1. Türkiye İran’ı tanımıyor. Osmanlı İran’a (Türkiye’ye) Osmanlı’nın gözünden, din acısından bakıyor. Osmanlı da Safevi de Türk tarihinin büyük imparatorluklarıdır şeref tarihimizdir ama onlar da bir geçmiştir bitti. Gelecekte Osmanlı ve Safevi’nin mirasçıları tekrar birleşecekler. Bir araya gelmeleri gerekiyor. Geleceğin inşası, geleceğin stratejisi Türk-Türkistan-Türkiye (İran) ittifakının kurulmasından geçer.
2. Türkiye İran’ı Farsça karşılıyor. İran’a Şia-Sünni din anlayışından bakıyor. Türkiye’de din kavramı, din duygusu yenildiği zaman, üniter İslam kavramı algılandığında Türkliyi (İran) çözebilir ve anlayabilir. Geleceğin inşası için Türkiye önce kendi içinde kendini yenilemeli, zaman içinde Türkiye tarihinde oluşan Türk birliğine engel olan unsur ve kavramlardan arınmalıdır. Türkiye’nin din anlayışı bitince Türk-Türkiye ittifakı kurulacak. Türkiye’de (İran) Türk din adamları uzun zamandır din tecrübelerinden vazgeçerek Nadir Şah Avşar doktrinini – Bakü, Tebriz, Ankara birliğini benimsemişlerdir.
3. Türkiye, İran’daki Türk’ün gücünü, bu coğrafyanın rolünü ve potansiyelini ve Ortadoğu’nun geleceğini henüz göz ardı etmedi.
4. Türkiye, İran’daki Türk gücüyle birleşmeli ve küresel güç olma potansiyelini keşfetmeli.
5. Türkiye’de TV’lerde konuşan stratejistler İran’ı Farsça kabul ederek uydurma Fars devleti kavramından, Fars kültüründen konuşuyorlar. Türk entelektüellerinin çoğu batının icat ettiği “Fars kültürü” hayranıdır.
5. Pers kültürü Sümer-Elam-Babil-Hindistan ve Türkistan’dan miras kaldı. Persler yenilmez bir millet değildir. Pers Ahman devleti İsgəndər, Sasanlı – Araplara yenildi. Pers devletçilik tarihi 7. yy’dan 20. yy’a yani 1300 yıl boyunca Türkeli coğrafyasında (İran) Pers devleti yoktu.
6. Türkiye İran’ı (Türk) eritmeden ve buradaki Türk potansiyeline sahip olmadan (Bakü-Tabriz-Ankara birliği stratejisi) bölgede güç olamaz. TDT’nin büyük potansiyeli Türkiye’de (İran)
7. Həm Azərbaycanda həm Türkiyədə aydınlar, stratejistlər içində İran (Aryanlar ölkəsi) qavramından imtina edilməlidir və əvəzində Türküstan, Türkeli ifadəsi işlədilməlidir.
8. Osmanlı Arap Yarımadası, AfroAsya’ya doğru genişlediğinden Arap kültürü, Pers-Tacik kültürü ve Safevi Korasa’nın da içinde bulunduğu Babür-Hint kültürü, sentez sürecinden geçmiştir. Bu süreç Türk tarihinin onurlu bir tarihidir, Türklere küresel güç olma yolunda yeni avantajlar kazandıracaktır. Türkler, Türk kültürünün gücünü ve potansiyelini yeterince anlayamamıştır. Bu güç Arapça, Farsça, Çince, Hindistan’ı yöneten güçtür. Batı (Yunan-Rum) bilim ve düşüncesi, bugünkü Mısır, Hint, Çin, eski Sami, İran-Fars kültürünün üstünlüğü ve derinliğinden kaçınır, korkar ve hayran kalır. Oysa bütün bu kültürleri Türkler yönetmiş, hatta binlerce yıl kurmuş, korunmuş ve egemen olmuştur. Bugünün Türkü tarihteki gücünün farkında değildir. Tarihinden söküldü.
Türk-Türk-Türkistan ittifakı ile doğu ve batı Türk, çok kutuplu dünyada kutuplardan biri olacaktır. Sosyo-kültürel süper sistem – uygarlık inşa edecekler. Onun adı Turan!
Yasemen Qaraqoyunlu-BAKÜ / TURKISHFORUM – ABDULLAH TÜRER YENER
· ·
Bir yanıt yazın