Üretim yapan da tüketen de sıkıntıda. Üreticiler “ Tarlada 10 liradan alınan bir ürün İstanbul’da 60-70 liradan satılıyor” diyor. Her zaman olduğu gibi girdi fiyatları artık üretimi durma noktasına getirdi. Üreten kazanamıyor. Tüketen pahalıya ürün buluyor. Kazanan aracılar oluyor. Onlar da çeşitli nedenlerden şikâyetçi. En büyük şikâyetleri de akaryakıt ve köprü geçiş fiyatlarındaki artış ve çalışanlara ödenen paralar.
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre, Türkiye’de tarım ürünleri üretici fiyat endeksi Mart ayında aylık bazda yüzde 12,02, yıllık bazda yüzde 84,11 arttı. Maliyetler aynı zamanda üreticileri tarımdan uzaklaştıran etkenlerden biri.
Sosyal Güvenlik Kurumu verilerine göre 2009’da 1 milyon 14 bin olan tarım sigortalı çiftçi sayısı, 2021 yılı Şubat ayı itibariyle 497 bin 134’e düştü. Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı (TEPAV) tarafından SGK ile İŞKUR’un verilerinden oluşturulan İstihdam İzleme Bülteni’nde ise çiftçi sayısının son yılların en düşük seviyesine gerilediği açıklandı. Bültene göre Ocak ayında çiftçi sayısı 75 bin (yüzde 13,2) düşüşle 493 bin kişiye geriledi
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre, Türkiye’de tarım ürünleri üretici fiyat endeksi Mart ayında aylık bazda yüzde 12,02, yıllık bazda yüzde 84,11 arttı. Maliyetler aynı zamanda üreticileri tarımdan uzaklaştıran etkenlerden biri.
Sosyal Güvenlik Kurumu verilerine göre 2009’da 1 milyon 14 bin olan tarım sigortalı çiftçi sayısı, 2021 yılı Şubat ayı itibariyle 497 bin 134’e düştü. Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı (TEPAV) tarafından SGK ile İŞKUR’un verilerinden oluşturulan İstihdam İzleme Bülteni’nde ise çiftçi sayısının son yılların en düşük seviyesine gerilediği açıklandı. Bültene göre Ocak ayında çiftçi sayısı 75 bin (yüzde 13,2) düşüşle 493 bin kişiye geriledi
14 Mayıs, Uluslararası Tarım Üreticileri Federasyonu’nun kararıyla 1984 yılından bu yana Çiftçiler Günü olarak kutlanıyor. Ancak Türkiye’de çiftçiler bu özel günü kutlamak yerine tüm zamanların en yüksek seviyesini gören tarımsal girdi maliyetlerinin etkisi altında üretim yapmaya çalışıyor.
Türkiye’nin en önemli kiraz üretim merkezlerinden olan İzmir’in Kemalpaşa ilçesine bağlı Bağyurdu köyünde de üreticiler girdi maliyetlerinin yüksekliğinden şikayetçi.
Yılın en erkenci kirazını yetiştiren bölgedeki üreticiler bu yıl havaların soğuk gitmesinden dolayı hasada yeni başlayabildi. Büyük kısmı ihracata dönük olarak üretilen ilçenin kirazına en çok talep Avrupa ve Rusya’dan gelirken, kalitesi ve fiyatıyla iç pazarda da rağbet görüyor. Bu yıl rekoltenin önceki yıllara göre artmasından memnun olan üreticiler kiraz sakiraz üreticisi Serhat Sungur “Maliyetlerimiz çok yüksek. Geçen yıla göre ilaçta, gübrede, işçilikte üç dört katı arttı. Özellikle mazot çok yüksek. Fiyat şu an 40-50 TL bandında geziyor. Dalında maliyetimiz 20 TL. Ama bu 40-50 TL her gün düşüyor. Sabit bir fiyat yok. Bir hafta sonra gelin, belki 15-20 TL’ye inecek. Maliyetimizin altına inecek. Birkaç yıl daha böyle giderse yapılmaz bir hal alacak. Yani önümüzde birkaç yıl var. Düzgün satamazsak biz de belki başka işlere başvuracağız” dedi.
Sungur bu yıl hasadın geç başlaması nedeniyle henüz alıma başlamayan ihracatçılardan umutlu olduklarını belirtti: “Pazarda bu yıl sıkıntı var. Tüccar eksikliği var. İhracat daha girmedi. Biraz satmada sıkıntılar yaşıyoruz. Daha tam açılmadı. İhracatçılar gelirse güzel olacağını umuyoruz.”
Tek tek dallardan elle toplanarak kovalara doldurulan kirazlar, bahçelerde ilk ayıklamadan geçiyor. Boylarına, renklerine, kalitelerine göre farklı kasalara konuyor. Sonra hiç bekletilmeden motosikletlerle köy merkezindeki alım yerlerine götürülüyor. Ürünün kalitesine göre fiyatlar da alıcılar da değişiyor.
En ucuz ürünleri pazarcılar alıyor. En pahalılar ise süpermarket zincirlerine ya da ihracata çalışan tüccarlar tarafından alınıyor. Pazarlıklar motosiklet üzerinden yapılıyor. Eğer alıcı ile satıcı anlaşırsa, motosikletler boşalan kasalarla tekrar bahçelere dönüyor.
Kiraz üreticisi Mesut Ertürk ise ilçe merkezinde kurulan alım merkezlerinde tüccarlarla yaptığı pazarlığın sonuçsuz kaldığını anlatarak, “Demin fiyat verdiler, ‘vallahi vermem, dökerim’ dedim. O fiyata verilir mi kiraz. Maliyeti 15 lira bunun. Buraya getirmenin maliyeti, toplaması hariç ilacı, gübresi, sulaması, elektriği, enerjisi 15 lira. ‘30 lira olur mu, 25 lira olur mu’ diyor. Maliyetler had safhada” dedi.
“Bu kirazın nereden baksan 60-70 lira olması lazım” diyen Ertürk, tüketicilerin iç pazarda pahalı ürüne rağbet etmediği gerekçesiyle tüccarların fiyatı düşürmeye çalıştığını söyledi: “Pahalı geliyor. Bu kaliteli malı alamıyorlar, o da haklı. İkinci mal alıyorlar. Tüccarlar ‘tüketici bu fiyata yemiyor’ diyor. Sen olsan alır mısın?”
İlçede kirazcılıkla uğraşan Gürkan Ay ise maliyetler yüzünden kiraz bahçesini küçültmüş. Kirazın ilçede üretilen diğer meyvelere göre daha fazla maliyet ve emek isteyen bir ürün olduğunu kaydeden Ay, “Bizim burada halkımızın gelirinin yüzde 80’i kiraz. Ama bu sene maliyetler çok yüksek. Gübre maliyeti olsun, mazot olsun. Ben dahil çoğu insan bu sene kirazdan soğudu. Zaten üç beş tane alıcının eline kaldık burada. Bu işin içinden çıkılmaz. Altı dönüm yerim vardı, kökledik. Sıfırdan kiraz yapmıştık geçen sene. Bu sene iki yaşındaydı. Seneye tekrar şeftaliye döneceğiz. Şeftali devamlı gidiyor bir şekilde. Kiraz gibi değil. Kirazın maliyeti çok yüksek. Şu anda 200 lira işçi yevmiyesinden bahsediyorlar” dedi.
Bağyurdu Yaş Sebze Meyve Pazarlama Kooperatifi Başkanı Ahmet Şeref Ergun bu seneki satış fiyatlarının geçen yılla aynı düzeyde kaldığını söyleyerek, “Fakat kullanmış olduğumuz gübreler, kullanmış olduğumuz ilaçlar, mazot, sulama, işçilik, yüzde 100’ün üzerinde arttı. Mazotta zaten üç misli artış oldu. Kıskaçtayız, gerçekten zor durumdayız” diye konuştu. Gelecek günlerde kiraz hasadının hızlanmasıyla ilçeye mevsimlik tarım göçünün başlayacağını da hatırlatan Ergun, yüksek yevmiyeler istendiği için işçi maliyetinin de bu yıl çok fazla arttığını söyledi.