Memleketin birinde üç kere Cumaya gitmeyeni idam ediyorlarmış.
Fıkra bu ya, usulen, idam edilmeden önce de üç dileğini yerine getiriyorlarmış.
Adamın biri Cuma’yı üç kere kaçırmış ve tabii yakalanmış. Çaresiz, idam edilecek ama ülke yasa, nizam ülkesi. Keyfî uygulama yok. İdam edilmeden önce sormuşlar:
- İlk dileğin nedir?
- Vezirin karısıyla beraber olmak istiyorum!
Vezir “olmaz” dese de padişah “El mecbur” demiş ve adam vezirin karısıyla beraber olmuş.
Adam pişkin, giderayak yüzsüzlüğü ele alıyor ve ikinci dileği olarak padişahın karısıyla beraber olmayı seçmiş.
Bu sefer padişah “hayır” dese de herkes itiraz edince katlanmaya mecbur kalmış.
- Son dileğin ne? Diye sormuşlar.
Adam, bir vezire, bir padişaha alıcı gözüyle bakmaya başlamış. Aradan birkaç dakika geçer geçmez, durumun ciddiyetini kavrayan vezir, bakmış namus elden gidecek, söylenmeye başlamış:.
- Ben bunu sanki Cuma’da, camide gördüm gibi geliyor, deyince padişah duruma hakim olmuş;
- Ne gibisi lan! Yanımda kılıyordu!