Bir ülkede siyasi iktidarın, bir siyasi partinin yada bir STK’nın meşruluğu aldığı oy ve üye ve milletvekili sayısı kadar değil, milli pakt olan Anayasaya uyduğu ve tabi olduğu kadardır.
Bilmiyenler, demokrasi de parti kapatılmaz ve olmaz diyenler, İngiltere, Fransa ve İspanya örneklerine bir baksın.
Hiç bir ciddi devlet, söylem ve eylemleriyle terörizmin odak noktası olmuş bir ‘siyasi partiyi’ asla kabul etmez ve yaşatmaz.
Çünkü bu konu, uluslararası terörizmle mücadele anlaşmaları ve hukuku ve her bir ülkenin milli hukukununda tartışılmaz bir biçimde gereğidir.
Terörizm ve terör örgütü PKK ile organik bağı sabit ve kanıtlı olan ‘HDP’de’ ( DBP’si de) bu yüzden kesinlikle kapatılmalıdır.
Kapatılmaması hem uluslararası anlaşmaların ve hukukun, hemde Türk Hukuku ve Anayasa’sının ihlalidir.
Bu durum PKK’nın bir alt birimi olan HDP’yi kapatmayanlar içinde ağır bir suç oluşturur.
Çünkü TC Anayasa’sı; Türkiye Cumhuriyeti’nin tüm kural ve içeriğini yasal ve meşruiyet açısından içeren milli bir pakttır.
Bu yüzden de konumu ne olursa olsun, T.C. Anayasa’sını ihlal eden ve ilga etmeye çalışan her hangi bir merci, kişi ve kurum TC’nin meşru bir vatandaşı, kurumu ve kuruluşu olamaz.
Bundan dolayıda, PKK terör örgütünün bir alt birimi olduğu kanıtlanmış olan HDP – DBP ( yani PKK Türkiye’de asla yasal olamaz) yaptıklarıyla Anayasal meşruiyetleri olmadığı için
derhal kapatılmalıdır.
Çünkü, Türk Hukuku ve Uluslararası Hukuk ve Anlaşmalar bunu gerektirir.
Çünkü ciddi devlet ve milletlerde bu tür” sözde partiler, kurum ve kuruluşlar “ kabul görmez ve bunlara hiç bir ülkede yaşam olanağı tanınmaz.
Yaptırım uygulanır.
Yasaklanır ve ezilir.
Kimse bu konuda bu yüzden sakın vay şöyle vay böyle, ama, mış diye gerekçeler üretmeye kalkmasın ve tereddüt etmesin.
Eğer bu konuda tereddüt edenler varsa, biraz araştırma yapıp, İspanya, Fransa ve İngiltere’nin bu konuda ki uygulamalarına baksın.
Demedi demeyin..
Her zaman olduğu gibi :
Atatürk ile kalın
Cumhuriyetle kalın
Bilimle kalın
Akılla kalın
Hoşçakalın
Sefa Yürükel