Yakın tarihde Osmanlı Devleti tarafından Ermenilere yönelik bir soykırım yapıldığı iddialarına karşı belgeler ile derin bir savunmaya girmeden (bu konuda pek çok belge ve içeriği sitede arama yaparak bulabilirsiniz) işte size düşünce şeklinizi değiştirecek 5 madde.
Önce soykırım ne demek ona bakalım:
Soykırım, belirli bir azınlık etnik kökenin devlet güçleri tarafından sistematik olarak öldürülmesi anlamına geliyor ki bu tabir Ermenilere soykırım yapıldığı iddia edilen dönemden çok sonra kullanılmaya başladı ve sözlüklerle birlikte hukuk diline girdi.
Şimdi şu 5 maddeye dikkat:
Tehcir emrinde Ermeni kelimesi dahi geçmiyordu.
Emir sadece isyancılardan bahsediyor. 2. madde, ordu komutanlarına “casusluk veya vatana ihanetle meşgul oldukları tespit edilenleri” nakletme yetkisi veriyor.
Öldürme emri yok.
Emir, isyancıları öldürmek değil, yerlerini değiştirmek. Yerleri değiştirilen Ermenilerin pek çoğu yeni hedeflerine ulaştı. Emrin 2. maddesi açıkça “…ve onları imparatorluğun savaşta olmayan güney kısmına yeniden yerleştir” diyor.
Sürgünler geçici idi.
Sürgünlerin geçici olması gerekiyordu, bu da niyetin kesinlikle bir etnik temizlik olmadığı anlamına geliyor.
Göçe tabi tutulan Ermenilerin malları, 10 Haziran 1915 tarihli bir kanunla koruma altına alındı. Bir başkan ve bir idari ve bir mali olmak üzere iki üyeden oluşan “Terkedilmiş Mallar Komisyonu” kuruldu. Bu komisyonlar, boşaltılacak köy ve kasabalardaki Ermeni mallarını tespit etmek ve ayrıntılı kayıt defterleri tutmakla görevliydi. Defterlerden biri bölge kiliselerinde, biri bölge idaresine sunulmak üzere, biri de komisyon tarafından muhafaza edilecekti.
Dayanıksız mallar ve hayvan stokları açık artırmaya çıkarılacak ve parası tutulacaktı. Komisyon tayin edilmeyen yerlerde tebliğ hükümlerini bölgedeki görevliler yürütür. Ermeniler dönene kadar bu mülklerin korunmasından hem komisyon hem de bölge yöneticileri sorumlu olacaktır.
Yolda can verenler doğal yollarla hayatlarını kaybettiler.
Açlık, hastalık ve yerel Kürt ve Arap çetelerinin saldırısına uğradılar. Devlet askerleri tarafından öldürülmediler.
Zorla yer değiştirenlerin geri dönmeleri istendi.
26 Nisan 1916’da vilayetten yola çıkan Ermenilerin Konya vilayetine dönüşlerinin sağlanması ve yeni istikametlere yerleşmeleri emri verildi.
Bu yüzden sürgünlerin geçici olması gerekiyordu, bu da niyetin kesinlikle bir etnik temizlik olmadığı anlamına geliyor.
27 Mayıs 1915’te karara bağlanan ve dönemin Resmi Gazetesi Takvim-i Vekayi’de 1 Haziran 1915’te yayımlanarak yürürlüğe giren Tehcir Kanunu’nun detaylarını arşivde bulabilirsiniz.