Site icon Turkish Forum

EVET RTE’NiN DİPLOMASI SAHTEDİR

EVET RTE’NiN DİPLOMASI SAHTEDİR. - diploma orta

EVET RTE’NiN DİPLOMASI SAHTEDİR.

Yıl 1999, ben, Türkiye’de ‘Siyasal İslam’ın yükselişi ’ (esasında islam’ın kendisidir), adı altında, Norveç Uluslarası Dış Politika Enstitüsü’de (NUPİ) araştırmacıyken ünlü Politolog Prof.Dr. Daniel Heradsveit ile birlikte ikimiz, İstanbul’da tüm tarikatlar, din ile ilgili vakıflar, dernekler, yazarlar, siyasilerde dahil, konumuzla ilgili olarak tüm ileri gelenler ile Sunni ve Alevi ayırmıyarak, içlerinde İsmail Kahraman, Metin Metiner, Ali Bulaç, Mehmet Ali Şahin, Abdulrahman Dilipak, Nejat Birdoğan, Yaşar Nuri Öztürk, İzettin Doğan, Muammer Naci Orhon, Av Hüseyin Hatemi vs gibi siyasi ve entellektüel kişiliklerinde araştırmamızda bir metodumuz olarak onlardan da mülakatlar alarak değişik alanlarda bilimsel araştırma yaptık. Heradsveit konunun makro olarak siyasi tarafına, ben ise hem makro hemde micro olarak antropolojik ve siyasi tarafına bakarak konularımızı ele aldık.

Ve gördüğümüz manzara bize göre her seviyede dehşetti.

Daniel Heradsveit duruma şaşırıyor, korkuyla karışıkta olsa birazda ürperiyordu. Bizi kimse takip etmedi değilmi diye bu korkusunu bana sorarak ve cevap alarak geçiştiriyordu.

Bana bir ara Heradsveit, ben yıllardır Ortadoğu liderleriyle ve değişik liderlikle tanıştım, islamcı gruplar ile mülakatlar yaptım, böyle derinlemesine bir araştırma yapamamıştım, sen buna vesile oldun demişti. Çünkü Istanbul’da İslamcılığın piri vardı. Bana bir ara da Heradsveit, Sefa araştırmamız için maden bulduk, iyiki de senle birlikte bu araştırmayı yapıyorum, sana bir sorum olacak, islamcı liderliklerin hepsi göründüğü kadarıyla İstanbul’dalar, yoksa İslamcıların başkenti burasımı ? demişti.

O günler Pera Palas’da ki kaldığımız odalarda her alan çalışmasından sonra hemen hemen her gün durum değerlendirmesi yapıyorduk.

Ve o zaman gördük ki dünya da ki ‘Siyasal İslam’, (İslamcılar)’ esas olarak merkezini İstanbula taşımıştı.

Çünkü burada en üst düzeyde ne ararsan vardı.

Adamlar paralel bir ekonomi kurmuşlar milyarlara hükmediyorlardı.

İnsanlar bu İslamcıların etraflarında pervane olmuştu. Ve bir ordu gibiydiler. Bir kere çok disiplinliydiler. İtaat kesindi.

Araştırmamızda yer alan, Tarikat şeyh ve ileri gelenleri ile buluşmalarımız, farklı ama biraz gizemli yerlerde gerçekleşmişti.

Bir keresinde mesela Fatih’de yiz ve o gün Hizbul Tahrir’in liderleriyle buluşmak için evden eve dehlizlerde dahil geçerek gitmiştik.

Heradsveit’in ilk defa gözlerinden onun gerçekten korktuğunu gördüm.

Bir keresinde bizi kaçırmasın bunlar, çünkü burası Lübnan, Ürdün ve Mısır gibi dedi.

Ben ise zaten hem çok tehlikeli serüvenleride sevdiğim için, işin akışına doğru gidiyor, hem de Heradsveit’i bilgilendiriyorum bir yandan da kendi notlarımı alıyordum.

Ve ama bugün şunu kesin olarak söyleyebilirim, araştırma sonucumuzda, Siyasal İslam (İslamcılık, İslam) esasında Türk Devletin’nin içine çoktan yerleşmişti.

Bizim son gördüklerimiz ise işin reklamıydı.

Neyse bu not bilgiyi size verdikten sonra şunuda belirtmem de yarar var,

Yıl yine 1999 bir gün bana sünni Tarikat Cenahından birisi olduğunu söyleyen birisi Norveç’teki ev telefonuma telefon etti.

Ve aynen şunu söyledi, Recep TAYYİP Erdoğan’nın Üniversite diploması yok, şimdiki ise sahte, hatta lise diploması olduğu bile şüpheli ve yüksek sara hastasıdır kendisi dedi.

Yıl 2004, İstanbul’da ki konferanslarım sırasında ve Türkiye’de ki bir sonraki araştırmamla ilgili olarak karşılaştığım bazı üst düzey komutanlara konuyu açtım ve konun üzerine fikirlerini sordum, soruma o zaman pek itibar etmediler.

Daha sonra aynı bilgiyi davet edildiğim bir evde hala dostum da olan MHP üst düzey kadrolarından olan arkadaşlara da açtım.
Onlarda şaşırdılar.

Ama sessiz kalmayı tercih ettiler.

En son olarak konuyu, 2006 yılında bir araştırmam dolayısı ile Türkiye gidip ve karşılaştığım, o dönem Türkiye’nin en önemli Güvenlik Kurulunda çalışan, sonradan MHP’den Milletvekili de olan kişiye açtım, oda dur ben bir araştırayım bunu dedi, ama bir süre sonra bana öyle gözükmüyor ama cevabını verdi.

Tabiki ben bu cevaba hiç inanmadım.

Daha sonradan elime geçen bilgiler ise, gerçekten Recep Tayyip Erdoğan’ın sahte diploması olduğuydu.

Ve bende bu durum bu konuda yüzde bin kanaat oluşturdu.

Adam resmen ABD ile birlikte Türkiye’yi dolandırmıştı.

Ve geldik bu güne.

Peki,

Bu diplomanın sahte olduğunu neden muhalefet bir türlü hala öne sürüp ve hala konunun üzerine gitmiyor?

Gitseler iki günde RTE’yi al aşağı ederler.

Hemde çok basitçe.

Ama konunun üzerine gitmiyorlar.

Bende tabiki bunun cevabı var.

Çünkü, araştırmalar ve belgeler gösteriyor ki , RTE’nin idare edildiği ve iktidar oldurulduğu yer ile Sarı Muhalefetin idare olduğu yer ayını yerdir.

Bu işin koordinatörü aynıdır.

Ey millet kendinizi kandırmayın.

Ortada gerçekte ne iktidar var ne de muhalefet.

Bunlar piyon.

Adamlar size o olmaz ise bunu verelim modundalar.

Bu iktidar bu kadar zafına karşı neden değişmiyor derseniz? o zaman biraz akıl ve bilimi kullanarak araştırın.

Çünkü iktidarı ayakta tutan ile muhalefetide idare eden aynı güç.

Yani lafın kısası bunların hepsi BÜYÜK ORTA DOĞU PROJESİNE zimmetliler.

Burada ki Patronda bellidir.
Patron: ABD’dir.

Herşey ortada ama …

Ah daha ben ne diyeyim …kime ne diyeyim.

Lafın tamamı deliye söylenir hesabımı… diyeyim…

Bilmem nemi diyeyim .. sayınlar size derdimi gerçekten ..

anlatabildimmi…??

Her zaman olduğu gibi bağımsızlıkçılar:
Atatürk’le kalın
Cumhuriyetle kalın
Bilimle kalın
Akılla kalın
Hoşçakalın

Sefa Yürükel
Çünkü

Exit mobile version