GÜNÜNÜZ AYDIN OLSUN Türkiye’nin haklı insanları.
Şimdi bugün diğerlerine nazaran, bodoslama konuya girmenin çok yararlı olacağına ve çokta halkçı olacağına inanıyorum.
Ve bu durumda da, lafı da dolandırmaya, lafın tamamını deliye anlatmayada hiç gerek yoktur. Yani boşuna laf hamballığınada hiç gerek yoktur.
Yani bugün de böyle olsun diyelim ve sadete gelelim.
Önce Halkın bu iktidardan kurtuluşu için birilerine ihtiyaçı varmı yokmu ona gelelim ve burada da bir kaç kelam da edelim. .
Bence bugün bile halkın kurtuluş için, kimseye, hiç kimseye ihtiyacı esasen yoktur.
Şartlar oluştuğunda onun kendisi zaten kendi liderinide çıkartır ve kendi kendinide kurtarır.
‘Millet’ boşu boşuna kuru fasülye misali kendini şimdiden lider sanmasın bence.
Öyle çok konuşulan ve bir birini menun eden zoom ve Whatsapp grupları var ya onlarda öyle.
Bu gruplarda ki bazı kendileri umutsuz umut tüccarları olanlar var ya, onlarda kendilerini boşu boşuna kurtarıcı ve lider falan sanmasın bence.
Çünkü gerçekten boş beleş insan dolu buralar ve ben bile bu kifayetsiz insanlardan bıktığım gibi halkta bıktı.. zaten …bunlardan. ..
Buralarıda lafı dolandırmadan, bu konuda hızla geçmekte yarar var.
Bazılarıda ortalıkta ramazan davulcusu gibi dolanıp, bizzat megelomanca kendilerini başkanca lider sanıyorlar ya, esasında bunlardan da tam halk tabiriyle gerçekten bir cacık olmaz.
Anlamadığı bokun başında durarak kendilerini kenefe gardiyan yazdırmak ne ise işte çoğunun kaliteside böyle bunların.. gerçektende öyleler… ne bir fazla ne bir eksik bunlar için … desek yanlış olmaz herhal…
Çünkü bu umutsuz umut tüccarlarıda, her gün kendilerini keyf odaları denilen gruplarda Atatürk’ü hambal yapmaya çalışarak boşa vakit geçiriyorlar.
Kendileri bizzat bilerek ve isteyerek izole olmuş olan bu insanların ve grupların kime bir faydası olacakki .. olmadı da.. olmazda… zaten…
Sadece o gruplardakilerin kendi kendilerinin haberi yok izole oldukları bu durumlarından… Halk’tan da yıllarca zaten bunlar keyfle çok iyi saklandıkları için Halk bunları bilmiyor ve tanımıyorda bile…
Gelelim şimdi sadete;
Bir kere Türkiye’de gerçek değişim olacaksa bu saklı, gizli, kısır bir şekilde değil, alanda açık mücadele ile olacaktır ve tüm tehditlerde böylelikle ancak yerle bir olacaktır.
Bunun en iyi örneği de zaten yanı başımızda durmaktadır.
Yani bu konuda ki verilecek tarihden esaslı örnek ise Türk Kurtuluş Savaşı ve başarısıdır.
O gece gündüz şu bu şekilde korkutmak ve halkı da pasif tutmak için tehdit olarak gösterilmek istenenlerde ( Sadat vs) var ya halk kıpırdadığında ve harekete geçtiğinde o gün kaçacak delik arayacaklar merak etmeyin. Demedi de demeyin.
RTE ‘de bir efsane şeklinde söylendiği gibi de esasında hiç bir şeye de hakimi değil.
Gölgesinden bile korkan günlük çıkar ve ömür hesabı yapan bir ‘adam’ O sadece.
Bunu RTE’nin her gün bir başka yerde yatmasından, yemekleri tattırtarak yemesinden ve suyunuda aynı şekilde içmesinden de iyi bilmekteyiz.
Sadece gerçek direniş olmadığı için insanlar, RTE’yi ve kendi de kendini herşeye hakim sanıyor.
Bu duruma, gülsemmi ağlasammı desem yanlış olmaz herhal…
Kendini tilki gibi kurnaz sanan O , RTE var ya o RTE göreceksiniz çok korkaktır. O nun burnu bu konuda sırf kendisi için sadece iyi koku alır. Emine için bile değil. O biraz halk isyanı ile ne olacağını sezdiği anda, kaçak Saray’da ki tüneli anında kullanıp, arkasındaki tüm suç ortaklarınıda bırakıp kaçacaktır, taki Türk kuvvetleri tarafından enselenene kadar tabiki. Bu konu da da ilerde demedi demeyin sakın…
O çıktığı yere girse bile bulunup getirilene kadar kaçacaktır desek yalan da olmayacaktır.
Amaaaa…
Hergün onun kabusu olacaktır.
Enselendikten sonra da O ölmek için her gün hiç bir zaman inanmadığı ve bir o kadarda aldattığı Allahına da yalvarsa bile, kendini kurtaramayacaktır.
Çünkü onun için o gün Allah hiç orada olmayacak. Aldattığı Peygamber’de o günlerde dönüşü olmayan bir tatile çıkacaktır….
Yani hergün o ve tayfası için yaşmak bir cehennem olacaktır.
Ama onunla birlikte, şu da hiç unutulmasın ‘görevini’ anayasaya uymadan yapan yalaka ve sözde Atatürkçü geçinenlerde devlet ve millete karşı verdiği zarardan dolayı yargılanacaktır.
Çoğu idamlık bunların zaten.
Kozmik odaya casusları kim sokturduysa, yurtsever subayların kim yargılatılmasına izin verip, TSK yı tasviyeye kim çanak tuttuysa o da idam sehpasındaki yerini alacaktır.
Öyle Atatürk’ten geçinmekte onları kurtaramayacaktır.
Bunların da RTE ve tayfası gibi ben şimdiden kendilerine bir cezaevi ve hücre beğenmelerini sağlık veririm .
Birde kim ihanet etmişse bu devlet ve millete, benim bunun içinde bir önerim var: bunlar öldüyse, kemikleri mezardan çıkartılmalıdır, idamdan sonrada diğer hanilerle birlikte toplu olarak bir yerde yakılıp toprağı kirletmelerine izin verilmeyerek boşluğa savrulmalı, mezarlıktaki yer işgalleri ne de bu şekilde bir son verilmelidir ve bu vatan toprağında rahat tahat uyumalarına ve ziyaret edilmelerine izin verilmemelidir. .
Çünkü bu toprakta onların dirisininde ölüsününde hiç bir hakkı yoktur.
Her zaman olduğu gibi bağımsızlıkçılar:
Atatürk’le kalın
Cumhuriyetle kalın
Bilimle kalın
Akılla kalın
Hoşçakalın.
Sefa Yürükel
‘
…
Bir yanıt yazın