68 ilimiz fay hatları üzerinde inşa edilmiş halde!!!
Değerli Arkadaşlar,
Güzel ülkemiz yine bir deprem felaketi yaşadı. Düzce’nin Gölyaka ilçesinde, geceleyin 4,08 de 43 saniye süren, 5,9 şiddetinde bir deprem oluştu. İstanbul, Sakarya, Kocaeli, Bursa, Ankara ve Eskişehir gibi çevre illerde de oluşan deprem etkisi yüzünden büyük bir sıkıntı yaşandı. Ayrıca şimdiye kadar biri 4,3 şiddetinde olmak üzere 106 artçı deprem daha oldu. Biri ağır olmak üzere 50 yaralı varmış. En kısa zamanda sağlıklarına kavuşmalarını dilerim.
Güzel ülkemiz oldukça yoğun bir deprem bölgesi içermektedir. Bu bölgelerde 485 aktif fay hatları üzerinde inşa edilmiş 68 ilimiz bulunmaktadır. Prof.Dr. Orhan Tatar’ın açıklamasına göre içinden aktif fay hattı geçen ilçemiz de 400 civarındaymış. Belde ve Köy bazına inildiğinde ise rakamlar 6-7 bin civarındaymış (21.2.2020-Yeniçağ). Ne yazık ki Düzce ilimizde yıllardır Karadere fay üzerinde hattında yaşıyor.
Değerli Arkadaşlar,
- Söz konusu il ve ilçelerdeki yüzlerce yıllık yerleşim bölgeleri, bu fay hatlarından NEDEN uzağa taşınmıyor?
- Yani son yıllarda yapılan bilimsel çalışmalarla kesinleşen aktif fay hatları bilgilerimiz, yeniden kentleşmede NEDEN kullanılmıyor?
- Bu bölgelerde yapılan yeni binalar, bu risklere karşı, 1999 yönetmeliğine göre NEDEN imar edilmiyor?
- Üstelik az katlı eski binalar yıkılıp, rant kazanma uğruna imar izni olmadan NEDEN daha yüksek katlı binalar inşa ediliyor?
- 2003 yılından bu yana 7 adet imar affı çıkarıldı. Yasal kurallara uymadan inşaa edilen binaların affı NEDEN kabul edildi?
Bunları görmezden gelen ve müsaade eden tüm yerel ve genel yönetimler, yaşanan facialardan kendilerini ne kadar sorumlu bulacaklar?
Umarım, güzel ülkemizde, yaşadığımız deprem felaketlerinden alınması gereken dersleri çıkartarak, acil önlemleri de en kısa sürede alırız. Karşılaşacağımız kesin olan deprem riskini, sadece yıllık ve yaşanan güncel anımsamalarla gündeme almak yetmez. Olası depremlere karşı, devletimizi ve yerel yönetimlerimizi de depreme karşı hazır hale getirmek için gereken uyarıları önceden yaparak, acil önlemleri de almamız gerekiyor.
Sevgi ve saygılarımla (23.11.2022).
Prof. Dr. Mehmet Ali KÖRPINAR