PSİKOLOJİK  SAVUNMA AJANSI

İSVEÇ  'PSİKOLOJİK  SAVUNMA AJANSI' DİYE  BİR  KURUMU NİYE  OLUŞTURMUŞ? - amerika medya cnn bbc yalan haber

İSVEÇ  ‘PSİKOLOJİK  SAVUNMA AJANSI’ DİYE  BİR  KURUMU NİYE  OLUŞTURMUŞ?

Demokrasi havarisi görülen İsveç ‘ Psikolojik Savunma Ajansı’ diye bir kurum oluşturmuş.

Bu kurum “İsveç ordusuyla” da birlikte çalışacakmış.

Ajansın başına da Henrik Landerholm adlı bir eski asker getirilmiş.

·        Bu zat, askeri kariyerinden sonra milletvekilliği

·        Ve Savunma Komitesi Başkanlığı; büyükelçilik

·        Ve Savunma Akademisi Rektörlüğü de yapmış biriymiş.

– İsveç’in Psikolojik Savunma Ajansı Gerekçesi :

 Yalan haber, halk içinde huzursuzluk, karamsarlık, yılgınlık ve toplumsal çatışma yaratmak amacıyla ‘psikolojik harp’ yöntemlerine karşı önlem almakmış.

Psikolojik Savunma Ajansı ne iş yapacakmış?

Yazıya göre.

****

 Benzer bir kurum Fransa’da da kurmuş.

‘Viginum’ adıyla kurulan kurumun görevi şöyle açıklanmış:

– Demokratik hayata müdahaleleri tespit etmek… “Yalan haberle savaşmak.”

Fransa Dışişleri Bakanlığı’nda bir ‘izleme ve strateji müdürlüğü’ oluşturmuş. Kadrosuna Genelkurmay Başkanlığı’ndan bir general de atanmış.

Yalan haber salt bir ‘haber alma özgürlüğü’ ya da ‘siyasal eleştiri’  olarak değerlendirilmiyor; ‘Psikolojik savaş’ olarak değerlendiriliyormuş.

Cumhurbaşkanı Macron’un açıklaması:

-Fransa’ya karşı yanlış bilgi ya da söylemlerin yayılmasına seyirci kalmayacağız.

– Bu savaş biçimi karşısında daha agresif olacağız.

-Yanlış anlatılarla şiddet iştahı yaratan, halkı manipüle etmek, güvenliğimize ve nüfuzumuza meydan okumak için kurulan dijital hayvanat bahçesine karşı mücadele edeceğiz.

ABD, İngiltere, Almanya gibi diğer batılı ülkelerde:

‘Psikolojik savaş’ a karşı tedbir alam kervanına ABD, İngiltere, Almanya gibi diğer batılı ülkelerde katılmış ve  yasalar çıkarılmış.

Bazı kurumlar kurulmuş veya var olan kurumların görev alanına ‘Psikolojik savaş’ konusu da dahil edilmiş.

Bu ülkelerde bu düzenlemeler ile ilgi kayda değer ses çıkaran medya veya NGO’ların olmaması zurnanın zırt dediği yer olmalı.

Türkiye’ye Durum:

-En çok da İsveç’ten ‘fon’ alan NGO’lar Türkiye’deki bozu siyasi düzeni kullanarak karşı kampanyalara hız verdiler.

-Terör örgütünü, ‘mazlum halkların hakkını arayan, dağda yere izmarit bile atmayan örgüt’ olarak pazarlamayı sürdürüyorlar.

TTB gibi meslek örgütleri ve idarecileri de bunlardan geri kalmıyorlar.( İstiklal Caddesi’ndeki bomba parlatılması olayı karşısındaki tutumları kara koyun -ak koyunun seçilmesini kolaylaştıracaktır.)

***

Yalan ve kirli haberler, cephe gerisinde halkın direncini kırmak, bütünlüğünü bozmak için yapılan en kirli saldırılardır.

Atatürk’ de bu konuya sık sık dikkat çekmiş büyük bir önderdir.

Bu hususta şunları söylemiştir.

Milletin varlığı ve istiklâli için gönlünde, vicdanında belirmiş, gelişmiş olan istek ve emellerin sağlamlığıdır. Millet, içindeki bu isteği ne kadar güçlü bir şekilde ortaya koyarsa, bu istek ve emelinin gerçekleşmesi için ne kadar çok azim ve iman gösterirse, düşmanlara karşı başarı sağlamak için o kadar güçlü bir vasıtaya sahip olduğumuza inanırım.

…milleti temsil eden Meclis’in millî isteği ortaya koymakta ve bunun gereklerini inanarak uygulamakta göstereceği kararlılık ve yiğitliktir. Meclis, millî isteği ne kadar büyük bir dayanışma ve birlik içinde aksettirebilirse, düşmana karşı o kadar güçlü bir üstünlük vasıtasına sahip oluruz.

Asıl olan iç cephedir. Bu cephe bütün memleketin, bütün milletin meydana getirdiği bir cephedir.

….

Önemli olan, memleketi temelinden yıkan, milleti esir ettiren iç cephenin çöküşüdür. Bu gerçeği bizden çok daha iyi bilen düşmanlar, bu cephemizi yıkmak için yüzyıllarca çalışmışlar ve çalışmaktadırlar. Bugüne kadar başarı da sağlamışlardır.

Gerçekten, «kaleyi içinden almak» dışından zorlamaktan çok kolaydır. Bu maksadı gerçekleştirmek için içimize kadar sokulabilen bozguncu mikropların ve ajanların varlığını iddia etmek yerindedir.

Meclis’in zihniyeti, çalışmaları ve durumu düşmana ümit verici olmadıkça iç ve dış cephelerimizin yerinden oynamasına imkân ve ihtimal yoktur(1 )

‘Görünen’ düşmana karşı Ordu ne yetkin ve kadar cesur olunursa olsun, görünmeyen ve içimizde gizlenenlere karşı dikkatli ve yasalar kapsamında devletin mücadele kabiliyeti geliştirmesi gereklidir.

Yasaların yetersiz olması halinde emperyalist Batı gibi yeni önlemler bir an önce gerçekleştirilmelidir.

( Bu yazı derlemedir)

(1)   https://www.turkiyegazetesi.com.tr/gundem/yalan-haber-avrupada-cezasiz-kalmiyor-857904

(2)   https://www.okan.edu.tr/hukuk/sayfa/8060/federal-almanyada-internette-yalan-haberle-hukuk-yoluyla-mucadele-ve-sosyal-ag-kanunu/

(3)   https://www.aksam.com.tr/yazarlar/mustafa-kartoglu/avrupa-yalan-habere-karsi-ordulasiyor/haber-1318582

(4)    https://www.atam.gov.tr/nutuk/yeterince-hazirlanmis-olmasi-gereken-uc-vasita-ic-ve-dis-cephelerimiz


Yazıları posta kutunda oku


Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir