Hayır!
1600’de Avrupa haritası, Kırım sıkı bir Osmanlı vasal devletidir.
Rusya, Kırım’ı 1783’te Osmanlılardan aldı. Kırım, 1783’ten itibaren Rus İmparatorluğu’nun bir parçası.
Ancak Rusya, Kırım’ın 1783’ten beri Rus olduğunu iddia edemez. Bunun nedeni, Lenin ve Bolşeviklerinin Ekim devriminden sonra Rusya Halk Cumhuriyeti’nin Rusya İmparatorluğu’nun halefi olan Rusya Federal Demokratik Cumhuriyeti’nin halefi bir devlet olmadığını ilan etmeleridir.
Devletlerin halefiyeti, uluslararası hukukun oldukça önemli bir parçasıdır. Veraset, yeni kurulan devletlerin toprak, borç, servet ve daha fazlası üzerindeki iddialarını nasıl elinde tuttuğudur. Örneğin, Rusya, Sovyetler Birliği’nin halefi bir devlettir, bu nedenle Rusya, çeşitli uluslararası ilişkileri yöneten BMGK kalıcı koltuğunu ve anlaşmaları elinde tuttu. Kanuna göre halefiyetle, yeni devlet eski devletin devamıdır ve Rusya Federasyonu, Rusya Sovyet Federal Sosyalist Cumhuriyeti (RSFSR) ve Sovyetler Birliği’nin bir devamıdır.
Ancak Rusya Halk Cumhuriyeti, hiçbir yerden devamı olmayan yeni kurulmuş bir devlettir. Tarihte daha önce var olmayan ve tarihte hiçbir devletten miras alınmamış yeni bir ülkedir. Eskiden daha büyük bir imparatorluğa ait olan, ancak bu imparatorluğun prangalarından kurtulan ve bağımsızlığını ilan eden yeni bir ülke olan 1776’daki (ya da o civardaki) Amerika Birleşik Devletleri’ne benzer. Bu nedenle Rusya Federasyonu, Romanov İmparatorluğu’nun elinde bulunan herhangi bir toprak veya başka bir mülk üzerinde hemen bir hak iddia edemez. Rusya’nın Kırım üzerindeki iddiası, Amerika’nın İrlanda üzerindeki iddiasıyla aşağı yukarı aynıdır: Amerika Britanya İmparatorluğu’ndan ayrıldı ve Britanya İmparatorluğu da İrlanda’yı yönetti, bu yüzden Amerika’nın şimdi İrlanda’ya sahip olması gerekiyor.
Kırım, Yarımada’nın Ukrayna’dan 1922’de Rus Halk Cumhuriyeti’ne devri ve 1956 yılında Ukrayna Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti’ne iadesine kadar yaklaşık 34 yıl boyunca Rus Halk Cumhuriyeti’nin bir parçasıydı.
Rusya’nın bugünkü iddiasının yasal geçerliliği, yalnızca 2014’te yarımadayı silah zoruyla almaları ve Ukrayna’nın geri talep edememesi gerçeğidir. Bu, BM’nin kuruluşundan beri kesinlikle yasa dışıdır.