“20 TEMMUZ KURTULUŞ SAVAŞI”
HÜSEYİN MÜMTAZ
Hemen söyleyeyim, başlıktaki tanım; Kâmil Hoca’ya (Özkaloğlu) aittir.
Bu gün 20 Temmuz… Milli gün. Bayram… Türk Silahlı Kuvvetleri’nin gerçekleştirdiği Kıbrıs Barış Harekâtı’nın 48’inci yıldönümü.
Sabahtan beri televizyon kanallarına bakıyorum, “tık” yok.
“Bayram” başka nasıl olur?
Döndüm Kıbrıs Bayrak televizyonuna…
…
Demek ki biz “15 Temmuz”u çok eskiden, 48 yıldır biliriz.
15 Temmuz 1974’de, garantörü olduğumuz Kıbrıs Cumhuriyeti’nde Rum terörist Nikos Sampson adayı Yunanistan’a bağlamak için darbe yaptı, Cumhurbaşkanı Makarios kaçtı.
Üç garantörden biri olan Türkiye’nin Başbakanı Ecevit diğer garantör İngiltere’ye gitti.
Döndü.
Ve Ecevit sayesinde Türk Ordusu, “Bir gece ansızın”ı öyle fazla uzatmadan, tam dört gece sonra sabaha karşı adaya çıktı.
Zafer kazandı, sonunda “Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti” kuruldu.
Sadece Türkiye tarafından tanınan bu KKTC’nin, yurt dışında, 7’si Türkiye’de olmak üzere tam 26 “konsolosluk” ve dış temsilciliği bulunmaktadır.
Bu dış temsilciler çuvalla pardon Euro ile para alırlar.
Ne iş yaparlar?
Yaşadığım şehirde de bir tane “temsilci” var.
Her sabah yürürken önünden geçer, sadece KKTC bayrağını görürüm. Memnun olurum.
Ama kapı, pencereler, perdeler hep kapalıdır.
Yerel yazılı ve görsel basında yıllardır varlıklarından, ne yaptıklarından, ne işe yaradıklarından tek haber yoktur.
Yokturlar. Esameleri okunmaz.
Ülkelerini nasıl tanıtırlar?
Sadece üç sene önce “sağ direksiyon” siyah bir Mercedes arabada ana yolda ters yönde (Kıbrıs usulü sol şeritte) trafiği alt üst ederken görmüştüm “gendilerini”.
Harekât öncesi ve sonrası Kıbrıs’ta dört yıl görev yaptım, aynı şekilde görev yapmış arkadaşlarımızla buluşur, konuşuruz.
“Temsilci” bay yahut bayanın (hiç değilse) bizden haberi yoktur da kimlerden olacaktır?
Hiç olmazsa 20 Temmuz’da temsilcilikte bir “bayramlaşma” yapılmaz mı?
Yapılmaz, yapılamaz.
Ofis’e, oturdukları konuta kaç para verilir?
Boşa gider.
KKTC Dışişleri Bakanlığının haberi olsun.
…
Nice 48 yıllara!