yalnız kendinden sorumlusun.”
(Nisa,127)”Kimsesiz kadınlar ve yetimleri ve ezilmiş/çaresiz çocuklar için, hakkaniyetli olmalı/doğrulukla bakmalı/adaletli davranmalısınız.”
(Nisa,162)”Salât-ı ikâme ederler/Vahyi okurlar ve onunla arınırlar.”
(Hadid,7)”Sahip olduklarınızla, ihtiyaç sahiplerine yardım edin/ihtiyaç sahiplerinin varlıklarınız üzerinde hakları vardır.”
(Hadid,24)”Kendini beğenip övünenler/şımaranlar/küstahça davrananlar, cimrilik yapıp insanlara da cimriliği tavsiye/telkin eden kimselerdir.”
(Muhammed,38)”Kim cimrilik yaparsa, aslında kendi aleyhinde cimrilik yapmış olur.”
(Rahman,60)”İyiliğin karşılığı, iyilikten başka birşey olabilir mi?”
(İnsan,9)”İhtiyaç sahiplerine yedirenler; yedirdikleri kişilere: ‘Sizden ne bir karşılık ne de bir teşekkür beklemiyoruz’ derler.”
(Nur,4)”İftira edenlerin ömür boyu tanıklığını kabul etmeyin/onların sözlerine güvenmeyin. Çünkü iftiracılar, toplumu içten çürütürler.”
(Hac,30)”Yalan söz söylemekten kaçının/yalan sözden sakının.”
(Münafikun,4)”İkiyüzlüleri gördüğün zaman fizikî görünüşleri/cüsseli yapıları hoşuna gider. Konuşurlarsa sözlerine kulak verirsin! Onlar boylu porslu, sanki hint kumaşı elbise giydirilmiş kereste/kütük gibidirler. Her kuvvetli sesin kendilerine karşı olduğunu sanırlar. Onlar düşmandır, onlardan kaçınıp sakının/onlara karşı dikkatli olun!”
(Hucurat,11)”Bir topluluk diğer bir toplulukla alay etmesin. Belki onlar kendilerinden daha iyidirler! Birbirinizi karalamayın, birbirinizi küçük düşürücü kelimelerle çağırmayın/küçümsemeyin!”
(Hucurat,12)”Hakkında kesin bilginiz olamayan konularda, yorumlarınızla zanda bulunmaktan/zandan çok sakının/aşırı kuşkucu olmayın. Çünkü bazı kuşkular suçtur.”
(Tahrim,9)”Ortak koşucu inkârcılar ve ikiyüzlüler ile amansızca mücadele et ve onlara karşı kararlı davran/asla ödün verme.”
(Mâide,38)”Hırsızlık yapan erkek ve kadının, yaptıklarına karşılık toplumla ilişkisini/güçlerini kesin.”
(Mâide,87)”İyi/temiz-nefis-güzel şeylerden kendinizi mahrum etmeyin/hayatın güzelliklerinden kendinizi yoksun bırakmayın, aşırı da gitmeyin/hakkın sınırlarını da aşmayın.”
(Mâide,105)”Siz kendinizi düzeltin/doğru yolda olun. Eğer siz doğru yolda olursanız, yoldan sapan kimse, size hiçbir zarar veremez.”
(Tevbe,55)”İkiyüzlülerin servetleri/mal ve çocukları seni imrendirmesin/etkilemesin.”
(Tevbe,73)”Gerçeği yalanlayan nankörlerle ve ikiyüzlülerle kararlılıkla mücadele et ve onlara karşı güçlü ve tavizsiz davran.”
TANRI’ya inanmak için delil arıyorlar ya; işte size elle tutulur-gözle görülür somut delil/kanıt: Kitabı!
Sözleri ile Kendisini tanıttığı,
Uyarı-Önerilerini, Amacını, Sistemini anlattığı;
KUR’AN!
(Ankebut,51)”KUR’AN onlara yetmiyor mu?!”
(Ra’d,2)”Şu üstünüzde gördüğünüz gökleri, görülebilir bir dayanak/direk olmaksızın yükselten, sonra da evrenin tüm yönetimine egemen olan, güneşi ve ay’ı da bir hesap üzere ve evrendeki tüm gezegenleri belli bir süreye kadar, her birini kendi yörüngesinde hareket ettiren, her işi yasalarıyla düzenleyen ve ayetleri ayrıntılarıyla açıklayan Allah’tır/ayetleriyle gerekli olan konularda ayrı ayrı gerçekleri açıklar. Ola ki, Rabbinizle karşılaşacağınıza kesin olarak inanırsınız!”
Son söz: Nice; yaşamın güzelliklerini-hayatın anlamını anlatan ‘sanat’ ve Tanrı lütfu sanatsal yetenek(müzik, dans, tiyatro, sinema, bale, opera, edebiyat, resim, heykel,..) yok olup gidiyor; yasak-haram-günah dediklerinden!
Bilimsel çalışma da çok az olduğundan; Hubble, James Webb teleskoplarının uzaydan anlattıklarından, çoğunluğun haberi bile yok!
Yazık, pırıl pırıl gençlerimize,
yazık, akıllı-güzel çocuklarımıza,
yazık, bizlere,
yazık, boşa akıp giden zamana!!
Ayet alıntıları yaptığım
KUR’AN Türkçe Çeviri-Mealler:
Mustafa Sağ
istekuran.net/Hakkı Yılmaz
İhsan Eliaçık
Yaşar Nuri Öztürk
Salih Akdemir
Hüseyin Atay
Edip Yüksel
temizfikir.com
kuranmeali.com sitesinden:
Cemal Külünkoğlu
Erhan Aktaş
İsmail Yakıt
Mehmet Çakır
Mehmet Çoban
Muhammed Esed
Bir yanıt yazın