14 Kasım’da , Pazar günü akşam saatlerinde İstanbul’da ki terör saldırısı, zamanı ve mekanı, teröristleri kullanan güçlerce seçilen, Türkiye’nin seçimlere doğru gittiği bir dönemde, Türkiye-Rusya, Türkiye-Türk Devletleri, Türkiye -Şankay İşbirliği Örgütü ile ilişkileri ve Türkiye’nin yeni uluslararası tutumu ve bölgesel rolü nedeniyle Türkiye’ye ‘ders vermek’ , boyun eğdirmek, kendi çıkarı için kullanmak ve toplum mühendisliği yapmak, toplumu şaşkınlığa uğratıp yönlendirmek amacıyla bir büyük emperyal güç ( ABD) tarafından yapıldığı ortadadır.
Terörizm bilindiği gibi, dünyada değişik güçler arasında bir çeşit konuşma şeklidir.
Terör, çeşitli dozda baskı ve korkutma ve teslim alma amaçlı ve sistemli olarak yapılmaktadır.
Bildiğiniz gibi terör bilinçli bir eylem şeklidir.
Amacı korkutmak ve teslim almaktır.
Terörün her zaman arkasında büyük bir güç vardır.
Hiç bir terör olayı asla tesadüf değildir.
Bu çerçevede bir ülkedeki terörün arkasındaki asıl büyük gücün amacı ise, teröristleri kullanarak hedef seçilen ülkedeki istediği toplum mühendisliğini yapmaktır ve de toplumu yönlendirerek ve değişik devlet kurumlarını baskı altına alarak hedefteki devletide teslim almaktır.
Hiç bir terör saldırısı bu nedenlerden dolayı asla desteksiz ve tesadüf değildir.
Bu gibi konularda, Türk Milleti’nin tek yürek olup, terörizmle mücadele de gönülden seferber olması ve asla yönlendirmelere ve bilgi kirliliğine kapılmaması gerekir.
Konu bu olması gerekirken, Türkiye ‘de özellikle iktidara “Muhalefetim” diyenlerin ne kadar PKK terör örgütünün PR cisi olma meraklısıymış.. görüntüsü ve icraatları terörizme ister bilinçli isterse bilinçsiz olarak hizmet etmektir.
Bu sözde mühalif güçler, PKK’nın yaptığı sıkışmışlığından kaynaklanan “sivillere saldırmayız” adlı açıklamayı yaymayı “ilginç” diye utanmadan ve düşüncesizce iki gündür ve saatlerce hala sürdürümeye devam etmekteler ve PKK’nın tamda istediği ve ABD tarafından kendilerine öğretilen toplum mühendisliği propagandasını yayıyorlar.
Bunlar, kendi devletinin delilli açıklamasına değil terör örgütü PKK’nın açıklamasına güveniyorlar.
Yani koyun gibi kasaplarına güveniyorlar.
Devletin mücadelesini ve harekat alanını ABD ve taşeronu PKK’nın istediği bir şekilde ve içerikte şüphe altında bırakıyorlar.
Tamda işte bu şekilde ve içerikte bu sözde muhalifler bu konuda yaptıklarıyla, PKK’nın patronu olan ABD’nin psikolojik harp elemanlarının toplumu dizayn etme ve yönlendirme politikasına bilerek yada bilmeyerek hizmet ediyorlar.
Peki bu durum muhalifler açısından böyle değilmi?
Tabiki böyle.
Manzara bu çünkü.
Bunlara göre güya PKK Beyoğlun’da yaptığı saldırıyı üstlenmemişmiş.. vs falan filan..
Herşey bu terör olayında delilleriyle ortada iken, bu sahte bilgileri yaymakla peki kime hizmet ediyor bunlar?
Tabiki PKK ve arkasındaki esas patron ABD’ye.
Lan kullanışlı ahmaklar, PKK’nın kaç sivili bugüne kadar bombalı saldırıda katlettiğini bilmeyenmi var .. bunları asla PKK dünya kamuoyundan tepki almamak için üstlenmez.. bunu bilmeyecek kadar cahilmisiniz siz? Ya da yoksa devlet düşmanlığı kanınızamı işledi de bunu bilerek yapıyorsunuz?
Kime kızıyorsunuzda yapıyorsunuz bu saçmalıkları?
Hadi söyleyin bakalım….
Ya da devletin başına yürütme olarak geçmemekteki beceriksizliğinizi bununlamı kapatmayı düşünüyorsunuz?
Gelelim sadede..
Bunlar bu konuda da başka durumlarda olduğu gibi yine ve o kadar akıldan uzaklaşmış durumdalarki, işte bu “sözde muhalifler” esasında bugüne kadar sadece körü körüne mevcut iktidara karşı sadece “düşmanlık” yapıp, iktidara gelmek amacıyla, halkı doğru bir program çerçevesinde demokratik olarak seferber etmeyip, gerçek ve bilinçli bir muhalefet olmadıkları için, bugünde en sonunda bu olayda bile aptalca PKK’nın safına düştüklerinin farkında bile değiller.
Peki soruyorum, bu bedbahtları hiç Türk Milleti iktidara getirirmi..?
Millet bunları adam yerine kormu bu durumda?
Tabiki koymaz.
Ulan yazıklar olsun size ya.
Tuuu yüzünüze..be
Tuu yüzünüze..
Her zaman olduğu gibi bağımsızlıkçılar:
Atatürk’le kalın
Cumhuriyetle kalın
Bilimle kalın
Akılla kalın
Hoşçakalın
Sefa Yürükel