M. Engin Coruh
Celal Öcal Bey’den gelen haberi siz dostlarıma iletiyorum. Ne yazık ki şu anda da sessizce uygulanan bir işgal yaşıyoruz.
saygılar
PDF dosyanın çözümü
İzmir’in Yunan işgali faciasının 100 ncü yılı
“YÜZ YILLIK MATEM”
“SONSUZ İRADE”
15 Mayıs 1919-15 Mayıs 2019
Kurtuluş Savaşımıza Sanatıyla Katkıda Bulunan
İtalyan ressam
Vittorio PISANI
Celal ÖCAL
İzmir’in yaşadığı en büyük insanlık faciası olan
15 Mayıs 1919 günü gerçekleşen Yunan işgali ve sonrasındaki gelişmeleri
İzmir’in Yunan askerlerince işgali olayı
yakından temasta bulunduğum milleti ve orduyu
tasarlaması ve anlatılması imkânsız ölçüde kan ağlatmıştır.
Ne millet ve ne ordu varlığına karşı yapılan
bu haksız saldırıyı
sindirmeyecek ve kabul etmeyecektir.
20 Mayıs 1919
Yunanlılara gelince,İzmir’in işgali sırasında öyle cinayetler işlenmiştir ki , Yunanistan’ın müttefiki İtilaf devletleri tarafından tescil edilmiş bulunan “İtilaf Devletleri Tahkikat Ko misyonları üyeleri bile 1919 sonbaharında bu vilayeti baştanbaşa kat ettikten sonra hazırladık- ları raporda, Yunan makamları aleyhinde son derece ağır tenkitlerde bulunmuşlardır.
Yunanlıların işgal ettiği diğer bölgelerde her yaş ve cinsiyetten on binlerce Türk katledilmiştir.”
sözleriyle Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK anlatır.
İzmir’in Yunan işgali faciası ayak seslerini Mondros Mütarekesinin imzalanmasından (30 Ekim 1918) 6 gün sonra, 6 Kasım 1918 günü duyurur.
İzmir limanına gelen İngiliz M 29 Monitör gemisi, şehirdeki Rum azınlık tarafından Yunan bayraklarıyla karşılanır,İzmir de yer yerinden oynar. İrili ufaklı bütün kiliselerin çanları çalar, fabrikaların ,limandaki vapurların düdükleri sinir bozucu bir biçimde,durmadan öter.
Şehrin Rumların oturduğu kesimler Frenk Mahallesi, Birinci ve İkinci Kordon’lar, Liman ve Pasaport, mavi beyaz bayraklarla Venizelos’un resimleriyle süslenir.
Gavur İzmir coşar,kabına sığamaz.
Türk mahallelerinde ise ölüm sessizliği vardır.
Bir Türk şehrinde yabancı bir geminin, yabancı bir bayrakla karşılanması kabul edilecek bir şey değildir. İzmir yönetimi de acizlik içindedir.
.15 Kasım 1918 günü bir Fransız torpil arama gemisi,
.birkaç gün sonra bir İtalyan zıhlısı,
. 24 Aralık 1918 günü Yunan Leon savaş gemisi
İzmir’e gelir aynı manzara tekrarlanır.Yunan kulübünde Rumlar tarafından gemi kumandanına ziyafet verilir.
İzmir de tedhiş ilerler polis ve kolluk güçlerine saldırılar başlar. Şehit polislerin sayısı artar.
Rum ve yabancıların nüfus sayısı Türkler den fazladır.
Ancak bu gelişmeleri , Türkler gibi endişeyle izleyen yabancılar da vardır. Bunlardan biri de İtalyan Güzel Sanatlar Okulu Müdürü Spiridione PISANI ailesidir.
Eşi Melpomene, Leda ve Vittorio adlında çocuklarıyla 1906 yılında İzmir’e gelmişti.
Vittorio Pisani İzmir de geçirdiği on üç yıl içinde Türkçe öğrenmiş,Türklerden de arkadaş edinmiş belki de bir Türk kızını sevmişti.
İzmir deki işbirlikçi kesimin yaptıkları 15 Mayıs 1919 günü Yunan askerlerinin İzmir’e çıkmasıyla zirveye ulaştı.
Yirmi yaşında ki İtalyan genci VITTORIO PISANI Yunan askerlerinin halka soykırım yaptığını gördü.
Vittorio’nun İzmir’in işgali döneminde gördükleri yaşadıkları gönlünde hafızasında iz bıraktı.
Sevdiklerine yapılanlara karşı çaresiz bir durumda kalması ,onu derinden yaralamıştı.
Soykırıma dönüşen Yunan işgali ,Ege bölgesine genişlemiş ,Türk halkını doğduğu , yaşadığı toprakları terk etmek zorunda bırakmıştı .
Yunan mezalimi Avrupa basınına yansıyınca Paris Barış Konferansı ; Beynelminel Tahkik Heyeti oluşturulması ve olayların yerinde incelenmesi kararını aldı.
Amiral Bristol başkanlığında İngiliz, Fransız, İtalyan askerlerinden oluşan bir heyet, İzmir’e geldi . Ege bölgesini dolaştı ,halkın şikayetlerini dinledi. Türk milletinin haklı, Yunanlıların masum halka mezalim uyguladığı yönünde bir rapor hazırladı .
Bu rapora rağmen Yunan işgali genişleyerek devam etti.Venizelos raporun Batı basınında yer almasını engelledi.
Türk Milli mücadelesini Avrupa kamuoyuna tanıtma yönünde bir kitap hazırlığı içinde olan Mısırlı Prenses Kadriye HÜSEYİN
12 Mayıs 1921 de, Türkiye ye gelmişti ATATÜRK le, T.B.M.M üyeleriyle görüştü, Anadolu’yu dolaştı.
Kadriye Hüseyin ,Vittorio PISANI’nin İzmir’in Yunan işgali faciasının canlı tanığı olduğunu da öğrenmişti. Pisani den hazırlamakta olduğu kitap için resim çizmesini rica etti.
Vittorıo Pısani’nin çizdiği Kurtuluş savaşımızın sanat belgesi on tablodan oluşan koleksiyon
ANADOLU’DAKİ YUNANLI
EHL-İ SALİP SEFERİNİ GÖZLERİYLE GÖREN
RESSAM PISANI’NİN
HARB ALBÜMÜNDEN
SULU BOYA RESİMLER
Bu cümle İzmir’in Yunanlılar tarafından işgali sırasında Beyne’l Müttefikin Tahkikat Heyetinin raporundan iktibas edilmiştir. İşgal medeniyet getirici bir gayretin icrasından uzaklaşarak derhal bir fetih ve Ehl-i Salip seferi manzarası iktibas etmiştir.
Başlığı ile
Kadriye HÜSEYİN’in 1921 yılında Roma da Fransızca olarak yayımladığı
“Lettres d’Angora la Sainte”
*MUKADDES ANKARADAN MEKTUPLAR
Eserinde yer aldı.
LETTERES D’ANGORA LA SAİNTE
AVRIL-JUIN 1921
KADRIA HUSSEIN
ROME
IMRIMERIE EDITRICE “ITALIA”
ATATÜRK Türkçeye çevrilmesini istediği bu eser ancak 1987 yılında yayımlanır !..
MUKADDES ANKARA’DAN
MEKTUPLAR
KADRİYE HÜSEYİN
Çeviren
Cemile Necmeddin SAHİR SILAN
TC KÜLTÜR BAKANLIĞI
1987
*Fotoğraf çekme imkanının olmadığı o günün ortamında ,Pisani’nin resimleri görüntü malzemesi olarak çok önemli bir hizmeti yerine getirdi. Beynelminel Tahkik Heyetinin raporunun da kanıtı oldu.
Kadriye HÜSEYİN’in eseri
“Lettres d’Angora la Sainte”
*MUKADDES ANKARADAN MEKTUPLAR Harb döneminde haklı mücadelemizi Avrupa kamuoyuna tanıtan eser oldu.
15 Mayıs 1919 günü İzmir’e çıkan Yunan ordusu İzmir’deki Rumların dini lideri, İzmir Metrepoliti papaz
Hrisostomos tarafından da karşılanır. Papaz etekleri uçuşa uçuşa gelir , diz çöker ,önce işgal komutanının çizmesini
sonra Yunan bayrağını öptü.
Elindeki haçı havaya kaldırdı, Yunan işgal ordusunu takdis eder sonra da askerlere hitaben meşhur vaazını verdi.
Evlatlarım… Elen çocukları… Bugün, İsa’nın en büyük mucizesini göstermiş oluyorsunuz. Bu uğurda, ne kadar Türk kanı döküp içerseniz, o kadar sevaba girmiş olacaksınız… Ben de bir bardak Türk kanı içmekle, onlara olan kin ve nefretimi teskin etmiş olacağım… Bütün azizler arkanızda… Hadi buyrun!
Yılmaz ÖZDİL Hürriyet
Vittorıo Pısanı bu olayın da şahididir. Patris vapurundan inen askerlerinin metrepolit Hrisostomos tarafından karşılanmasını ,papazın Yunan askerlerini Türk soykırımına yönlendirmesini ve öldürülen insanımızın ayaklarından sürüklenerek denize atıldığını gördü ve gördüklerini tablosunda çizdi.
Yunan askerlerinin İzmir’de karaya çıkması, sivil halka Kordon boyunda tecavüz etmesi
Tarihi kaynaklar İzmir’imizin işgal edildiği
15 Mayıs 1919 günü İlk kurşun’un atılmasından sonra Konak Meydanının karıştığını ve Yunan askerlerinin sivil halka yalım ateş açtığını, ilk anda çok büyük kayıp verdiğimizi, bu katliam devam ederken Allah’ın hikmeti ani bir sağanak yağmurun başladığını Yunan askerlerinin ıslanmamak için ateş kestiğini yoksa insan kaybımızın çok daha fazla olacağını yazmaktadır.
Görmeyenlerin bilemeyeceği bu ince detay olan yağmur figürünü işlediği bu tablo Vittorio Pisani’nin olaylara şahit olduğunun da delilidir.
Yunan askerlerinin İzmir Hükümet Konağı ve Sarıkışla önünde giriştiği hücum
Pısanı ailesi Türk dostudur.Vittorıo’nun annesi Melpomene Yunan asıllı olmasına rağmen onların da evleri Yunan askerleri tarafından talan edilir. Pısanı ailesi üzerlerindeki elbiselerle İzmir’i terketmek zorunda kalır.
Bir Türk evinin talan edilmesi
Yunan vahşeti bir Türk köyünün yağmalanması.
Yunan vahşeti karşısında zorunlu göç.
Bir camii avlusunda Hilal-i Ahmer’in muhacirlere yaptığı yardım.
Vittorıo Pısanı İtalya da İstiklal savaşımızı dikkatle izliyordu.
Kadriye Hüseyinden aldığı bilgilerle Kurtuluş Savaşımızın sanat belgesi koleksiyonu tamamladı.
Türk Milli mücadelesinin başlaması.
Yaralı bir zeybeğe yapılan yardım.
Zaferin kazanıldığı sırada düşmanı silip süpüren Türk Süvarilerinin hücumu
Zafer Allah’tan gelir. I.İnönü muharebesi Türk karşı hücumu.
Verilen büyük mücadele ile nihayet 9 Eylül 1922 tarihine ulaşılır .
Türk Ordusu’nun İzmir’e girmesinin ardından Gazi Mustafa KEMAL
kurtuluş beyannamesini yayımlar.
BÜYÜK ve ASİL TÜRK MİLLETİ
Ordularımız 9 Eylül 1922 sabahı İzmir’imizi ve yine 9 Eylül 1922 akşamı Bursa’mızı muzafferen kurtardılar.
Akdeniz askerlerimizin zafer nameleriyle dalgalanıyor.
Asya imparatorluğuna yeltenen küstah düşmanın muharebe meydanlarına gelmek cesaretinde bulunan ordu komutanları ile komuta heyetleri ,günlerden beri , Türkiye Büyük Millet Meclisi Hükümetlerinin harb esiri bulunuyorlar.
Düşmanın Başkomutan tayin ettiği General Trikopis
Birçok gece ve gündüz ümitsiz muharebeler den ve her kurtuluş çaresini tecrübe ettikten sonra , nihayet mahiyetindeki generaller, erkani harbiye ve komuta ettiği ordunun elinde kalabilen mevcudu ile teslim oldu.
Eğer Yunan Kralı da bugün esirlerimiz arasında bulunmuyor ise bu hükümranların şiarı esasen yalnız milletlerin safalarına iştirak etmek olduğundan muhare be meydanlarının felaketli günle rinde onların sarayla- rından başka bir şey düşünmemek tabiatlarındandır.
Garp fabrikalarının çelik zıhları ile kaplanan muazzam Yunan orduları artık Anadolu dağlarında zabitleri tarafından terkedilmiş zavallı sürüler çinayetlerinden ürkerek kudurmuş kütleler ve ağaç diplerinde kalmış dermansız yaralılardan ibaret kaldı. Düşman ordularının harb malzeme lerinin hemen hemen üçte ikisi itibariyle topraklarımız dadır. Düşman esirlerinden başka insan zaiatının yüz binden ne kadar fazla olduğunu tayin etmek zordur. Fakat resmi salahiyet ile milletimize açıklarım ki ,bizim insan zaiatımız dörtte üçü hafif yaralı olmak üzere onbin nüfusa bağlı olmaktadır.
Büyük Türk Milleti ! Ordularımızın kabiliyet ve kudreti düşmanlarımıza dehşet dostlarımıza emniyet verecek bir kemal ile tezahür etti. Millet orduları on dört gün zarfında büyük bir düşman ordusunu imha ettiler.
Dört yüz kilometrelik fasılasız bir takip yaptılar. Anadolu daki bütün işgal edilmiş topraklarımızı geri aldılar.
Bu büyük zafer münhasıran senin eserindir.Çünkü İzmir’imizi siyasi ihtiras neticesinde adeta memnunane düşmana teslim eden heyetlerle milletin hiçbir münasebeti yok idi. Bursa’mızı istila eden Yunan kuvvetleri ise ancak imparatorluğun askeri teşkilatı ile her işte birlikte hareket ederek muvaffak olmuşlardır.
Vatanın kurtuluşu milletin rey ve iradesi kendi mukadderatı üzerinde kayıtsız şartsız hakim olduğu zamandan başlamış ve ancak milletin vicdanından doğan ordularla müsbet ve kati neticelere ermiştir.
Büyük ve Necip Türk Milleti !
Anadolunun kurtuluş zaferini tebrik ederken
sana İzmir’den, Bursa’dan Akdeniz ufuklarından ordularının selamını da takdim ediyorum.
Türkiye Büyük Millet Meclisi Reisi
Başkomutan
Mustafa KEMAL
Vittorio PISANI -Roma 1960
Askeri Müze Müdürü
P.Kd.Albay Şerif YARGIÇ’a
gönderdiği mektupda
……
İzmir de annem,babam,kardeşlerimle on beş yıl yaşadıktan sonra İzmir’in Yunanlılar tarafından işgaline tanık oldum ve Türkiye den ayrılıp İtalya ya gitmek zorunda kaldım.
Vittorıo PISANI
yazmıştır.
Vıttorıo Pısanı’nin
“Kurtuluş Savaşımızın Sanat Belgesi” özelliğindeki on tablosundan oluşan koleksiyon
Istanbul Büyükşehir Belediyesine
ait olup
Istanbul Şişli deki
Atatürk’ün Müze olarak muhafaza edilen evinin üst katında sergilenmektedir.
Vittorio Pisani’yi Türk Milletine sanatıyla yaptığı örnek hizmetlerini saygı ve rahmetle anıyoruz.
Milli Mücadele’nin 100 ncü yılı kutlama proğramına İzmir’in 100 yıl önce yaşadığı büyük facianın dahil edilmemesi görmezden gelinmesi yaralayıcı olmuştur.
Bu çalışma Türk Dünyası Kültür ve İnsan Hakları Derneğinin 15 Mayıs 2019 İzmir’in Yunan işgali faciasının 100.yılı hatırasına ATATÜRK’ün şahsında verdiğimiz mücadeleye saygı armağanıdır.
Atatürk’ün Samsun’a çıkmasının 90.yıl dönümü hatırası
örnek bir çalışma Varol GÖKDAMAR’ın
MÜCADELEYE HAZIR TÜRK MİLLETİ tablosu
Bir yanıt yazın