Levent GÖKTAŞ konusu benim için büyük hayal kırıklığı.
Ben TSK’nin, Özel Kuvetlerin, MAK alay komutanlığın ve personelinin şu ya da bu sebeple tetikçi konumuna düşmüş olmasından son derece rahatsızım.
Ancak son günlerde kulağıma düşen bir sürü laf var.
Anlaşılan Necip Hablemitoğlu cinayeti herkesin bildiği bir cinayetmiş.
Azmettiren FETÖ.
Organize eden Levent Göktaş.
Tetikçi vatana hizmet ettiğini zanneden bir binbaşı.
Finansmanı yapan ÖRTÜLÜ ÖDENEĞİN tek hakimi
O dönemde devletin tepesinde olan sivil ve asker olan herkes şahit, yardımcı ve yardakçı.
FETÖ kimilerini cinsel, kimilerini, parasal, kimilerini ikbal beklentileri ile sistematik şantaja tabii tutuyor
Bu şekilde bilen, gören, duyan herkes aptal, kör ve sağır oluyor.
Devlet çürümüş, tuz kokmuş.
İfadeler var.
Mahkeme tutanakları var.
Ve devletin savcırı kör ve sağır.
Ben dostlarıma bu delilleri, ifadeleri, tutanakları verin yayınlayayım dedim.
Dedikler ki, BÜTÜN BU DELİLER, İFADELER, VE TUTANAKLARI DEV BİR ANIT YAPSAK kimseler bakmaz.
O derece umutsuz bir tablo.
Evet ülkenin tepesinde yer alan politikacılar ve yüksek bürokratların her zaman zaafları olmuştur.
Ve her zaman bunları şantaja konu eden karanlık güçler olmuştur
Ancak hiçbir zaman FETÖ kadar organize, örgütlü, sistematik şantajcılar olmamıştır.
FETÖ kesinlikle eli kanlı bir örgüttür.
Yabancı gizli istihbarat servislerinin kontrolündedir.
Tarihte eşi benzeri yoktur.
En yakın benzeri Haşhaşi Tarikatıdır.
Peki bütün bu olup bitenler filmin son karesi midir?
Hayır, Süleymancılar, Menzilciler, Kaplancılar, Kıbrısinin müritleri ….
Hepsi de aynı bokun farklı kahverengileridir.
Türk milleti Arabın dininden kurtulmadan gerçek bir kurtuluş yaşayamayacaktır.
Araplar da aynı şekilde İslam’dan kurtulmadan refah, huzur yüzü göremeyecektir.
Korkarım önümüzdeki 5–10 yılda son Türk devletinin yağmalandığını, ufalandığını görerek şoklardan şoklara sürükleneceğiz.
Oraj POYRAZ
GÖKTAŞ’IN TUTUKLANMASI İÇİN NEDEN 2 YIL BEKLENDİ?
18 Aralık 2022
Özer AKDEMİR
Dr. Necip Hablemitoğlu suikastı sanığı Albay Levent Göktaş Bulgaristan’dan Türkiye’ye iade edildi. Göktaş’ın adının suikast iddiasında ilk geçtiği zamanla tutuklama talep edilen zaman arasında tam iki yıl olması dikkat çekiyor.
Necip Hablemitoğlu suikastı soruşturması kapsamında hakkında kırmızı bülten çıkarılan ve kaçtığı Bulgaristan’da çıkarıldığı mahkemece Türkiye’ye iade edilen Göktaş, tutukluluk kararının yüzüne okunmasının ardından Silivri cezaevine götürüldü.
‘MİT MÜSTEŞARI OLMAK İÇİN ÖLDÜRTTÜ’
18 Aralık 2002 tarihinde, evinin önünde öldürülen Dr. Necip Hablemitoğlu suikastından sorumlu tutulan ÖKK Muharebe Arama Kurtarma Komutanlığı (MAK) Alay Komutanı Levent Göktaş’ın, emrindeki ekibe suikast talimatını verdiği ileri sürülüyor. Suikasttan 20 yıl sonra açılan davada Göktaş’ın, 2002 yılında MİT müsteşarlığı için kulis faaliyetleri yürüttüğü, bu süreçte kendisi gibi MİT müsteşarlığında adı geçen Hablemitoğlu’nu ise “FETÖ” yöneticilerinin yönlendirmesi sonrası öldürttüğü iddia ediliyor. İddianamede Hablemioğlu’nun, Gülen Cemaatinin devlet içindeki örgütlenmesini anlattığı Köstebek kitabı nedeniyle bu cemaatin yöneticilerinden Türkiye İmamı Mustafa Özcan ve Eski MİT Ajanı Enver Altaylı tarafından Levent Göktaş’a öldürtüldüğü ileri sürülüyor. İddianamede Siemens firmasının Genel Kurmay Başkanlığı ile yaptığı altyapı kablolarının değişimi ihalesinden alınan 900 bin dolarlık komisyonun suikast sonrası Göktaş’a verildiği de iddialar arasında.
LEVENT GÖKTAŞ’IN ADI İLK KEZ NE ZAMAN GEÇİYOR?
ÖKK’de yüzbaşı iken “Sauna Çetesi” davasında adı geçtiği için TSK’den ihraç edilen yüzbaşı Nuri Gökhan Bozkır’ın, Gazeteci Zihni Çakır’a itirafları sonrası gelişen olaylarda, ÖKK içinde görev yapmış askerler, Gülen Cemaati yöneticileri ve silah ticareti yaptığı ileri sürülen kişiler hakkında tutuklama kararı verilmişti. Cumhuriyet Savcısı Zafer Ergün tarafından hazırlanıp Ankara 36. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edilen iddianameye göre suikast emrini verdiği ileri sürülen MAK Alay Komutanı Levent Göktaş’ın adı ilk kez 11.03.2020 tarihindeki Cumhuriyet Başsavcılığı Terör Suçları İnceleme Bürosunca hazırlanan dosya inceleme tutanağında geçiyor. Tutanakta Göktaş’ın adı ilk kez ÖKK’den emekli Mehmet Narin adlı astsubayın telefonlarının incelemesi sürecinde geçiyor. İddianameye göre “FETÖ” yöneticisi Eski MİT Elemanı Enver Altaylı ile silah kaçakçısı olduğu ileri sürülen Aydın Köstem adlı kişi arasındaki telefon trafiğinin izlenmesi sonrası Köstem’in de ÖKK Astsubayı Mehmet Narin adına kayıtlı telefonla irtibatlandığı belirleniyor. Cumhuriyet Başsavcılığı Terör Suçları İnceleme Bürosunun 16.12.2019 tarihli dosya inceleme tutanağında bu irtibata dair bilgiler sıralanırken bu tutanakta Levent Göktaş’ın adı yer almıyor.
GÖKTAŞ, ASTSUBAYININ TELEFONUNU KULLANMIŞ
Astsubay Mehmet Narin ile Albay Levent Göktaş arasındaki ilişki ise 11.03.2020 tarihindeki dosya inceleme tutanağında geçiyor. Tutanakta “Mehmet Narin adına kayıtlı olan GSM hattının yoğun şüpheli irtibatları olduğu, söz konusu bu GSM hattının diğer irtibatlarına bakıldığında ise, olay tarihinde Levent Göktaş’ın eşi Nesrin Göktaş adına kayıtlı GSM hattı ile yoğun irtibatının olduğu…” belirtiliyor. Teknik takipte Astsubay Narin’in adına kayıtlı telefonla ÖKK’de çalışmış olan çok sayıda üst rütbeli subayın irtibatının bulunduğuna dikkat çekilirken, yine MİT yöneticilerinden Kaşif Kozinoğlu tarafından kullanıldığı değerlendirilen eşi Yeşim Kozinoğlu adına kayıtlı GSM hattı ile irtibatı belirleniyor.
‘TELEFONU ÜST RÜTBELİ BİRİ KULLANMIŞ OLABİLİR’
Tutanakta Astsubay Narin’in telefonu ile ilgili şu bilgilere yer veriliyor; “Seferberlik Tetkik Kurulu Başkanlığı adına kayıtlı GSM hatları ile irtibatı bulunduğu görülmüş, Mehmet Narin isimli şahsın ise ÖKK’den emekli astsubay kaydının olduğu, söz konusu bu GSM hattının Mehmet Narin tarafından kullanılmış olamayacağı, Mehmet Narin’in yakınında olan daha üst rütbeli biri tarafından kullanılmış olabileceği kanaati oluşmuştur”.
GÖKTAŞ’A ULAŞILDIKTAN SONRA NEDEN İKİ YIL BEKLENDİ?
İddianamedeki bu yazışmalardan da görüleceği gibi savcılık Hablemitoğlu suikastı soruşturmasında Levent Göktaş’ın adına mart 2020 tarihinde ulaşmış ve eski astsubay Narin’le Göktaş ilişkisini de kurmuş olmasına rağmen Göktaş’ın o tarihte adı şüpheliler arasında yine sayılmıyor. Göktaş ile ilgili yurt dışı çıkış yasağı talebi bu tespitlerden yaklaşık 2 yıl sonra alınıyor. Savcılık, N. G. Bozkır’ın Ukrayna’dan iadesinin ardından başlatılan gözaltı sürecinde “hakkında kuvvetli suç şüphesi” bulunduğu gerekçesi ile 14.02.2022 tarihinde Göktaş hakkında adli kontrol ve yurt dışı çıkış yasağı talep ediyor. Göktaş hakkındaki gözaltı kararı ise 08.06.2022 tarihinde veriliyor. Gözaltı kararının ardından yurt dışına kaçan Göktaş, daha sonra Bulgaristan’da tutuklanmıştı. Göktaş, 17 Aralık 2022 tarihinde, Hablemitoğlu suikastının tarihi olan 18 Aralık’a bir gün kala Bulgaristan tarafından Türkiye’ye iade edildi.
KİME NE KADAR CEZA İSTENİYOR?
İDDİANAMEYE göre suikastla ilgili Fetullah Gülen’in yanı sıra “FETÖ” yöneticilerinden Mustafa Özcan, Aydın Köstem ile Eski İstihbaratçı Enver Altaylı’nın Hablemitoğlu’nu öldürmeye azmettirdiği, Emekli Albay Levent Göktaş, Emekli Yüzbaşı Ahmet Tarkan Mumcuoğlu ve Emekli Binbaşı Fikret Emek’in ise cinayeti gerçekleştirdiği ileri sürülüyor. Bu kişiler hakkında ‘ağırlaştırılmış müebbet hapis’ cezası talep edilirken, Göktaş’ın ’suç örgütü yöneticiliğinden’ 8 yıla, Mumcuoğlu ve Emek’in ise ‘Suç örgütüne üye olmak’ suçundan 4 yıla kadar hapisle cezalandırılmaları da talep ediliyor. Eski Yüzbaşı Nuri Bozkır ile “FETÖ” firarisi Serhat Ilıcak’ın ise ’Tasarlayarak kasten öldürmeye yardım’ suçundan 20 yıl, Emekli Astsubay Mehmet Narin ise ‘Suç örgütüne üye olmak’ suçundan 4 yıla kadar hapisle yargılanıyor. İddianamede ayrıca 9 sanık hakkında da takipsizlik kararı verildi.
Bir yanıt yazın