Türkçülük, Ziya Gökalp ve Atatürk

Türkçülük birden fazla münevverin oluşmasına katkı sağladığı bir düşünce olsa da bir isim vardır ki hem Atatürk’ü hem de yeni Türkiye Cumhuriyeti’nin politikalarını etkilemiştir. Bu isim Ziya Gökalp’tır. Yazıda Ziya Gökalp’ın Türkçülük hakkındaki düşünceleri, bu düşüncelerden Atatürk’ü etkileyenleri ve onun politikalarına yön verenleri göstermeye çalıştım.

(Şevket Süreyya Aydemir (Tek Adam 3. Cildi) ve İlber Ortaylı (Gazi Mustafa Kemal Atatürk kitabında) gibi büyük tarihçiler Ziya Gökalp’ın Atatürk üzerindeki etkilerine şüpheli yaklaşırlar. Ayrıntı için ikinci yoruma göz atabilirsiniz.)

Türkçülük düşüncesinin anlaşılması, her köklü düşünce gibi dünyadaki yankısından söz etmekle mümkündür. Bu anlamda Türkçülük dünyadaki belki de en önemli olay kabul edilen Fransız İhtilali ile yayılan milliyetçilik düşüncesi ile ilgilidir. Dönemin düşünürlerini etkileyen bu büyük olay dünyada milliyetçiliğin yükselmesine neden olmuş, bizim münevverlerimiz de bu evrensel düşünceyi Türk tarihi ile bağlar kurarak millileştirmişlerdir.

Atatürk’ün fikir hayatını en çok etkileyen olaylar arasında Fransız İhtilali olması ve onun, “Bedenimin babası Ali Rıza efendi, hislerimin Namık Kemal, fikirlerimin Ziya Gökalp’tır.” demesi aynı durum ile ilgilidir. Bir sosyolog olan Ziya Gökalp Türçülük ile ilgili şöyle diyor:

Kısacası, on yedi on sekiz yıldan beri Türk ulusunun sosyolojisini ve psikolojisini incelemek için harcadığım emeğin ürünleri, kafamın içinde istif edilmiş duruyordu.

Türkçülük düşüncesinin kapsamıyla ilgili şu kısa değerlendirmeyi yaparak Ziya Gökalp’in Atatürk’ün düşünce sistemine ve politikalarına etkilerini değerlendirelim.

Türkçülük milletin harsından (kültüründen) yola çıkarak, milli duygu ve kültürden evrensele ulaşan bir düşüncedir. Batı ile tamamen uyum içindedir. Ziya Gökalp’a göre zaten tek kültür Batı kültürüdür ve Osmanlı zamanında bu kültürden uzaklaşılsa da eski Türklerdeki toplum anlayışı modern dünyadaki anlayışlarla çelişmez. Yapılması gereken Türk milletinin şahsiyetinin koruyarak batılılaşmaktır.

Türkçülüğün görevi nedir?
Batı uygarlığının her yerde Doğu uygarlığının yerine geçmesi, doğal bir yasa olunca, Türkiye’de de bu “yerine geçiş” olgusunun ortaya çıkması zorunlu demekti. Öyleyse, Doğu uygarlığı çevresinde bulunan Osmanlı uygarlığı, ister istemez ortadan kalkacak; onun yerine, bir yandan İslâm diniyle birlikte bir Türk kültürü, öte yandan da Batı uygarlığı geçecektir. İşte Türkçülüğün görevi, bir yandan yalnız halk arasında kalmış olan Türk kültürünü arayıp bulmak, öte yandan Batı uygarlığını tam ve canlı olarak alıp ulusal kültüre aşılamaktır.

Turancılık
Türkçülük gelince akla gelen ve onun önemli birleşenlerinden birisi de “Turancılık” düşüncesidir. Turancılık, Türkçülük düşüncesinin son noktası olmakla beraber bir acelesi, bir zorunluluğu yoktur. O bizi diri tutacak olan ülküdür. Turancılık, Türçülüğün üçüncü aşamasıdır. İlk aşama Türkiye, ikinci aşama Oğuz Türkleri ile kültür (hars) olarak birleşme, üçüncü ve son aşama ise Turandır.

Türkçülüğün yakın ülküsü ve uzak ülküsü Turan:

Bu gün, kültürel bakımdan birleşmesi kolay olan Türkler, özellikle Oğuz Türkleri, yâni Türkmenlerdir. Türkiye Türkleri gibi Azerbaycan, İran ve Harzem ülkelerinin Türkmenleri de Oğuz uyruğundandırlar. Bundan dolayı, Türkçülükteki yakın ülkülerimiz Oğuz birliği ya da Türkmen birliği olmalıdır.

Türkçülerin uzak ülküsü, Tûran adı altında birleşen Oğuzları, Tatarları, Kırgızları, Özbekleri, Yakutları dilde, edebiyatta, kültürde birleştirmektir. Bu ülkünün gerçekleşmesi mümkün mü, yoksa değil mi? Yakın ülküler için bu yön aranırsa da, uzak ülküler için aranmaz. Çünkü uzak ülkü, ruhlardaki coşumu sonsuz bir dereceye yükseltmek için amaç edinilen çok çekici bir hayâldir. Örneğin Lenin, Bolşeviklik için yakın ülkü olarak kollektivizmi,[94] uzak ülkü olarak da komünizmi[95] ileri sürmüştür. Komünizmin ne zaman gerçekleşeceğini soranlara şu yanıtı veriyor: “Komünizmin ne zaman uygulanacağını şimdiden kestirmek mümkün değildir. Bu, Hazret-i Muhammed’in cenneti gibi, ne zaman ve nerede görüneceği bilinmeyen bir şeydir.”

ŞİRAZ DUVARI / TURKISHFORUM- ABDULLAH TÜRER YENER

Türkçülük birden fazla münevverin oluşmasına katkı sağladığı bir düşünce olsa da bir isim vardır ki hem Atatürk’ü hem de yeni Türkiye Cumhuriyeti’nin politikalarını etkilemiştir. Bu isim Ziya Gökalp’tır. Yazıda Ziya Gökalp’ın Türkçülük hakkındaki düşünceleri, bu düşüncelerden Atatürk’ü etkileyenleri ve onun politikalarına yön verenleri göstermeye çalıştım. - Ataturk ve Turkculuk Bozkurt kopek

Yorumlar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir