Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Alevi Çıkartması ve Alevi halkımızın Çözüm Bekleyen İstemleri
Bir süre önce Hüseyin Gazi Cem Evi’nde muharrem iftarına katılan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 14.8.2022 de Hacı Bektaş Veli’nin anma Programı esnasında, Hünkârın Dergâhı ve Müzesi’ni ziyaret ederek önemli bir konuşma yaptı.
“Hacı Bektaş Veli Hazretleri’nin Hakk’a yürüyüşünün 751. yılında Alevi Bektaşi vatandaşlarımızla bir araya geldik. Bu kapı sevgi, barış, kardeşlik, muhabbet kapısıdır… Rabbim birliğimizi, beraberliğimizi, kardeşliğimizi daim eylesin.”
“Hacı Bektaş Veli’nin kaynağını Kur’an-ı Kerim’den alan “dört kapı kırk makam” esasıyla yaptığı hizmetlerin, bugün insanların hayatına yön veren, vermesi gereken ilkeleri ifade ettiğini“ belirten Erdoğan: „Öyleyse, Hazreti Hünkar’ı rahmetle anarak, ikrarımızı verelim: ‘Allah, eyvallah kapısında, döktüğün varsa doldur. Ağlattığın varsa güldür. Yıktığın varsa kaldır. Doğru gez, dost gönlünü incitme. Yalan söyleme, kovu kovlama. Haram yeme, zina etme. Elinle koymadığını alma. Gözünle görmediğini söyleme. … Riya ile ibadet, şirk ile itaat olmaz. Söylediğin meydanın, sakladığın senin. Allah, eyvallah.”
Erdoğan bu konuşmasında, 85 milyon vatandaşın tamamının, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin birinci sınıf, aynı hak ve imkanlara sahip, hiçbirinden asla vazgeçmeyecekleri mümtaz fertler olduğunu söyledi.
Cumhurbaşkanı, Alevi-Bektaşi vatandaşlarımızın toplam 8 bin 740 talebinin Cem Vakfı 632 Alevi Kuruluşu belirlendiğini ve bu taleplerin 5 bin 600’ü hızla karşılandığını da açıkladı. Hangi taleplerin karşılandığına ilişkin bilgi verilmedi.
Alevi Vatandaşlarımızın En Temel İstemleri Çözüm Bekliyor
Cem Vakfı, 632 Alevi Kuruluşu ve İnanç Önderi tarafından desteklenen ana istemlerini, 28 Aralık 2008 yılında kamuoyuna ve siyasi partilere açıkladılar. “Devletin en asli görevinin, tüm dini inanç sahiplerine eşit davranmak, eşit uygulama ve eşit hak sağlamak olduğunu” belirttiler.
Bu temel isteklerin hiçbiri, 20 yıldır iktidarda bulunan AKP yönetimi, Başbakan ve Cumhurbaşkanı yetkisi bulunan Erdoğan tarafından günümüze değin uygulanmaya konmadı. Bunları aynen açıklıyorum.
- Cem Evleri ibadethane olarak yasal statüye kavuşturulmalıdır. Cem Evleri yapımına da yeterli arsa ve maddi destek sağlanmalıdır.
- Genel Bütçeden, inanç hizmetleri için ayrılan kaynaklardan Alevilere de pay almalıdır. Bu nedenle inanç kurumlarımızda görev alan ve hizmet veren Alevi İnanç Önderlerinin sosyal hakları kanun teminatı altına alınmalıdır.
Alevi vatandaşlarımız herkes gibi vergilerini ödediklerine göre, bu istem eşit vatandaşlık haklarının gereğidir.
- Din Bilgisi dersleri zorunlu olsa da olmasa da, bu derslerde Alevilik de dahil olmak üzere, tüm inançlar yansız ve doğru olarak öğretilmelidir.
Din dersi, bu konuda Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi Kararına uyularak seçmeli ders olmalıdır.
- Devlete ait Radyo ve TV kanallarında tüm inanç gurupları, kendilerini düzenli ve sürekli olarak ifade edebilmelidirler.
- İnanç uygulamalarını ve Cem Evlerini yönetecek, yönlendirecek gerekli bilgi donanımına sahip kişilerin yetiştirilmesi amacıyla, gerekli okullar açılmalı ve üniversitelerde bu eğitimi verecek bölümler oluşturulmalıdır.
Cumhurbaşkanının açıklamasıyla eğer 85 milyon vatandaşın tamamı, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin birinci sınıf, aynı hak ve imkanlara sahip, hiçbirinden asla vazgeçmeyecekleri mümtaz fertler olduğunu göre, eşit haklara sahip olmanın gereği olan son derece haklı bu istemler neden yaşama geçirilmedi ve geçirilmiyor?
Erdoğan’ın Cumhurbaşkanı sıfatıyla Hacı Bektaş Veli’nin anma Programına katılmasını ve yukardaki konuşmayı yapmasını çok önemli buluyorum. Kuşkusuz eğer Cumhurbaşkanı bu konuda samimi ise ve bu sadece Alevi toplumdan oy alma amacıyla yapılmadıysa.
Eğer Cumhurbaşkanı samimi ise, Alevi halkımızın son derece haklı ve eşit vatandaşlık ilkesine dayanan bu istemlerini, hemen veya en kısa sürede yasalaştırmalı ve uygulamaya koymalıdır. Bu konuda muhalefet partilerinden gerekli desteği alacağından hiç kuşku duymuyorum.
Cem Vakfı Genel Baskani Prof. Dr. İzzettin Doğan’ın davetlisi olarak konuşmacı olduğum Avrupa ülkelerinden gelen milletvekili arkadaşlarımla, Istanbul `da bini aşkın kişinin katıldığı toplantıda, Alevi İnanç Önderlerinin bu 5 ana isteklerine özenle vurgu yaptım. Toplantıyı izleyen AKP Genel Başkan Yardımcısı ve Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik’e, konuşmam esnasında son derece haklı bu istemlerin ivedi olarak yaşama geçirilmesi konusunda ne düşündüğünü sordum. Bu isteklerin makul olduğunu ve konuyla ilgileneceğini açıkladı. Aradan 14 yıl geçmiş olmasına karşın bu haklı ve makul istemler henüz çözüm bekliyor.
Alevi halkımızın İstemleri Tüm Siyasi Partilerin Programlarına Alınmalıdır!
Türkiye`de yaşamakta olan ve nüfusun en az dörtte birini oluşturan Alevi inançlı insanlarımız, Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluş felsefesine başından beri samimiyetle bağlı ve her zaman çağdaş, laik, özgürlükçü, demokratik ve kalkınmış Türkiye`nin savunucusu oldular. Alevi vatandaşlarımızın, on yıllardır sabır ve kararlılıkla dile getirdikleri son derece haklı istemleri, nankörlük ve kör gözlülük nedeniyle, hala çözüm beklemektedir.
20 yıldır tek başına hükümet ve de iktidar olan AKP, verdikleri sözlerin aksine, Alevi inançlı insanlarımızın istemlerini yaşama geçirmemektedir. Yapılan “Alevi Toplantıları /Çalıştayları” göstermelik olmaktan öteye gidememiştir.
Alevi inanç sahibi olan milyonlarca insan ne istiyor? Bir cümleyle: inanç alanında eşit hak ve eşit uygulama sağlanmalıdır. Alevi insanlarımızın ibadet yeri olan Cem Evlerinin, ibadet yeri olarak resmen tanınması ve camilere devlet tarafından sağlanan desteğin cem evlerine de verilmesi. Devletin en asli görevi, tüm dini inanç sahiplerine eşit davranmak, eşit uygulama ve eşit hak sağlamaktır. Bunun olmaması giderek artan huzursuzluklara ve hatta hiç istenmeyen oluşumlara yol açabilir.
Prof. Dr. Hakki Keskin, Siyaset Bilimci, Almanya Parlamentosu eski Milletvekili
31.8.2022
Bir yanıt yazın