DENİZ Gezmiş, Yusuf Arslan ve Hüseyin İnan’ın asılmasına giden yolu döşeyen, İsmet İnönü dahil TBMM ‘de idamların olmaması için imza veren ve direnenlerin elini kolunu son anda bağlayan, Eski Jandarma Genel Komutan’ı Kemalettin Eken’e 1972’de ‘THKO mensupları’ tarafından Denizleri ‘kurtarmak’ için yapılan ve ‘suikaste’ dönüşen ‘kaçırma’ girişimi eylemi, acaba ABD’nin TSK ve MİT içindeki kontrgerilla elemanlarınca oynanan ve buna bilmeden samimi olarak katılan yada oyunun içinde bilerek yer alan ‘militanlarında’ kulanıldıığı bir senaryomuydu?
Çünkü ben olay günü bir çocuktum.
Olay yerine çok uzak olmayan Şehit Ersan Caddesinde oturuyordum.
O gün çatışma seslerinin geldiği yere yani olayın olduğu yere doğru gittim.
Meraklılarda toplanmaya başlamıştı.
Uzun süre çatışmayı izledim.
Yeni yapılan bir inşatı bitmemiş yerde ‘militanlarla’ askerler ve polislerle çatışıyor ve dışardan ve içerden bağrışmalar geliyordu.
Bina tamamen asker ve polislerce sarılmıştı.
Bir ara etraftan birini vurduk sesleri geldi.
Burası Muhafız Alayının Gazi Osman Paşa istikametinde ki kesiştiği yerde, o gün hatırladığım kadarıyla uç uca gelen köşesindeki mevzilenmiş olan yerde ve şimdi anladığım kadarıyla özel kuvvete mensup askerlerce, çatışmanın olduğu yere daha fazla yaklaşmak için koşarken durduruldum, çocuk adım atma ölürsün sesleriyle göz altına alındım ve kısa bir süre asker ve sivil kişilerce sorgulandım.
Her yıl Mayıs ayı yaklaştıkça bu olayı hep hatırlarım.
Ama ben hala bu olayın yıllar sonrada bir muamma olduğunu ve hiç aydınlanmatıldığını düşünüyorum.
Bugünkü tecrübemle olayın THKO ‘militanlarınında’ kullanıldığı, tam bir CİA senaryosu olduğunu ve senaryonun ‘militanlara’ ve TC devletinede oynatılıp, Denizlerden ABD nin hiç bitmeyen bir intikam alma olayı olduğunu düşünüyorum.
Çünkü, olayda ölen, vurulan ve yakalanan kişilerin adı hiç bir zaman anılmadı?
Ve tekrar soruyorum, Denizlerin idamını sağlayan bu kaçırma veya suikast’ daha sonrada çatışma olayı tam bir CİA -Kontrgerilla senaryosumuydu?
Çünkü bugüne kadar herhangi bir yerde ölen kişinin adı mutlaka anılırdı.
Burada ölen kişinin ise adı hiç anılmadı.
Bunu THKO bile anmadı! ?
Bunda hiç bir gariplik yokmu?
Kemalettin Eken bu işin içindemiydi?
Yoksa odamı kullanılmıştı?
Daha ‘militanlar’ oraya varmadan nasıl haber alınmışda ‘kaçırma’ veya suikast’ olayı başarısız olmuştu?
Bu olay tüm yönleri ile aydınlatılmadan, hiç bir zaman Denizlerin idamını sağlayan bu tarihi ‘vakayı’, gerçek bir kaçırma olayı veya suikast olayı olarak nitelimeyeceğim ve hiç bir zaman inanmayacağım.
Bilginize ..
Her zaman olduğu gibi, bağımsızlıkçılar:
Atatürk’le kalın.
Cumhuriyetle kalın.
Hoşçakalın.
Sefa Yürükel