Pandemi sonrası artan iç göçün yanında, Rusya-Ukrayna savaşından kaçmak isteyen Rus ve Ukraynalıların rağbet gösterdiği Antalya’da kira rakamları akılalmaz seviyelere geldi.
Ortalama bir daire kirasının 10 bin TL olduğu Antalya’da kirada oturan vatandaşlar endişe içinde.
DİSK Akdeniz Bölge Temsilcisi Vedat Küçük, hayat pahalılığı ve enflasyonun, büyükşehirlerde yaşayan yurttaşları nispeten maliyetlerin daha düşük olduğu bölgelere göçe yönlendirdiğini anlattı.
Küçük, “Tersine göç hareketinin daha da artması bekleniyor” dedi.
“Türkiye’de son aylarda hızla artarak son 24 yılın rekorunu kıran enflasyon, büyükşehirler ve turizm bölgelerinde yüksek talebe bağlı olarak çok daha sert hissediliyor” diyen Küçük, şöyle devam etti:
“Bu da söz konusu bölgelerde hayatın daha pahalılaşması anlamına geliyor.
Fiyat artışlarının en sert hissedildiği alanlardan biri de kira tutarları oldu. En son temmuz ayında gerçekleşen asgari ücret zammına rağmen fahiş oranlarda artan kiralar, İstanbul gibi büyükşehirler ve Antalya gibi kıyı bölgelerde yaşamı daha da zorlaştırıyor.
Söz konusu gelişmelerin Türkiye genelinde en yüksek kira bedeline sahip olan Muğla, Antalya ve İstanbul gibi kentlerden, doğu illerine kira kaynaklı göçe yol açtığı belirtiliyor.”
Gayrimenkul sektörü analiz hizmeti şirketi Endeksa’nın verilerine göre, ortalama kiralar son bir yılda Muğla’da yüzde 73, Antalya’da yüzde 310 ve İstanbul’da yüzde 168 arttı.
Küçük, yüksek kira artışlarının, bir dönem en cazip bölgeler arasında gösterilen bu büyükşehirlerin çalışan ve düşük gelirler için adeta mahrumiyet bölgesine dönüşmesine yol açtığını söyleyerek şöyle dedi:
“Bu durum tersine göçü hızlandırırken, aynı zamanda çalışmak için büyükşehirlere gelmek isteyenleri de durdurdu.”
“Fiyat artışlarının böyle devam etmesi, insanların iş bularak daha uygun fiyatlı iç bölgelere göç etmesine neden olacak” diyen Küçük; özellikle İstanbul, Ankara, İzmir ve gözde sahil kentlerinde çalışan bir emekçinin maaşının yüzde 70’ini kiraya vermek zorunda kaldığını aktardı.
Kiralara getirilen azami yüzde 25 artış zorunluluğuna rağmen, ev sahipleri ile kiracılar arasında yaşanan sorunların artarak devam ettiğini bildiren Küçük, “Özellikle üniversite öğrencilerinin metropollere dönüş yaptığı eylül ayından itibaren, çok büyük bir barınamama sorunu ile karşı karşıya kalınmıştır” ifadelerine yer verdi.
Antalya Emlakçılar Oto Galericiler ve İş Takipçiler Odası Başkanı İsmail Çağlar ise, dünyanın her yerinden Antalya’ya göç olduğu bilgisini verdi.
“Bunun yanında İstanbul’dan da göçler devam ediyor” diyen Çağlar, “Şu anda çok fazla ikametgah almaktayız. Son olarak Rusya-Ukrayna savaşı patlak verdi. Bunlarla birlikte çok fazla göç geldi” diye konuştu.
Çağlar, “İnsanlar sanıyor ki emlakçılar fiyat artırıyor. Ev sahipleri yabancılara verilen evlerin kiralarını görüp bize, ‘benim evim neden ucuz’ diyor. Ardından evlerinin kiralarını artırıyorlar” dedi.
“Yani tekrar etmek gerekirse, ev sahibi yan tarafta ki komşusunun evini 15 bin, 20 bine verildiğini görünce, benim evim neden 15 bin lira etmesin’ diyor” diyen Çağlar, “Ev sahibi he zaman bizim patronumuzdur. Biz ev sahipleri ne derse onu yapmak zorundayız” diye konuştu.
Tüm Emekli Sen Antalya Şube Başkanı Bilge Torosoğlu ise, asgari ücretin altında maaş alan birçok emeklinin, Antalya’da ortalama 10 bin TL olan ev kiralarına maruz kaldığını anlattı.
“Asgari ücretin altında maaş alan emekli nerede yaşayacak?” diyen Torosoğlu, “Yemekten içmekten vazgeçtik, barınma sorunumuzu bile çözemiyoruz. Ben emekliyim maaşımın yüzde 80’ninden fazlası kiraya gidiyor. 10 bin lira gibi bir kiranın ortalama olarak kabul edilmesi doğal bir şey değil. Emekliye öl diyorlar. Yaşama diyorlar” dedi.
“Antalya memurlar açısından sürgün şehri oldu. Antalya’ya tayin olan devlet memurları geri gitmeye çalışıyorlar” diyen Torosoğlu, şöyle devam etti:
“Çünkü burada maaşlarıyla orantılı yaşam sürme olanağı yok. Devletin uygun gördüğü maaşla insanlar barınma sorununu çözemiyor. Ben 28 yıl bu devlete hizmet vermişim. Devlet bana bir maaş belirlemiş. Ben açım. Bu maaşla barınamıyoruz.”