80 li yılların sonlarında Irak Bask yönetimi başkanı Saddam Hüseyin, gerçekte Sovyetler Birliği üretimi olan “Scud” füzelerini modifiye ettirerek Irak halkına yeni bir silah sistemi geliştirildiğini duyurdu..
Sovyetler Birliği malı olan scud füzelerine Al Hussein ismi verildi.
Saddam Hüseyin ülkede ki tüm basın yayın organlarına, menşei Sovyetler Birliğine ait olan ve Irak tarafından modifiye edilerek Al Hussein ismi verilen bu füzelerin yüzde yüz yerli ve milli bir silah sistemi olduğuna Irak halkının inandırılması talimatını ulaştırdı..
Para ile satın alınmış olan yandaş basın aylarca 7/24 bu şekilde propoganda yaptı.
Irak halkı artık yüzde yüz yerli ve milli üretim olduğuna inandığı bu füzeler ile Irak silahlı kuvvetlerinin Ortadoğu, Avrupa ve hatta dünyanın en güçlü ordularından biri haline geldiğine inanıyordu..
Ve bir gün:
Eski adı “Sucud yeni adı Al Hussein olan füzeler İsrail hedef alınarak ateşlendi.
Sonuç ise büyük bir hayal kırıklığı oldu.
Modifiye edilen bu füzeler gerek menzili, gerek doğruluk ve yapısal istikrar kaybıyla tam bir fiyaskoydu.
İsrail’e ateşlenen Irak füzeleri ya havada parçalandı ya da hedeflerinin çok çok gerisinde kaldı..
Nisan 2003 yılında başlayan karşı saldırı sonucunda 19 yıl önce tam olarak bugün Bağdat düştü..
Demem o ki…
Ders alınmalı tarihten
Bu dersi siyasetçiler değil halk almalı.
Çünkü fatura her zaman halka kesilir..
Olduğundan çok fazla anlam ve değer yükletilmiş olan ” İha” ile “Bayraktar ismini verdiğimiz Siha” ların kesinlikle yüzde yüz yerli ve milli olmadığını…
Motor ve optik sistemlerinin ithal edildiğini…
Bu gün itibarıyla da o ülkelerin bu parçalar üzerine ambargo koyarak bizlere satmadığını…
Motor ve optik sistemleri alamadığımız için son uzunca bir süredir tek bir tane dahi İha ve Siha üretemediğimizi…
Aynı tür ve daha da gelişkin olan bu silahlara İsrail’in bizden sayı, nitelik ve nicelik olarak kat kat daha fazla sahip olduğunu…
Ve en önemlisi de;
İha ve Bayraktar ismi verilen bu silahların büyük savaşlarda minimum fayda sağladığını, asla ve kata savaşı lehimize çevirecek güçte olmadığını bilelim..
Bilelim ki, sonumuz Irak halkı gibi olmasın
Bilelim ki, rögar kapakları altında saklanmak zorunda kalmayalım