KUBİLAY VE TALİBAN

“İNANDILAR, DÖVÜŞTÜLER, ÖLDÜLER..

BIRAKTIKLARI EMANETİN BEKÇİSİYİZ…”

Bu satırlar, Menemendeki Kubilay Anıtı‘nın üzerinde yazar..

Peki bıraktıkları emanetin, gerçekten bekçisi olduk mu?

Bu sorunun yanıtını sevgiyle andığım Atilla İlhan, “Mustafa Kemal” adlı şiirinde veriyor:

“SEN ELBETTE BİLİRSİN, BİLİRSİN MUSTAFA KEMAL/ ELSİZ, AYAKSIZ BİR YEŞİL YILAN/ YAPTIKLARINI YIKIYORLAR MUSTAFA KEMAL/ HANİ BİR VAKİTLER KUBİLAY’I KESTİLER/ ÇÜN BUYURDUN KESENLERİ ASTILAR/ SEN UYUDUN, ASILANLAR DİRİLDİ/ MUSTAFA’M, MUSTAFA KEMAL’İM!..”

***

2005 yılında aramızdan ayrılan Atilla İlhan, bu şiiri ölmeden yıllarca önce yazmıştı. Şimdi “yeşil yılan”lar o kadar çoğaldı ki!..

Asılanların dirilmesinin de öte, Kurtuluş Savaşımızdaki ihanet cephesindekiler, sonrasındaki Cumhuriyet karşıtları ve Cumhuriyet yıkıcısı hainler; Mustafa Sabriler, Dürrizadeler, Damat Feritler, İskilipli Atıflar, Sait Mollalar, Şeyh Saitler, Seyit Rızalar da dirildi…

11 Kasım 1938’den beri yaptıklarını yıkmaya çalışıyorlar. Bugüne kadar çökertemediler, ama artık sona doğru geldiler.

Eskiden Cumhuriyeti korumak için yeşil yılanlarla dövüşerek ölen Kubilay ve arkadaşlarını anmak için, devlet erkanı, parti başkanları, komutanlar kerhen de olsa törenlere katılır, bildiri yayımlarlar, televizyonlar ana haber saatinde önce törenleri gösterir, sonra bildirileri okurdu.

Dünkü törenlere Ege Ordu Komutanı Kurmay Başkanını, İzmir Belediye Başkanı Yardımcısını göndermiş. Devlet erkanı ve CHP dahil, siyasal parti genel başkanları arasında törene katılmayı bırakın, bildiri yayımlayan bile yok. Kubilay hem asker hem de öğretmendi. Bu nedenle eskiden hem TSK hem de Milli Eğitim ona sahip çıkardı. Bu yıl TSK adına ve Milli Eğitim Bakanlığınca bir bildiri bile yayımlanmadı.

Dün akşam haber saatinde televizyonda kanalları dolaştım. Kerhen de olsa yapılmış töreni yayınlayan, (CHP’li belediyelerin destekledikleri dahil), bir kanal görmedim. Akşam atlamış olabilirim diye, bu sabah (24 Aralık), bu saatte (05) Google’da televizyonları ve gazeteleri taradım. Cumhuriyet ve Sözcü’de ki Menemen’de yapılan törenin kısa haberi dışında, hiçbir haber bulamadım.

Google’da “anma mesajları” yazıp tıkladım. Sadece yerel gazetelerde CHP Hopa İlçe Başkanı Şükrü Aydemir, İYİP Yozgat Gençlik Kolları Başkanı Salim Bilgin ve Çanakkale Belediye Başkanı (CHP) Ülgür Gökhan’ın yayınladıkları bildirileri buldum. Bir Cumhuriyetçi olarak kendilerine teşekkür ederim.

***

Bu arada gazeteleri dolaşırken, bir haber dikkatimi çekti. Afganistan’da yönetimi ele geçiren Taliban, kız çocuklarına eğitimin yasaklanmasının gerekçesini açıklamış: “TÜRKİYE GİBİ OLMAYACAĞIZ!..”

Afganistan Kurtuluş Savaşımızı destekleyen ve Ankara’da ilk büyükelçilik açan bir dost ülkedir. Afganistan Kralı Emanullah Han, Atatürk‘e hayrandı. Atatürk devrimlerini ülkesinde de yapmak istiyordu. Çağdaş kıyafetler içindeki eşi, annesi ve kız kardeşi ile birlikte Türkiye’yi birçok kez ziyaret etti.

Sadece dahiler devrim yapabilir. Bu nedenle o başaramadı. Devrimlerle halkın uyanmasını istemeyen İngilizler, aşiret liderleri ve mollaları kışkırtarak Emanullah Han’ı devirdi. Aynı durum, bir diğer Atatürk hayranı İran Şahı Rıza Pehlevi’nin de başına geldi. İngilizler onu da devirip, kendilerine uşaklık edecek oğlunu tahta oturttular.

Emanullah Han zamanında Atatürk Afgan gençlerine, Türkiye’de parasız eğitim yapmaları olanağı sağlamıştı. Tıp, Eczacılık ve Diş Hekimliği okumak isteyenler, Askeri Tıbbiye‘de askeri öğrenci olarak okuyor, bitirdiklerinde Gülhane Askeri Tıp Akademisi’nde uzmanlık eğitimi yapıyor ve ülkelerine dönüyorlardı. Bu nedenle ben Afgan arkadaşlarımla Askeri Tıbbiye’de birlikte okudum, Gülhane’de birlikte çalıştım. Güzel dostluklarımız olmuştu. Sovyet işgalinden sonra bu uygulama sona erdi ve arkadaşlarımızı da kaybettik.

Sovyetler dağıldıktan sonra, 90’lı yıllarda üniversitelerimize Türk cumhuriyetleri ile birlikte Afganistan’dan da öğrenciler gelmeye başladı. Bu yıllarda Ondokuz Mayıs Üniversitesi’nde de böyle öğrencilerimiz oldu. Afganlı bir öğrencimiz vardı, bana uğrar, sohbet ederdik. Bir gün, “bayram kutlaması için bir kart hazırlamak istediğini; Türk-Afgan dostluğunu gösteren bir fotoğraf ya da benzeri bir şey aradığını” söyledi ve benden yardım istedi. Emanullah Han’ın eşi, annesi ve kız kardeşi birlikte Atatürk’le olan fotoğrafını yıllar önce bir yerde görmüştüm. Bu fotoğrafın çok güzel olacağını söyledim. Fakat o yıllarda internet henüz yaygın değil, Google falan yok. Yani tıklayınca bir şey bulamıyorsun. “Ne yapmalı?” diye düşünürken, aklıma REFO Kolor geldi. İyi bir arşivi olan Halim Kulaksız bizim lisedendi. Kalktım, İstanbul’a gittim ve gerçekten, Halim abi, fotoğrafı buldu, bana verdi ve öğrencim, güzel bir kartpostal yaptırıp Türkiye ve Afganistan’daki arkadaşlarına gönderdi…

Bu nedenle Afganistan’ın bendeki yeri ayrıdır. Sovyet işgaline, sonrasında geçmişteki İngiltere’nin yerini alan Amerika’nın Taliban’ı yaratmasına, yaşanan iç savaşa ve Taliban’ın yönetimi ele geçirip ülkeyi bu hallere düşürmesine bir Afgan aydını kadar üzüldüm.

***

Taliban’ın dünkü açıklamasını okuyunca bunları düşündüm ve “nereden nereye” dedim. Bir zamanlar, Atatürk Türkiye’si gibi olmak isteyen Afganistan’dan, şimdi “Türkiye gibi olmayacağız” diyen Afganistan’a…

Merak etmeyin emperyalizmin yarattığı mollalar!

Siz Türkiye gibi olmazsınız. Tersine, aynı güçlerin dayatmasıyla, “biz sizin gibi olmaya” doğru hızla gidiyoruz!..

"İNANDILAR, DÖVÜŞTÜLER, ÖLDÜLER.. - taliban

Yorumlar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir