Depremden depreme…

Ne zaman bir deprem olsa gelecekteki olasalıklar gündeme oturuyor. Özetle Türkiye’nin bir deprem kuşağında olduğu hatırlanıyor. Uzmanlardan ardı ardına uyarılar geliyor. Bizi yönetenlerden ise ciddi bir adım atmıyorlar.

İzmir’deki Dokuz Eylül Üniversitesi’nin (DEÜ) Deprem Araştırma ve Uygulama Merkezi (DAUM) Müdürü ve Jeoloji Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Üyesi Prof. Dr. Hasan Sözbilir, Ege Denizi, Seferihisar açıklarında, 30 Ekim 2020’de meydana gelen 6.6 büyüklüğündeki depremin Tuzla fayının kuzeydoğu ucundaki ‘çiçek yapısının’ aktif hale geçerek Buca fayı gibi binlerce yıldır suskun fayları aktifleştirdiğini söyledi.


Prof. Dr. Sözbilir, “6.6’lık depremden sonra özellikle Kuşadası Körfezi’nde 5 büyüklüğüne varan çok sayıda deprem oldu. Bu hareket şimdi de daha da kuzeye, Buca’ya kaymış durumda. Buca’daki faylar, Türkiye diri faylar haritasında çizili faylar değil. Çünkü bu diri fay haritasında yer alan faylar, 5.5 ve üzeri depremleri içeriyor. Ana şoktan sonra, Buca ile Kısıkköy arasında depremlerin yoğunlaştığını görüyoruz. Türkiye diri faylar haritasında yer alan Tuzla fayına değinirsek, Buca sınırında bitiyor. Ancak bizim yaptığımız çalışmaya göre fayın dallanarak Buca’da da devam ettiğini görüyoruz. Ayrıca burada fayı incelersek, yüzeyden yani zeminden aşağıya doğru bu fay diğer faylarla birleşerek çiçeğe benzeyen bir yapı oluşturuyor. Bu bir jeolojik yapı. Bütün artçı depremler bu yapının içerisinde gerçekleşiyor”dedi.

Bölgedeki deprem fırtınasına dikkat çeken Prof. Dr. Hasan Sözbilir, “Yani bu yapının içerisindeki birçok fay, deprem fırtınasına neden oluyor. Bu faylar, 5’e varan depremler üretebilir. Bu fayların 5.5 ve üstü yıkıcı deprem üretme kapasitesi yok. Ancak burada bir deprem fırtınasına neden olabilir bu da başka faylara aktarılarak devam edebilir. Panik yapmaya gerek yok. Elbette bu tür depremler olacak. Geçen sarsıntıda olduğu gibi küçük şiddetli ve kısa süreli gerçekleşecektir. Panik yapacak bir durum yok” diye konuştu.

Fayların birbirini tetiklediğini hatırlatan Prof. Dr. Hasan Sözbilir, “Buca fayının Tuzla fayı ile bağlantısı bulunuyor. Bütün bu yapı, dediğim gibi bir çiçek yapısını andıran şekilde gelişmiş durumda. Tuzla fayının 7 büyüklüğünde bir deprem üretebildiğini biliyoruz. Bu depreminde yakın bir zamanda olması beklenmiyor. Ancak biz toplum olarak depreme hazırlıklı olmalıyız. Bunun için toplumun bilinçlendirilmesi gerekiyor. Bunun için yapılması gereken çalışmalar var. Onlardan birini 12 Kasım’da ülke olarak AFAD tarafından düzenlenecek olan tatbikatta gerçekleştireceğiz. Deprem öncesi, sırası ve sonrasında ne yapmamız gerektiğini anlamış olacağız” ifadelerini kullandı.

Ne zaman bir deprem olsa gelecekteki olasalıklar gündeme oturuyor. Özetle Türkiye’nin bir deprem kuşağında olduğu hatırlanıyor. Uzmanlardan ardı ardına uyarılar geliyor. Bizi yönetenlerden ise ciddi bir adım atmıyorlar. - deprem kiris

Yorumlar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir