99 yıl önce çocuklar gibi şendik…99 yıl önce yedi düveli yendil…
*99 yıl önce kederde kıvançta ortak bir ulus oluşturup, mazlum ülkelerin umudu, etrafı dostane paktlarla çevrili saygın bir devlet kurmuştuk. 99 yıl sonra bir yandan aramızda ve tüm bölge ülkeleriyle didişmekteyiz…
*99 yıl önce uluslaşma sürecinde, ortak dilimizi iyi konuşma ve yazmanın derdindeydik. 99 yıl sonra milleti iki, üç dile nasıl ikna ederiz diye debeleniyorlar…
*99 yıl önce cehaletle savaşıyor, cumhuriyet, özgürlük ve bağımsızlık ilkelerine bağlı aydınlanmış kuşaklar yetiştirmeye çalışıyor, ulusu aydınlanma ile kucaklaştıran Köy Enstitülerini kuruyorduk. 92 yıl sonra milyonlarca sabiyi, örtüp sınıflara tıkıştırmaya, çocuk gelinler ve zorunlu seçmeli derslerle dindar ve de kindar nesiller yetiştirip, aydınlanmış insanlarımızı hapishanelerde çürütüp cehalete bel bağlar olduk!
*99 yıl önce pozitif bilimleri öğreniyorduk. 99 yıl sonra metafiziğe, hurafeye merak sardık!
*99 yıl önce vekil maaşları öğretmen maaşlarını geçemiyordu. 99 yıl sonra…
*99 yıl önce halk yoksul, ama onurlu, “üreten köylü yurdun efendisi” idi. 99 yıl sonra girdi maliyetlerinin önlenemez yükselişi nedeni ile “anasını da alıp” feveran etmekte…
*99 yıl önce yurdun her köşesinde “Atatürk modeli” sosyal cumhuriyet fabrikaları inşa ediyorduk. Sanayide ve tarımda kendine yeterli bir ülke olmayı, doğal zenginlik ve kaynaklarımızı gözümüz gibi sakınmayı, tasarruf ve üretimi erdem saymayı öğreniyorduk. 99 yıl sonra en stratejik varlıklarımızı dahi eşe, dosta, yandaşa, yabancılara yok pahasına babalar gibi satmayı, üretmeden tüketmeyi marifet sayıp, samanı, mısırı, buğdayı, angusu ithal eder olduk!
*99 yıl önce Avrupa faşizm bataklığına sürüklenirken, biz devrim, demokrasi ve özgürlük rüzgarlarına yelken açmıştık. 99 yıl sonra bu nedenlerle hem dahili bedhahlardan hem de dünya alemden dayak yiyoruz !
*99 yıl önce dünyaya örnek oluyor, kadınlarımızı seçme ve seçilme hakkına kavuşturuyorduk. 99 yıl sonra kadına şiddet ve kadın-erkek eşitliği sıralamasında dünyaya rezil oluyor, kadınla el sıkışmayan, anasını haram sayan nesiller yetiştiriyor, adını koyduğumuz “İstanbul Sözleşmesi’nden” bir kalemde istifa ediyoruz…
*99 yıl önce şarkılarımızı, türkülerimizi, folklorumuzu, evrensel müziği keşfetmeye, anlamaya çalışıyorduk. 99 yıl sonra çıstak çıstak gürültü dinleyip, biz bize kaldığımızda göbek atıp, kolbastı oynuyoruz!
*99 yıl önce hukuk devletine doğru yelken açmıştık; kadı efendilerin yerini cumhuriyet savcıları ve hakimleri almıştı. 92 yıl sonra Cumhuriyetin hukukunu, savcısını, adaletini mumla arıyoruz…
*99 yıl önce her meslekten esnafı barındıran çarşılarımız vardı. Terli mallar haftaları kutluyorduk. 99 yıl sonra her köşe başında Çin ve Avrupa malları ile dolu AVM’lerimiz…
* 99 yıl önce Atatürk ve devlet adamlarının nerede, ne zaman karşımıza çıkacağı belli değildi. 99 yıl sonra yollar kesilip, koruma arabaları ve taburları etrafa dehşet saçtığı için “devlet adamcıklarını” yakinen takip edebiliyoruz!
*99 yıl önce Atatürk’ün varlığı ile onurlanan Çankaya Köşkü milletin gurur abidesiydi. 99 yıl sonra millete milyarlara malolan “itibar sarayı”
*99 yıl önce Atatürk’ün ülkede tarımın gelişmesine örnek olmak için bataklıktan, yoktan var ettiği Atatürk Orman Çiftliği ile kıvanç duyuyorduk. 99 yıl sonra onun başta saray ve ABD Büyükelçiliği olmak üzere yapılaşmaya açılarak yok edilişini hüzünle izliyoruz. Milyarlarca liralık kaşanedeki görüsüzlük akan gösterilerle dünya aleme rezil oluyor ve utanıyoruz…
*99 yıl önce Atatürk’ün varlığı ile onurlanan Çankaya Köşkü milletin gurur abidesiydi. 99 yıl sonra millete milyarlara mal olan “itibar sarayını” dünya âlem gülümseyerek izliyor…
*99 yıl önce Anadolu’nun en küçük kasabasında dahi, kimin kaç çocuk yapacağı, kimin ne giyeceği, kimin ne yediği, ne içtiğine karışmak kimin haddine. 99 yıl sonra bunların hepsi adeta “tek iradece” belirlenmeye çalışılıyor…
*99 yıl önce cumhuriyeti ilanını yurdun her köşesinde büyük bir kıvanç ve çoşku ile kutlanıyordu. 99 yıl sonra Atatürk anıtlarına çelenk koymak bile mesele oluyor…
*99 yıl önce ülkenin nasıl yönetileceğine TBMM’de karar veriliyordu. 99 yıl sonra “tek irade” sözkonusu
*99 yıl önce aydınlar ülke sorun ve çıkarlarını sahiplenmekle, ülkeyi yönetenleri cesurca uyarmakla onurlanırlardı. 99 yıl sonra ortalık, ülkenin, küresel talep ve çıkarlara koşut “yetmez ama evet” operasyonları oyuncusu müptezellerle dolu…
*99 yıl önce yüce önder ülkeyi ve cumhuriyeti gençlere emanet etmişti. 99 yıl sonra gençler emanete ihanet etmemenin bedelini tahtakuruları gibi gazlanarak, dövülerek, öldürülerek ödemekte…
*99 yıl önce yüce önder tek bir ağacın kesilmesini önlemek için Yalova’daki küçük evini kızaklar üzerinde başka bir yere taşıtmıştı. 99 yıl sonra kurtlar sofrasında eşle, dostla, yandaşla yağmayı paylaşmak için her taraf dümdüz ediliyor…
*99 yıl önce geleceğe yönelik muhteşem umutlarımız ve düşlerimiz vardı… Şimdi tek umudumuz kaldı . 99 yıl sonra yarının ne getireceğini bilemez hale gelip, her yaştan gençlerle birleşerek her şeye yeniden başlayıp, cumhuriyeti yeniden kurmak…
Cumhuriyet Bayramımızı aydınlık günlere dilekleri ile kutlarım.
Bir yanıt yazın