Son iki yıldır, Avrupa’da tek taraflı olarak, Ukrayna, Rusya ve Çin, konusu bahane edilerek geliştirilen ABD’ye tabi olma eksenine karşı bir eğilim yükselmektedir.
Bu durum, İtalya’da ki ve Fransa’da ki seçim sonuçlarında, Sırbistan ve Macaristan’da ki ABD’ye karşı oluşan resmi devlet tavrında, diğer Avrupa ülkelerinde ki yüksek enflasyonun sebeplerinde, fakirleşme’de ve hayat pahalılığında, enerji sıkıntısına bağlı fiyat artışlarında, önlenemeyen ev ve kira fiyatlarında, işsizliğin yükselmesinde, her alanda ki sigortalama fiyatlarının artışlarında, grevlerin ve protesto gösterilerinin gözle görülür bir şekilde artmasında, ABD’nin Yunanistan’ı işgalinde, Türkiye’nin etrafının ABD tarafından kuşatılması endişesinde, Akdeniz’de ABD’nin hegemonya peşinde koşması gibi bir çok neden de, Avrupalıların işbirlikçi olan hükümet ve güç odaklarının dışında ABD’ye karşı tepkileri gittikçe çoğaltıyor ve bu sorunların ABD’ye bağımlı politikalardan kaynaklandığı, son 6 aydır yapılan grevlerde toplantılarda ve yürüyüşlerde açıkça işleniyor.
Bu durum Avrupalıların politika olarak ürettikleri ve bu nedenle ABD ‘ye karşı aldıkları tavırların bütün verilerinde de bu açıkça görülüyor.
Avrupa’da ki son gelişmelerde zaten bunun net sinyallerinide veriyor.
En son İtalya’daki seçim sürecinde de bu durum kesin olarak ortaya çıktı zaten.
İtalya’da ki son seçim sonuçları da bize açıkça gösteriyorki, bugün İtalyan milleti herşeyiyle ABD karşıtı bir Partiyi iktidara getirmiştir.
Ve uluslararası bir saflaşmada da Avrupacı bir tavır almıştır.
Dün de genel seçimlerde Fransa’da zorlanan bugünkü iktidarın, aynı nedenlerden dolayıda, bugün Fransa’da seçim olsa Fransa’da ki iktidarını kesin olarak kaybedeceğini de göstermektedir.
İngiltere’de bu konuya bağlı olarakta Başbakan değişmiştir. Artık bu durum herkes açısından Avrupa’da gittikçe olağanlaşmaktadır ve bu durum çok netleşmeye başlamıştır.
Bugün ABD’ye bağımlı medya hariç, veriler, tüm Avrupa’da ABD karşıtı bir Avrupacı yükselişin hız kaybetmeden şekilendiğini de göstermektedir .
Bu konuda burada kısa bir özet yaparsak, son 6 ayda Avrupalıların artık her konuda, özelliklede hükümetlerinin ABD’nin peşine kayıtsız şartsız takılma ve onun uşaklığını yapma konusuna karşı yaptıkları yürüyüşlerde ki attıkları sloganlarında, her fırsatta verdikleri sözlü ve fiili ve gittikçe de artan açık tepkilerinde, bu konuda Avrupa’nın geleceği ve bekası ile ilgili tartışmalara dahil olduklarını belirtmektedir.
Ve bu durum da da artık ABD karşıtlığıyla ilgili olarak konuya ilişkin olarak, bu konuda bugünkünden daha farklı fiili boyutlar da oluşacaktır.
Bu durum Avrupa’da son 6 aydır yapılan toplantı, yürüyüş ve grevlerde görülmektedir.
Bu konuya ilişkin olarak, Çek Cumhuriyeti, Almanya, İngiltere ve Fransa da ki mitingler bunlardan sadece bir kaçıdır.
Yani Avrupalılar arasında yeni gelişen olaylar da bize gösteriyorki, Avrupalılar meydanı bundan sonra sadece ABD ve onun işbirlikçilerine bırakmayacaktır.
Kendi kaderlerine kendileri bizzat sahip çıkacaklardır.
Denilebilinirki, bundan sonra ABD’nin ve Avrupalı işbirlikçilerinde Avrupa’da işi kolay olmayacak ve Avrupa artık eskisi gibi de ABD için çantada keklik olmayacaktır.
Bunu son aylarda ki Avrupalılar arasındaki siyasi, ekonomik sosyal, kültürel alanlarda AVD’ye bağımlı hükümet politikalarına karşı oluşan tepkilere dayalı gelişmelerden de yalın bir şekilde görüyoruz.
Özellikle Avrupalıların son sıralarda Ukrayna konusuna bağlı olarak ABD’ye karşı verdikleri bariz tepkiler, bu konuda gittikçede de ilk günkü gibi hükümetleriyle aynı düşünmediklerini göstermektedir. Ülkelerde İbre hükümet politikalarına karşı yavaş yavaş ABD’den bağımsız olunması ve Avrupacı olunması anlamında yer değiştirmektedir.
Son 6 aydır, yaygın medyaya yansıdığı kadarıyla özetlersek, Avrupalıların Avrupa’da ki ABD yanlısı işbirlikçi hükümetleri bir yandan erken seçime zorlamak için yaptıkları baskılar, ABD’ye bağımlılıklardan kaynaklanan çeşitli sorunları bir iktidar değişimi ile çözme istekleri, diğer yandan da normal genel seçimlerde ABD yanlısı hükümetleri Avrupacı hükümetler ile değiştirerek aynı sorunları bu yolla çözme istekleri, daha doğrusu ABD ekseninden çıkma yolunda yavaş yavaş bazende bu yolda hızla ilerleme istekleri yükselmektedir.
Bu kış belliki Avrupalılar için her anlamda çok zor ve dalgalı geçecektir.
Ama bundan dolayıda bugünlerde oluşan ve oluşacak olan AVD karşıtı yeni net tavırlardan da ABD’nin de önümüzdeki İlkbahar’da, Avrupa kıtasındaki son 60 yıldır ki hükmünün de çok gerileyeceğini söylemek hiçte abartılı olmayacaktır.
Yani bir başka deyişle Avrupacılık Avrupa’da yayılmaktadır.
ABD ise bir bakıma, istese de istemese de, şimdiki durumun tersine eve yolculuk dönemine girmiştir.
Demedi demeyin!
Her zaman olduğu gibi bağımsızlıkçılar:
Atatürk’le kalın
Cumhuriyetle kalın
Bilimle kalın
Akılla kalın
Hoşçakalın
Sefa Yürükel
Bir yanıt yazın