Güney Suriye sınır boylarında sıkıntı sürüyor. Burada yuvalanan PKK/ PYD’li terör örgütleri bizim için bir beka sorunu olarak duruyor. Terörle mücadele aralıksız sürüyor, ancak sınır boylarımız yuvalanan terörist gruplar yine tehdit olarak değerlendiriliyor.
Tarih belli değil ama bu terör odaklarını etkisiz hale getirmek için yeni bir sınır ötesi hareketin gündemde olduğunu görüyoruz.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, son Kabine Toplantısı’nın ardından yaptığı açıklamada, “Güney sınırlarımız boyunca 30 kilometre derinliğinde güvenli bölgeler oluşturmak için başlattığımız çalışmaların eksik kalan kısımlarıyla ilgili yeni adımları da yakında atmaya başlıyoruz. Ülkemize ve güvenli bölgelerimize sık sık yapılan saldırıların, tacizlerin, tuzakların merkezi konumundaki alanlar harekât önceliğimizin başında yer almaktadır. Türk Silahlı Kuvvetlerimiz, istihbaratımız, emniyet güçlerimiz hazırlıklarını tamamlar tamamlamaz bu operasyonlar başlayacaktır.” ifadelerini kullanmıştı.
Şunu açıkça ifade edelim:
Amerika, sınır boylarımızda beka sorunu olarak gördüğümüz terörist gruplara bir silahlı müdahaleye karşı olduğunu her seferinde ortaya koydu. Kaldı ki buradaki terörist grupları eğitip, silahlandırıyor ve koruyor.
Daha da açıkçası burada yapay bir özerk bölge oluşturmaya çalışıyor. Buna izin vermemiz beklenebilir mi?
Beyaz Saray Sözcüsü Price, günlük basın toplantısında gündemdeki konulara ilişkin soruları yanıtlarken bu konuya da değindi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Suriye’de güvenli bölgeler oluşturmak üzere yeni adımlar atılacağına ilişkin açıklaması hatırlatılarak, Washington’ın Ankara’yı ikna etmek üzere herhangi bir diplomatik girişimde bulunup bulunmadığı sorusuna sözcü şu yanıtı verdi:
“Türk müttefiklerimizle, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın son günlerde ortaya attığı teklif hakkında daha çok detay öğrenmek üzere temasa geçtik. Bunu büyükelçiliğimizden ve bakanlıktan yaptık.”
Bu terörist grupları destekleyen Amerika’dan bahaneler çok.
ABD, Suriye’de terör örgütü “DEAŞ ile mücadele” bahanesi adı altında terör örgütü YPG/PKK’ya destek vermeyi sürdürüyor.
Terör örgütüne askeri ve lojistik destek sağlayan ABD güçleri, bu kapsamda son bir hafta içerisinde, Suriye-Irak sınırındaki Simelka kapısından terör örgütü işgalindeki bölgelere 300 tır daha gönderdi.
YPG/PKK işgalindeki bölgelere gönderilen tırlarda üs inşasında kullanılan “TWall” adlı dayanıklı hazır beton bloklar, arazi araçları, jeneratörler, çok miktarda yakıt tankeri ve kapalı kasalar yer aldı.
Yerel kaynaklara göre, kapalı kasalarda hafif ve ağır silah, mühimmat, sinyalizasyon ve radar ekipmanlarının yanı sıra yaşam malzemesi bulunuyor.
Bölgeye son bir hafta içerisinde giriş yapan konvoylar, taşıdıkları malzemeleri ABD’nin bölgedeki çeşitli üslerine dağıttı.
ABD, 21 Eylül’de YPG/PKK işgalindeki bölgelere inşaat malzemesi, kapalı kasalar, prefabrik evler ve yakıt tankerlerinin bulunduğu 200 tırlık konvoy göndermişti.
Örgütün işgalindeki Ayn İsa ve Şeddadi bölgelerine de 9 Eylül’de 55 tırla kapalı kasalar, dört çeker araçlar ve iş makineleri sevk eden ABD, 4 Eylül’de de örgüt işgalindeki bölgelere içinde geniş araçlar, iş makineleri, yakıt tankerleri ve jeneratörler bulunan 60 tır sokmuştu.
DEAŞ ile mücadeleyi gerekçe göstererek 2015’ten bu yana YPG/PKK’ya askeri destek veren ABD’nin Suriye’de halen 18 üs ve askeri noktada 2 bin civarı personeli bulunuyor.
ABD Başkanı Donald Trump’ın, geçen yıl Suriye’deki askeri varlığını çekmek istediğini açıklamasına rağmen Washington bu ülkedeki askeri varlığını sürdürüyor.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, yaptığı konuşmada, “(YPG) PYD’ye on binlerce tır dolusu silah, mühimmat, her şeyi ücretsiz veriyorlar. Kime veriyor? Terör örgütüne, PKK ve yandaşlarına. Kim veriyor? Bizim stratejik müttefikimiz olarak görünenler veriyor.” ifadelerini kullanmıştı.
Erdoğan, ABD’nin ayrı gösterme çabalarına karşın YPG ile PKK’nın aynı terör örgütü olduğuna dikkati çekmişti.
www.facebook.com/necdet.buluz