Aslında çoğumuz farkına varmıyoruz ama uyku kalitesi çok önemlidir. Uykunun önemini iyi kavramak ve hiçbir zaman ikinci plana atmamak gerekiyor. İşte, bugünkü yazımızda uykunun önemi üzerinde duracağız.
Uykunun sağlığa etkilerini araştıran bilim insanları uyku ve beyin arasındaki ilişkiye dikkat çekerken, yetersiz uyumanın gündelik hayatımızı hem zihinsel hem de bedensel sağlığa etkileri düşüldüğünde uyku, son derece önemlidir. Vücudun sıfırlandığı, kasların toparlanmasına ve beynin ölü hücrelerden temizlenmesine yardımcı olur. Ancak pek çok kişi gündelik hayatın yoğunluğunda uykuyu arka plana atar.
Örneğin; o hafta iş yerinde önemli bir toplantı için hazırlanmanız gerekiyor. İlk feragat edilen şey uyku oluyor: Geç saatlere kadar çalışıp sabah erkenden çocukları okula bırakmak, işe gitmek ve yine geç saatlere kadar çalışmak…
Toplantıdan sonra ise en yakın tatil gününde bolca uyuyarak borçlanılan uyku telafi edilmeye çalışılıyor. Ancak bu uzun vadede yaşanabilecek sağlık sorunlarını engellemeye yetmiyor.
Trends in Neurosciences dergisinde yayınlanan makalede biriktirilen ve gerçekleşmeyen uykuya, uyku borcu deniliyor.
Dergide yayınlanan araştırmaya göre; yeterince uyumamanın etkileri şu şekilde sıralanıyor:
Uyku yoksunluğu, bilim insanlarının uyku borcu dediği şeyin birikmesine neden olur. Temel olarak vücudunuz, yeterince uyumamıştır. Bilim insanları, uyku borcu biriktirildiğinde olayları, durumları yargılamak için gerekli olan öznel yeteneğin bir kısmının kaybedilmeye başlandığını söylüyor.
Üstelik muhakeme yeteneğindeki zayıflama, iki ila üç gece dinlenme uykusu aldıktan sonra bile devam edebiliyor. Bu yüzden uyku borcundan ziyade, düzenli bir şekilde her gün dinlenmenin ve yeterli uyumanın önemine dikkat çekiliyor.
Araştırmacıların uyku üzerine yaptıkları araştırmalarda gördükleri en dikkat çekici durumlardan biri ise uyku yoksunluğuyla nörodejeneratif hastalık riskinin artması. Uzun vadede uyku yoksunluğu beyni etkileyerek Alzheimer ve Parkinson gibi hastalıkların riskini artırıyor.
Araştırmacılara göre; gece altı saatten az uyuyan kişilerin obez olma olasılığı, yedi ila dokuz saat arasında uyuyanlara göre yüzde 30 daha yüksek.
Ayrıca uyku yoksunluğunun ek olumsuz etkilerini açıklayan birçok başka çalışma daha önce sık sık gündeme gelmişti.
Örneğin;
- Hastane stajyeri olarak çalışan genç doktorlar üzerinde yapılan bir araştırma, düzenli uyku alışkanlıklarına sahip olanların daha iyi ruh hallerine ve daha az depresyon semptomlarına sahip olduğunu buldu.
- Harvard Tıp Okulu’nun bir araştırmasına göre, uykulu araba kullanmak, tüm araba kazalarının yaklaşık beşte birinin nedenlerinden biri.
- Ve başka bir çalışmaya göre de uyku eksikliğinin cinsel dürtüyü bozduğu ve erkeklerde testosteron seviyelerini bozduğu ortaya çıktı.
Resmi yönergelere göre, yetişkinlerin her gece yedi ila dokuz saat arası uyumaları tavsiye ediliyor, çok az uyumak düşünmeyi yavaşlatıyor ve dikkat süresini azaltıyor.
Ancak Covid-19 pandemisiyle beraber insanlar, evde daha fazla zaman geçirmeleri gerektiği için uyku süreleri de karantinayla birlikte azaldı.
Yeterince uyuyamama, genellikle işyerinden ve aile hayatından kaynaklanan günlük stresten kaynaklanır, ancak gönüllü olarak gece geç saatlere kadar TV izlemeyi seçmek gibi diğer davranışlar tarafından da tetiklenebilir.
Doktorlar, daha iyi bir gece uykusu için günlük alışkanlıklarınızı değiştirmenizi, meditasyonu ve yatak odasındaki dağınıklığı gidermek gibi farklılıklar yapmanızı tavsiye ediyor.
Bir yanıt yazın