ANADOLUDA AYDINLANMA ATEŞİNİ YAKANLAR

ANADOLUDA AYDINLANMA ATEŞİNİ YAKANLAR:

TONGUÇ BABA…

Şimdi kapatın gözlerinizi. Geçmişe gidelim birlikte. Savaşlarda yorgun düşmüş, yarısı kırılmış bir millet düşünün…

Vatan diye diye, oradan oraya savrulmuş on binlerce asker…. Cehalet içinde salgın hastalıkların yiyip bitirdiği milyonlarca köylü. Göçebeliğe ve ilkel tarıma dayalı bir ekonomi. Yüzde 80 köylerde ışıksız kahır içinde yaşıyor. Üst baş dökülüyor. Yalınayak dolaşıyor çoğunluk. Kuru ekmeğe muhtaç köylüler…

Savaşta ve vergide kapıları çalınmış…

Ama bir kesim var ki, dillere destan yaşıyor.

Saraylarda, yalılarda saltanat süren yöneticiler…

Padişahlar… Sultanlar, sadrazamlar, gözdeler, cariyeler ve onlara hizmet eden köleler…

Kasırlar, konaklar, çiftlikler, kahyalar, işçiler…

18. Yüzyıldan sonra çöküntü başlıyor…

Çağın değiştiğini anlayamayan yöneticiler. Okumayı yalnızca saraya layık gören köhnemiş bir düşünce yapısı ne kadar sürer?…

Korkak, teslimiyetçi makam delileri…

Bindikleri gemiyle çarptıkları en son yer Birinci Dünya Savaşında yalçın kayalıklar…

Sonra İngiliz gemilerine binip ülkeden kaçtılar ya…

Geride yanmış yıkılmış bir ülke, ilkel tarım yapan milyonlarca insan. Hesap vermeden kaçtılar artıklarını birakarak…

İyi ki, Mustafa Kemal Paşa gelmiş bu dünyaya ve onun üstün dehasıyla yok olmaktan kurtulmuşuz…

İyi ki…

Sonrasında Cumhuriyet ilan edilmiş, uygarlaşma savaşı veriliyor.

Top yekun bir seferberlik var.

Her alanda…

Kendini milletine adayan idealist, vatansever bir kuşak yönetimde…

Onlar için varsa yoksa halk…

Halk için her şey…

İşte Mustafa Necati bu kuşaktandır. Kuvayı Milliyecidir. İstiklâl Mahkemesi başkanıdır…

Dr. Reşit Galip…

Vasıf Çınar…

Saffet Arıkan…

Hepsi savaşın içinden çıkıp geldiler.

Adını sıkça andığımız Hıfzısıhha Enstitüsünü kuran Dr. Reydik Saydam o kadrodandır…

Rüştü Uzel, Selim Sırrı Tarcan…

Rauf Inan, Ferit Oğuz Bayır, Hürrem Arman, Şerif Tekben…

Hasan Âli Yücel ve İsmail Hakkı Tonguç bu halk kahramanı soydandır…

Mahmut Makal, Tonguç’a “Eğitimimizin Atatürk’ü” derdi…

Çok insan bilmez Tonguç’u, onun İsviçre Pedagoji Ansiklopedisini giren tek Türk eğitimci olduğunu.

1935 – 1946 yılları arasında İlköğretim genel müdürlüğü yapmıştır Tonguç…

Ama onu dünyaya tanıtan kurucusu, kuramcısı ve uygulayıcısı olduğu KÖY ENSTİTÜLERİ’dir.

İsmail Hakkı Tonguç görevde kaldığı 11 yıl içinde

61 il merkezi, 305 ilçe ve 9.105 köy gezmiştir.

Kimi köylere jeeple, kimi köylere atla, kimi köylere de yürüyerek gitmiştir Tonguç…

Atatürk’ün devrimleri ve demokrasiyi, okulu götürmek için çırpındığı köyler hala karanlık içindedir. Saffet Arıkan, Hasan Âli Yücel ve Tonguç bu sorunu çözmek için görevlendirilmiştir…

Ne yapmalıdır?

Tonguç köyü eğitim yoluyla canlandırmak için harekete geçer…

Acil olarak Atatürkün işaret ettiği askerliğini çavuş olarak yapanlar 6 aylık bir kurstan geçirilerek EĞİTMEN yapılır. Egitmen, çocukları ilkokul 3.sınıfa kadar okutacaktır.

Eğitmen projesi başarılı olunca, KÖY ENSTİTÜLERİ için çalışmalar hızlandırılır.

Öyle bir öğretmen yetiştirilmelidir ki, sadece çocuklara okuma yazma öğretmesin, köylüye önderlik de yapsın… Yüzyıllardan bu yana derin uykuda bırakılan köyler canlandırılsın…

E nasıl olacaktı bu iş?

ENSTİTÜLERDE:

1. İş içinde, iş aracılığıyla, iş için eğitim uygulanacak.

2. Yüzde elli kültür dersleri, yüzde elli ziraat ve teknik dersler olacak 3. Öğrencilere mutlaka okuma alışkanlığı kazandırılacak 4. Her öğrenci mutlaka bir müzik aleti çalacak.

5. İş yaparken İMECE geleneğinden yararlanılacak.

6. Çocuklara asla şiddet uygulanmayacak.

7. Çocuklara eleştiri, özeleştiri kültürü uygulamalı olarak kazandırılacak.

8. Öğrenci yönetime ve karar alma süreçlerine katılacak.

9. Öğrenci kooperatif kurmayı ve yönetmeyi bilecek…

10. Ulusal ve evrensel kültürü, hukuk, insan hakları hakkında bilgisi olacak…

11. Düşündüğünü korkmadan söyleyebilecek, yazabilecek.

12. Kız çocuklarına pozitif ayrımcılık yapılacak 13. Parasız okullar olacak… Lâik okullar olacak… Bilimsel eğitim yapılacak… Karma eğitim uygulanacak.

14. Hiçbir çocuk harcanmayacak.

15. Çocukların yetenekleri ortaya çıkarılacak…

Bu ilke ve uygulamaları daha da çoğaltabiliriz…

16. Her enstitü kendine bağlı üç ilden öğrenci alacak.

17. Enstitülere yalnızca köy çocukları alınacak…

Dünyanın aradığı eğitim buydu.

Bizde uygulandı, bize özgüydü.

Tonguç, yoksul çocukların boşuna Tonguç babası olmadı.

Anadolu’da aydınlanma ateşini yakanların başında gelir, 17 Nisan’a yaklaştığımız bugünlerde saygıyla hatırlayalım istedim.

Selam ve saygılarımla.

Erdal Atıcı

13 Nisan 2022

ANADOLUDA AYDINLANMA ATEŞİNİ YAKANLAR: - koyenstituleri bando

Yorumlar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir