Yunan ve Türk kahvesi aynı mı? Ya Mısır, Tunus ve Romanya kahveleri?
Kimin kahvesi tartışmasına girmeden önce kahvenin aslında Yemen kahvesi olduğunu hatırlayarak ve bir Rumen’in aşağıdaki yazısını okuyalım:
Mocha kahvesi (Moka kahvesi) adı nereden geliyor?
Kasaba, kahvenin kralları Etiyopyalıların hemen yanındadır. Yemen o zamanlar Osmanlı İmparatorluğunun bir parçası ve Yemenliler Osmanlı olduğu için Batılılar tarafından Türk sayıldılar. Çünkü Osmanlı İmparatorluğu’ndaki herkes bir Batılı için Türk idi. Bu kasabadan dünyaya yayılan kahve de bir Osmanlı yani Türk kahvesi idi.
Modern Türklerin, Osmanlı İmparatorluğu’na atıfta bulunmak için Batının kullandığı “Türkiye” terimini seçmesi gibi Kahve, modern Türkiye Cumhuriyeti’ne ait olma anlamında değil, aslında Osmanlı anlamında “Türk”tür. Sadece aynı adı paylaşıyorlar.
Ama sorun değil, modern Romanya, Romanya olarak da adlandırılan Bizans İmparatorluğu ile aynı ada sahiptir. Romanya’da, yani Bizans İmparatorluğu’nda yapılan her şeyin, aynı adı taşıyor olması, modern Romanya devletine ait olduğu anlamına gelmez. Şahsen ben bile Tunus’taki insanlara Romanya’dan olduğumu söylediğimde, ülkem oldukça önemsiz ve bilinmeyen bir ülke olduğu için onu Roma İmparatorluğu veya Roma şehri ile karıştırıyorlar. Onlara ülkemin Roma, İtalya veya Roma İmparatorluğu ile hiçbir ilgisi olmadığını açıklamalı ve onlara Doğu Avrupa’da Romanya adında modern bir ülke olduğunu söylemeliyim. Onlara Romanya’dan olduğumu söylediğimde, “ah, burada ülkenizden harabeler var” gibi şeyler söylüyorlar ve ben de “Tanrı aşkına, Roma İmparatorluğu ile Romanya’yı karıştırıyorsunuz. Bunlar benim ülkemden kalma kalıntılar değil. Ben Roman değilim, Romanyalıyım.” diyorum.
Pek çok Rumen, yabancılara karşı o kadar dürüst değil ve bu karışıklıktan yararlanmayı ve yabancılara İtalyan ya da Romalı olmadıkları gerçeğini söylemek yerine daha prestijli görünmeyi seviyor. Pek çok modern Türk için de durum aynı. Daha prestijli görünmek için aynı adı taşıyan “Türkiye”, yani Osmanlı İmparatorluğu ve Türkiye Cumhuriyeti’nden yararlanmayı severler.
1825’te Fransa’ya giden bir Mısırlı hakkında bir kitap okudum ve Fransızlar ona Türk diyorlardı. Modern anlamda Türk değildi. O Türk’tü çünkü Osmanlı İmparatorluğu’ndan gelen herkes Fransızlar için Türk’tü. Latin Amerika’ya göç eden Lübnanlılar bile XX. yüzyılın başlarında Osmanlı pasaportu ile geldikleri için orada “Türk” olarak biliniyorlar.