TOPRAKLARINI SATAN HALKIN ACI SONU

“TOPRAKLARINI YABANCIYA SATAN BİR HALKIN ACI SONU”
İSMET BURKAY

“TOPRAKLARINI YABANCIYA SATAN BİR HALKIN ACI SONU”İSMET BURKAY - kongo belcika

Dünya kamuoyunda yeterince ilgi görüp konuşulmamış bir soykırım var: Bu, Belçika’nın Kongo’yu soyarken yaptığı soykırımdır. Ancak bu soykırımdan Kongolu’nun kendisi de sorumludur. Neden? Kongolu kendi sonunu, topraklarını yabancıya satarak hazırladı. Sonra, Avrupa’nın sömürgeci anlayışı devreye girdi.
Belçika’nın kralı II. Leopold (1865-1909) dünyanın, belki, ilk planlı soykırımcısıdır. O Kongo’nun da kralı oldu. Kral da kendi tapusunda yaşayan insanları medenileştirme kaygısı (?) ile Kongo’ya misyonerlerini göndermeye başladı.
II. Leopold’un Kongo sevdası neydi? Kongo, neden özel bir yerdi bu hayırsever kral için. Hemen söyleyelim: Kongo’yu özel yapan iki zenginlik; fildişi ve kauçuktu.
Kral II. Leopold, Kongo’ya hiç gitmemesine rağmen 10 ila 15 milyon insanın ölümünden ve sakat kalmasından sorumludur. Ülke nüfusu bu dönemde 3’te 2 oranında azalmıştır. Kral II. Leopold, milyonlarca Kongoluyu kauçuk ve fildişini daha kolay yoldan elde edebilmek için belki Hitler’in dahi aklına gelmeyecek tarzda katletmiştir. Belçika askerinin attığı her kurşuna karşılık bir Kongolu çocuğun bir delikanlının ya da bir genç kızın eli, ayağı ya da cinsel organı götürülecekti krala. Kral II. Leopold’un tek amacı vardı: Belçika’ya yeni pazarlar temin edebilmek.

Kral Leopold’un Kongo’yu işgal etme düşüncesine, kendi parlamentosu dahi karşı çıktı. Kral düşüncesini askeri güçleri ile gerçekleştiremeyince, dâhiyane bir fikir geliştirdi: Kongo topraklarını satın alacaktı. Öyle de yaptı. Kongo’daki “kabile şeflerini” ihya ederek kandırdı; halkın elindeki toprakları birer birer topladı, satın aldı.

Kral II. Leopold Kongo’nun tek sahibiydi ! Efendi Leopold, Kongo’ya medeniyeti götürebilirdi artık! Ama öncelikle ‘’ İnsanî Yardım Cemiyetleri’’ adı altında kuruluşların organize olması lazımdı. O da öyle yaptı,insanî yardım yapabilme noktaları oluşturdu Kongo’da. Bu dernekler vasıtası ile elde edilen kauçuğun ve fildişinin sevkiyatını kolaylıkla yapacak duruma geldikten sonra, Kral Leopold’un kurduğu şirket, Kongoluları acımasızca çalıştırmaya başladı.

Kral Leopold, Kongoluyu kendi evinde köle edivermişti! Şirket yöneticilerinin, insanlara uyguladığı çalışma şartlarına direnen Kongolunun elleri ya da ayakları ya da cinsel organları kesilmeye başlandı. Her yapılan katliam, halka ders olması için teşhir edildi. Toprağının kıymetini bilmeyen Kongoluya ders olmuştur herhalde! Kesilen eller, ayaklar; Kongolu çocuklara ait olduğu yıllar sonra açığa çıktı.
Belçika’nın, Kongoluya uyguladığı soykırım yaklaşık 24 yıl sürdü (1884-1908 ). Sonuçta beş milyondan fazla insan öldürüldü, bu insanların (en az) iki katı insanın da eli, ayağı; cinsel organı kesilerek sakat bırakıldı.

Vatan toprağı yabancıya satılır mı satılmaz mı, siz karar verin.
*
(Değerli yazarımız İsmet Burkay’ın, Mart 2019 tarihli Bilgiyurdu (Kayseri) dergisinde yayınlanan “Konuşulmayan Soykırım” başlıklı yazısından özetledim.)
Cihan Dura

“TOPRAKLARINI YABANCIYA SATAN BİR HALKIN ACI SONU”İSMET BURKAY - kongo belcika

Yorumlar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir