Ana soru şu; sermayemi devleti kontrol etmeli, yoksa devlet mi sermayeyi kontrol etmelidir?
Günümüz Neoliberal düzende, sermaye devleti kontrol eder.
Sermaye büyüdükçe bu kontrol daha da artar.
Neoliberal düzende devlet servet sınıfından vergi almaz borç alır.
Neoliberal düzende, borçlardan halk sorumludur, kazançlar ve karlar servet sınıfına yazılır.
Devletin sermaye ile özdeşleştirilmesi, günlük hayatta sermayenin mantığının, genel mantık yerine ikame edilmesi anlamına gelir.
Böylece mülkiyet kanunları her türlü politikanın/siyasetin üzerine çıkar.
Ancak borçlar, halkın ödeyemeyeceği sınırlara gelince, servet sınıfı, devletten yapısal değişiklikler yapılmasını ister.
Dolayısıyla iktidarlar, iktidarını devam ettirmek için saçma sapan dediğimiz, halkı daha da zor duruma getiren, reformlar adı altında işler yaparlar.
Borçlu devlete, reform yaptırtmak, halkı daha da zorlamak anlamına gelir.
Hele bir de servet sınıfı kendi içinde, değişimlere gitmemişse, örneğin yeni teknolojilere varmamışsa, iş hepten zora girmiş demektir.
Borçların ödenmesi için daha yüksek vergiler, daha yüksek enflasyon gerekir.
Peki neden neoliberalizm çok sık krizlere girmesine rağmen, krizlerden neden güçlenerek çıkar?
Çünkü neoliberal mantık, insanlar tarafından, ekonomide gidilecek tek yol ve tek mantık olarak alınır.
Başka bir seçenek yok sanır. Tek yol kapitalizm sanır.
İnsan mantığı ele geçirilmişse, mülkiyet kanunları her türlü kanunun üzerine çıkmışsa, insandan yana siyaset üretimi durur. Servetten yana siyasetlerin önü açılır.
İnsandan yana siyaset ve mantık üretilemeyince, sermaye kendi kanunlarını dayatır. Ve krizlerden güçlenerek çıkar.
Devleti yöneten ve servet sınıfından yana kadrolar gider, yerine, gene servet sınıfından yana, başka kadrolar gelir.
Bunun adı da değişim ve reform olur. Değişmek güzeldir güzellemelerini hatırlarsınız.
Baştaki cümlemize yeniden dönersek; devlet sermaye kontrolü yapmalı mıdır?
Mevcut iktidarın, gidecek yeri kalmadığından, bazı mecburiyetlere gitmek zorunda kaldı. 15 milyon lira veya yukarıda varlığı olanlara ucuz kredi vermeyeceğim dedi.
Aslında bu çok çok kısmı servet kontrolü anlamına geliyordu.
Buna bile isyan ettiler. Bu bir servet kontrolüdür. Bu serbest piyasadan vaz geçmektir. Servet düşmanlığıdır gibi ifadelerle karşı çıkıldı.
Çok enteresandır. Hani ülkeyi kurtaracak olan muhalefet var ya ilk önce onlar servet kontrolüne karşı çıktılar.
Bir de bunu halkın çıkarları adına yaptıklarını halka anlatıyorlar ya, insan kahroluyor.
Ülkemizde servet kontrolü yoktur. Hiç de olmamıştır. Keşke olsaydı da sefaletten bir nebze kurulmuş olsaydık.
Neoliberalizmde servet kontrolü olmaz. Servet devleti kontrol eder.
2 Temmuz 2022
Bir yanıt yazın