Hayvan hakları ile ilgili dünyadaki ilk resmi düzenleme?
19 Mart 1587 tarihli Osmanlı Padişahı III Murat’ın emri.
Devlet Arşivleri Başkanlığı Belge Tarama Sisteminde yapılan aramalara göre Osmanlı zamanında hayvan hakları ile pek çok belge bulundu.
Belgeler arasında Sultan III. Murat döneminde 1587’de İstanbul muhtesibi Mehmed Çavuş’un padişaha yazdığı, bazı hamalların yük hayvanlarına kapasitelerinin üzerinde yük taşıttırdıklarına dair şikayet mektubu da yer aldı. Padişah III. Murat hamalların uyarılmasını emretmiş.
1812’ye ait bir mahkeme kararında ise İstanbul Kadısı verdiği hükümde şunlara dikkati çekiyor:
“Hamal taifesi ellerinde bulunan merkeplere tahammüllerinden fazla yük yüklediklerinden bu durumun hayvanlara eziyete yol açtığından böylesi hallere mahal verilmemesi hamallar kethüdasından bu konuda hamalları kati suretle uyarılması ve sürecin takip edilmesi istenmiştir.”
Yük hayvanlarına “haftalık tatil”
Ayrıca 1 Eylül 1856 tarihli Sultan Abdülmecid dönemine ait bir başka belgede ise cuma günleri atların taşımacılıkta kullanılmaması isteniyor.
Buna göre, at ile taşımacılık yapanların cuma günü tatil yapmaları çok eskiden beri uygulanan bir kural olduğu için o gün atlara yük taşıttırılmaması ve üzerine binilmemesi emrediliyor.
İnsanların bu kararı çiğnemesinin önüne geçilmesi için de o güne has çivili semer kullanılması ve hamal kethüdasından bu kararın tavizsiz uygulanması emri de belgelerde belirtiliyor.
Yük hayvanları için talimatname
Osmanlı’da hayvanlara merhametsizlik edilmesinin önüne geçmek ve hayvan haklarının korunması adına yayımlanan talimatname de bulunuyor.
1909 yılına ait “hamallara mahsus talimatname”de, yük hayvanlarına eziyet edilmemesi için, “Bir beygir yükü 120 kiloyu, merkep yükü 80 kiloyu ve tek beygirli araba 250 kiloyu, çift beygirli araba 400 kiloyu, öküz arabası 500 kiloyu ve manda arabasının ise 600 kiloyu kesinlikle geçmeyecek.” şeklinde talimatlar yer alıyor.
Ayrıca fazla yükleten olursa, ceza kanununa aykırı davranmaktan para cezası uygulanacağı da belirtiliyor.
Yük taşıyamayacak durumda olan hayvanların da bu işten men edilmesinin memurlara görev olarak verilmesi de belgelerde ifade ediliyor.
Öte yandan talimatnamede yük taşımacılığında yokuş ya da düz bir yerde çalışan hayvanlara da farklı standartlar belirlendiği bilgisi bulunuyor.
Güvercinlerin beslenmesi için özel personel
Osmanlı’da sadece yük hayvanları değil, sokak hayvanları ve güvercinlerin de bakımına özel ilgi gösteriliyordu.
Bu kapsamda Harem-i Şerif dahilinde güvercinlere yem atma hizmeti için çalışan görevlendirilmesi yapılması da belgelerde dikkati çekti.
11 Mart 1897 sayılı belgede Harem-i Şerif dahilinde güvercinlere yem atma hizmetinde bulunan Abdullatif Efendi’nin vefatından dolayı bu göreve Seyyid Abdullah Efendi’nin atandığı bilgisi yer aldı.
Sokak hayvanlarını ezenlere ceza
Belgelerde, Osmanlı’nın Balkan topraklarındaki önemli bir şehri olan Üsküp’te toplumun ve yerel yönetimin sokak hayvanlarına gösterdiği merhamet de dikkati çekti.
Üsküp Belediye Tahsildarı İsmail Hakkı’nın 1905’te Üsküp Belediye Başkanlığına gönderdiği bir yazıda, Tahtakale çarşısında gezmekte olan iki köpek yavrusunu arabayla dikkatsizlik sonucu ezerek ölümlerine neden olan bir kişinin, esnafın şikayeti üzerine yakalanarak, belediyeye getirildiği, bu olağan dışı durum karşısında belediye başkan vekili, mühendis ve katipten oluşan üç kişilik komisyonun, köpek yavrularını ezen kişiye idari para cezası uyguladığı bilgisi yer aldı.
Yaban hayatı da koruma altında
Osmanlı döneminde yaban hayatının korunmasına ilişkin alınan tedbirler de dikkat çekti.
Avcılığa dair çıkarılan “Zabıta-i Saydiyye Nizamnamesi” ile denizde ve karada yaban hayatta doğabilecek muhtemel keyfiliğin ve tahribatın önüne geçildi.
Bu kapsamda arşivlerde saklanan Nizamnamenin 44. maddesinde, “Sülün ve keklik yumurtalarını ve kuluçkalarını alan, bulan ve bozanlardan 5 Mecidiye ceza alınacağı” ifadesiyle kuş yuvasını bozmanın suç kapsamına alındığı görülüyor.
Öte yandan, 15 Şubat 1574’te Kaz dağlarında tüfekle yapılan avcılığın, av hayvanlarının yok olmasına sebep olması nedeniyle Sultan II. Selim’in tüfekle zevk için avcılık yapanlara ilişkin, “Kişisel zevk amacıyla tüfek kullanarak av yapanların tüfekleri ellerinden alınsın ve İstanbul’a gönderilsin. Bu iş esnasında kimseye zulüm yapılmasın.” emri de dikkat çekti.
Kaynak:
- Stray animals of Turkey https://www.turkishnews.com/en/content/2022/12/13/stray-animals-of-turkey/
- AA