Türkiye AB’ye girebilir mi?

Türkiye’nin asla AB’ye katılamayacağını çünkü Fransa, Almanya ve Avusturya’nın Türkiye’nin AB üyeliğini her zaman veto edeceklerini düşünenler var.

Ancak, üye devletlerin Türkiye’nin üyeliğini engelleme fırsatı, Türkiye’nin resmen aday olarak kabul edildiği 2006 yılında kapanmış görünüyor. Her ne kadar üye ülkelerin parlamentolarının karar alması gerekebilir ise de, Türkiye’nin aday olarak kabul edilmesi, Türkiye’yi kabul etme kararını tamamen Komisyon’a bırakıyor ve üye devletler artık söz sahibi olamıyor.

Türkiye tüm kriterleri karşılıyorsa AB’nin kendi yasalarına göre kabul edilmesi gerekiyor.

Şimdi, Komisyon isterse bu süreci uzatabilir ve isterse Türkiye’nin üyeliğini geciktirebilir ama bu siyasi açıdan riskli olur. Temel olarak, Komisyonun Türkiye’yi dışarıda bırakmak yerine dahil etmeye yönelik SWOT analizini yapması gerekecek ve her iki şekilde de riskler var.

Türkiye'nin asla AB'ye katılamayacağını çünkü Fransa, Almanya ve Avusturya'nın Türkiye'nin AB üyeliğini her zaman veto edeceklerini düşünenler var. - avrupa birligi turkiye

Türkiye’de hükümet değişirse, ki bu gerçekten olabilir, AB’ye katılım sürecinin yeniden başlaması ve henüz uygulanmayan fasılların uygulanmasına yönelik çalışmaların devam etmesi, Müktesebat ve Kopenhag Kriterleri’nin ciddi bir şekilde devam etmesi muhtemeldir.

Tabi bunun için Türkiye’de yeni seçilecek hükümetin bu yöndeki kararları uygulaması ve halkın bu değişimi gerçekten istemesi gerekiyor. Bir ara yüzde altmışlar düzeyinde ölçülen katılım arzusu AKP hükümeti döneminde düşmüş görünüyor.

AKP’nin AB ortaklığının ne anlama geldiğini tam olarak anlamaması ve Türk halkına başka şeyler anlatması da bunda bir etken olabilir. Unutmayalım adaylık sürecine çıktığımız günlerde cumhurbaşkanı seçilen AKP’nin kurucusu Abdullah Gül tarafından en üst düzeyde seslendirilen görüşe göre Türkiye değişimi yaşadığında AB de karşısında reddedemeyeceği farklı bir Türkiye görecekti. AKP sonraki dönemlerinde bu görüşten çok uzaklaşmış görünüyor.

Fasıllar tekrar açılır, müktesebat ve Kopenhag kriterleri tekrar uygulanmaya başlar ve Türkiye kendini Avrupa’ya döndürmek için gerçek bir çaba gösterirse, Komisyonun Türkiye’yi kabul etmemek için hiçbir mazereti kalmayacaktır.

Tabi bunu ancak halka iyi anlatmayı başarabilen AKP dışında bir idare başarabilir.

Türkiye'nin asla AB'ye katılamayacağını çünkü Fransa, Almanya ve Avusturya'nın Türkiye'nin AB üyeliğini her zaman veto edeceklerini düşünenler var. - avrupa birligi turkiye

Yorumlar

  1. Aylin avatarı
    Aylin

    ülkeye çöken mafya bi bitsin önce de ABsi kalsın

  2. B Nelson avatarı
    B Nelson

    Why would Turkiye want to join the EU? Does it want to forget experiencing hypocrisy and discrimination, going by EU -Turkiye relationship in the last 50 years. It will only be treated as a second class nation.
    Equally does Turkiye want to give up on Northern Cyprus and acknowledge so called Armenian genocide? These are the terms that EU insists on besides many other terms.

  3. Enis Pınar avatarı
    Enis Pınar

    Önce bir soru ile başlayayım. Bu yazıyı kim yazmış? Turkish Forum’da isimsiz, anonim yazılara izin veriliyor mu? Yoksa bu tüm Turkish Forum adına yazılmış bir başyazı (editorial) mı, öyle ise o da belirtilmemiş.

    Yazılanın içeriğine gelince, yazan kişi(ler?) siyasi görüşleri uyarınca Türkiye’nin AB üyeliğine kabul edilmemiş olmasına bir neden olarak “AKP’nin AB ortaklığının ne anlama geldiğini tam olarak anlamaması(nı)” sebep göstermişler. Tabii ki kişiler görüşlerinde serbesttirler. Fakat sadece Türkiye’deki siyasi nedenleri sebep gösterip tarihsel, dini ve güncel sorunların etkisini görmezlikten gelmek, Türkiye’nin AB üyeliği konusuna biraz “at gözlüğü” ile bakmaya benziyor.

    Tarihsel olarak Müslüman Osmanlı devletinin Hıristiyan Avrupa devletleri ile yüzyıllar boyu savaşmış olması ve bunun etkisi bugün bile bazı Avrupa toplumlarında devam etmekte. Din konusuna gelince, 1993 yılında kurulduğundan bu yana aradan geçen 29 yıl içerisinde Avrupa Birliğine tam üye olarak kabul edilmiş mevcut 27 ülkeden hangisinde Müslüman çoğunluğu var söylermisiniz? AB ülkelerindeki toplam Müslüman oranı 1.8%. Güncel sorunların etkisine gelince, haklı veya haksız Avrupalılara Müslüman denildiğinda akıllarına gelen ilk şey “terörist”, ikincisi ise 2015’de gelen 1.3 milyon Müslüman mülteci akınının tekrarı korkusu.

    Abarttın diyenlere, iki olayı hatırlatmakla yetineceğim. Kıbrıs’ta Federe Devlet kurulmasını içeren BM Annan Barış Planı uyarınca 24 Nisan 2004 tarihinde yapılan halk oylamasında (referandumun) Kıbrıs Türklerinin kabulü fakat Kıbrıs Rumlarının hayırı üzerine barıs planının yenilgiye uğramasına rağmen, bir hafta sonra 1 Mayıs 2004 tarihinde Kıbrıs’ın sadece Rum Yönetimi AB üyeliğine kabul edilmişti. Aradan 18 yıl geçmiş olmasına rağmen aynı adanın kuzeyinde yerleşik Müslüman Türk toplumuna hâlâ AB vatandaşlık hakkı tanınmamış bulunmakta. Diğer örnek, 2021 yılında büyük çoğunluğu Müslüman olan yaklaşık on bin mülteci Belarusya’dan Polonya’ya geçmeye kalktıklarında, AB üyesi Polonya hiçbirine izin vermeyip, şiddet kullanarak geri çevirmiş ve sınır boyunca duvar örmüştü. Fakat aynı AB ülkesi, 24 Şubat 2022 tarihinden bu yana Ukrayna’dan 4.85 milyon sarı saçlı mavi gözlü Hristiyan mülteciye kapılarını açmış bulunmakta.

    Onun için, değil Türkiye’de iktidar değişimi, ağzımızla kuş tutsak bu adamlar bizi aralarına kabul etmemek için daima bir mazeret bulacaklardır. Hoşçakalın.

  4. TNN avatarı
    TNN

    Evet izin veriliyor. Resmi uyeler disindaki isimlerin gercekligini control edemeyiz. Keza sizin de.

  5. mesut avatarı
    mesut

    avrupalı olsam bu halimizle kabul etmemek için ben de her türlü bahaneyi bulurum, ama avrupalı değilim, bir türk olarak bana yararları ve zararlarına bakıp hedef koymalıyım

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir