Azerbaycan’da öğrenim görenlerin öğrenme özelliğine ilişkin hiçbir bilimsel çalışma bulunmamaktadır. (eğitim bakanı E. Amrullayev).
TN Eğitim Enstitüsü’nün (Tİ) önüne böyle önemli çözümler koymadığı, Tİ’nin de böyle önemli bir konuda kendi inisiyatifiyle araştırma yapmadığı anlamına geliyor…. Ama üniversitelerde sadece bilimin adı kaldı, hiçbir araştırmacı kendi inisiyatifiyle bu ağır yükün altına girmek istemez.
Hörmətli İlham Əhmədov bu fikirləri öz səhifəsində paylaşıb. .
Her neyse İlham Ahmadov’a güvenmek olur. Kaynağı olmayan sayfasında fikrini paylaşmaz. Bu fikir Sayın Bakanımıza aitse, cevap verme sorumluluğunda olanlara kalmıştır.
Sayın Bakan Emin Amrullayev acaba bu fikirleri toplum için mi, kendini haklı çıkarmak için mi seslendirdi, yoksa samimi mi? Zaten eğitimde temel çalışmalara ihtiyacı olduğu için mi dedi?
Neden sordun? Bes sen ve senin ekibin Azerbaycan halkının aklındaki milli-etnik jiletleri bir kenara bırakıp hazır Amerikan ve Avrupa jiletleri ile eğitimimizin problemlerini çözmenin yolunu mu buldunuz?!
Toplumu karıştırma! Milli Eğitim Bakanı atandığında ben de yazmıştım. “Misir Mardanov’un yatırdığı daldan eğitimimizi kaldıramayacaksınız” diye yazdım. Çünkü ne sen nede etrafında topladığın ekip eğitim uzmanı değilsin. Kötü duruma düşürdükten sonra, şimdi de Eğitim Enstitüsü’nü suçluyorsunuz.
Maalesef 30-40 yıl o Enstitüde çalışan bilim insanlarımız susacak. Zararınızı önlemek için cevap vermeyecekler. Ama bilin ki Azerbaycan eğitiminin on yıllardır Uygurları beğenmediğiniz Eğitim Enstitüsü tarafından verilip teknoloji fabrikası haline getirilmiştir. Çok iyi ingilizce biliyor arkadaşım sırdaşım takımımızdan vs. yaklaşımlarla, Eğitim Enstitüsü liderliğine ve yapılarına akademik unvanı, arayışları, tecrübesi olmayan uzmanları getirerek eğitimdeki krizi derinleştirdiniz – mesleki eğitim uzmanlarına saygısızlık yaparak Potansiyelinizden faydalanmayan bir ülke. Tek seferde en az 10-15 uzman sayabilirim. Ama ihtiyacım olup olmadığını bilmiyorum. Muhtemelen onlar da istemiyorlardır. Bu yüzden potansiyelimi hatırladım.
Tüm hayatım eğitim sistemine bağlı. Okul öncesi seviyesinden başlayarak yüksek öğrenim yoluyla bilimsel seviyeye çıktım. Ve başarı ve kalite ile. Eğitimin metodolojik, pedagojik ve psikolojik sorunlarını derinlemesine öğreniyoruz.
Bilimsel faaliyetim 1995 yılından beri şimdiki Eğitim Enstitüsü ile ilgilidir. Orada tezim, doçentlik yaptım, doçentlik unvanı aldım, 100 kadar eserim (ders materyalleri, metodik materyaller, monografiler, çeviriler, makale ve tezler) yayım 1999-2016 yıllarında o Enstitüde çalışma ve bilimsel faaliyette çalıştım.
2016 yılında doktora programımdan resmen mezun oldum. Doktora tezim, yüksek lisans eğitiminin bu zor döneminde öğrencilere nasıl öğretileceklerinin psikolojik-pedagojik konularıyla ilgilidir.
Doktora tezimin konusu “Eğitim sürecinde ergenlerin bilişsel etkinliğinin psikolojik temeli”dir. Yani 5-9 sınıf öğrencilerinin eğitim sürecinde eğitim faaliyetleri nasıl inşa edilir, müfredat dersi kaçı ve yapılması gerektiği, öğretmenlerin öğrencilere nasıl bilgi ulaştırması ve başarılı sonuçlar nasıl elde edilmesi gerektiği ve vb. Sorunlar. Monografim (“Bilişsel Psikoloji: Algı Etkinliğine Yeni Bir Yaklaşım”), metodik çalışmalarım (“Bilişsel Yetenekler”, “Eğitim Etkinliği ve Psişik Gelişim”) bu alanda yayınlanmıştır. Gerçek hayatta araştırmamı yaptım. Aldığım sonuçlar bugün eğitimimize büyük katkı sağlayabilirdi…
Ancak siz, Sayın Emin Amrullayev, doktoraya kadar çalıştığım bölümde çalışma faaliyetimi devam ettirmek için, Eğitim Enstitüsü’nün başına gelmişken, resmi mektubuma şu cevabı göndermişsiniz: “Var boş yer yok! ” “. Senden önce oldu ve devam ediyor. Ekibiniz geldikten sonra 21 yıl boyunca beni eğiten ve şekillendiren Enstitüye, genel olarak eğitim sistemine ihtiyacım kalmadı. Çünkü her zaman Azerbaycan’ın çıkarlarını şahsi çıkarlarımdan üstün tutuyorum. Bu bir günah mı?! Gerektiği yerde doğruyu söylüyorum. Ortak çıkarlarımızı savunuyoruz. Aynen böyle şimdi. Makamda olanların arkasından gülmem, yalakalık yapmam ve konuşmam. Zararlı faaliyetleriyle kimseye ve devletime ve ilimize zarar vermiyorum. Günah mı günah mı?
Kendime iltifat etmiyorum. Buna ihtiyacım yok. Hayatımda ne yaptıysam ülkem, özgür toplumu, iyi bir eğitim için yaptım. Ve şimdi ve gelecek saatlerde, günler, haftalar ve aylarda eğitimimize zarar vermeye devam edeceksiniz. Sebebi, profesyonel eğitim uzmanlarının bilimsel potansiyelini kullanmak istememektir. Elbette değişmeyeceksiniz, yönetim ilkeleriniz de değişmeyecek. Sonuç olarak siz kaybedeceksiniz, biz de…
Limunet Emrahli- AZERBAYCAN /TURKISHFORUM – ABDULLAH TÜRER YENER
–