İkinci İnönü Utkusu (31.3.921)’nun yıldönümünde Atatürk’ten hatırlatmalar
TBMM’nin düzenli Ordusu’nun 31 Mart 1921 ‘de kazandığı İkinci İnönü Utkusunun 101. yıldönümü milletimize kutlu olsun.
İkinci İnönü Utkusu’nu milletine armağan eden tarihe intikal etmiş başta M. Kemal Atatürk , İsmet İnönü olmak üzere kahraman şehit ve gazilerimizi saygı, sevgi ile anıyoruz.
***
Cumhuriyet yönetiminin ilk basamaklarından II. İnönü Utkusu (31.3.1921)nun 101.yıldönümünde Atatürk’ten anımsatmalar:
* Kurumlar ve iktisadi teşebbüsleri mali gücümüz/ fenniyemizin müsaadesi ölçüsünde devletleştirmektir
…..Türkiye için, iktisadi hayatı boğmakta olan kapitülasyonlar mevcut değildir. Ve olamaz. ….. memleketimizde Avrupa rekabeti yüzünden mahvedilmiş ve şimdiye kadar ihmal edilegelmiş tarımsal sanayimizi geliştirme ve çağdaş iktisadi araçlar ile donatmayı öncelikli olarak ele alacağız. …… Iktisadi siyasetimizin en önemli amaçlarından biri de genel çıkarları doğrudan doğruya alakadar olacak kurumlar ve iktisadi teşebbüsleri mali gücümüz/ fenniyemizin müsaadesi ölçüsünde devletleştirmektir…..Mali kuvvetimiz bugüne kadar olduğu gibi, dışarıdan borç almaksızın, memleketi idare edecek ve hedefine ulaşacaktır.
* Efendiler! Bugün kutsal savaşımızın amacı tam bağımsızlıktır.
Tam bağımsızlık ise ancak mali bağımsızlık ile mümkündür…..Çünkü her devlet ancak mali kuvvetle yaşar. Mali bağımsızlığın korunması için ilk şart, bütçenin iktisadi bünye ile denk ve birbirine uygun olmasıdır.
Özetle; devlet yapısını yaşatmak için dışarıya el açmaksızın(müracaat etmek) memleketin gelir kaynaklarıyla idare temini, çare ve tedbirlerimi bulmak lazımdır ve mümkündür.
(Köylü milletin efendisidir) TBMM I. Dönem 3.Toplanma Yılı Açış Konuşmasından-1Mart 1922/Millet Meclisi Tutanak Dergisi D.1,C.28,Şa.2)
Türkiye Cumhuriyet’inin kurulmasına giden yolda çok önemli basamaklardan olan İkinci İnönü Utkusu (31.3.1921)nun yıldönümünde Atatürk’ün düşüncelerinden özet:
İÇ CEPHE:
· “…Önemli olan, memleketi temelinden yıkan, milleti esir ettiren iç cephenin çöküşüdür.
· Bu gerçeği bizden çok daha iyi bilen düşmanlar, bu cephemizi yıkmak için yüzyıllarca çalışmışlar ve çalışmaktadırlar.
· Bugüne kadar başarı da sağlamışlardır.
· Gerçekten, «kaleyi içinden almak» dışından zorlamaktan çok kolaydır. Bu maksadı gerçekleştirmek için içimize kadar sokulabilen bozguncu mikropların ve ajanların varlığını iddia etmek yerindedir.”(1)
KURUMLAR VE İKTİSADİ TEŞEBBÜSLERİ …. DEVLETLEŞTİRMEKTİR
· …..Türkiye için, iktisadi hayatı boğmakta olan kapitülasyonlar mevcut değildir. Ve olamaz. ….. memleketimizde Avrupa rekabeti yüzünden mahvedilmiş ve şimdiye kadar ihmal edilegelmiş tarımsal sanayimizi geliştirme ve çağdaş iktisadi araçlar ile donatmayı öncelikli olarak ele alacağız.
· …… Iktisadi siyasetimizin en önemli amaçlarından biri de genel çıkarları doğrudan doğruya alakadar olacak kurumlar ve iktisadi teşebbüsleri mali gücümüz/ fenniyemizin müsaadesi ölçüsünde devletleştirmektir…..
· Mali kuvvetimiz bugüne kadar olduğu gibi, dışarıdan borç almaksızın, memleketi idare edecek ve hedefine ulaşacaktır.
· Efendiler! Bugün kutsal savaşımızın amacı tam bağımsızlıktır. Tam bağımsızlık ise ancak mali bağımsızlık ile mümkündür…..
· Çünkü her devlet ancak mali kuvvetle yaşar. Mali bağımsızlığın korunması için ilk şart, bütçenin iktisadi bünye ile denk ve birbirine uygun olmasıdır.
· Özetle; devlet yapısını yaşatmak için dışarıya el açmaksızın(müracaat etmek) memleketin gelir kaynaklarıyla idare temini, çare ve tedbirlerimi bulmak lazımdır ve mümkündür.(*)
Utkuya giden yola ait özet:
Birçok Kuvay-ı Milliye birliği de düzenli ordu kadrolarına katıldı.
1920 yılında 17 tümenden oluşan düzenli bir ordu kuruldu.
9 Kasım 1920’de Batı Cephesi Komutanlığı ikiye ayrıldı:
1) İsmet Bey(İnönü) komutasında Batı Cephesi Komutanlığı,
2) Albay Refet( Bele) Bey komutasında Güney Cephesi Komutanlığı.
– Bu arada 1920 yılının Aralık ayında Çerkez Ethem ve kardeşleri düzenli orduya girmeyi reddederek Türk Hükümetine karşı ayaklandı.
– 6 Ocak 1921’de de Yunanlılar Anadolu içlerine ilerlemeye başladılar.
– 11 Ocak 1921 günü sonuçlanan Birinci İnönü Zaferiyle Çerkez Ethem’i destekleyen Yunanlılar hezimete uğratıldılar.
– Çerkez Ethem Yunanlılara sığındı, kuvvetlerinden bir kısmı da Türk ordusuya katıldı.
– Birinci İnönü Savaşının, yani Yunanlıların geri çekilmeleriyle sona erişinden 2 ay 12 gün sonra, 23 Mart 1921’de yeniden saldırıya geçtiler.
– İki ordunun da güç durumu öncekinden farklıydı.. Yunanlılar yeni takviyeler almıştı. Türk Ordusu da Ocak-Mart ayları içerisinde yeniden teşkilâtlanma ve güç kazanma içinde oldu. Ancak her haliyle Yunan Ordusu sayıca ve askeri donanımca Türk birliklerinden daha üstündü(3)
– Ellerindeki teknik imkanlara güvenen Yunanlılar Bursa Cephesi’nden İnönü istikametine doğru saldırıya geçtiler (23 Mart 1921).
– Yunanlılar 26 Mart’ta Afyon’u işgal etti. Yunanlılarla sıcak temas, düşman üzerine yapılan kararlı taarruz 27 Mart 1921 günü İnegöl Cephesinde başladı.
– Savaş 30 Mart’a kadar 3 gün sürdü. Türk Ordusu büyük güçlükler içinde, bütün ihtiyat kuvvetlerini de kullanmak suretiyle, üstün kahramanlıklar gösterdi.
– 31 Mart’ta düşman cephesinde sarsıntılar başladı.
– İsmet Bey bütün birliklerine taarruz emrini verdi, akşama doğru Yunan Ordusu kaçmaya başladı.
1 Nisan 1921 sabahı Genelkurmay Başkan Vekili Fevzi Paşa’ya çektiği telgrafı;
“Düşman binlerce ölüleriyle doldurduğu muharebe meydanını muzaffer silâhlarımıza terketmiştir” cümlesiyle bitirmiş ve zaferi müjdelemişti(4) Mustafa Kemal Paşa’nın “Siz orada yalnız düşmanı değil, milletin makûs talihini de yendiniz” övgülü cümlesini taşıyan bir telgrafla tebrikini aldı.
Hikmet Bayur, II. İnönü Zaferi’nin önemini belirtmek üzere şöyle bir karşılaştırma yapar: “Birinci İnönü vuruşması bizim için bir başarıydı ve Batı’da düzenli bir Türk Ordusu’nun oluşturduğunu gösteriyordu… Ancak o, ufak birliklerin çarpışması niteliğinde olup, Ethem’in ayaklanmasından yararlanmak isteyen Yunanlıların, onun yenilmesi üzerine çekilmeleriyle sonuçlanmıştı. Halbuki II. İnönü Vuruşması diye adlandırılan vuruşmalar kesin bir Türk zaferiyle sonuçlanır (5)
Bu kesin utku üzerine Genelkurmay Başkan Vekili Fevzi Paşa Büyük Millet Meclisi’nde savaşı ve zaferi anlatır, aynı toplantıda Fevzi Paşa’nın rütbesi birinci ferikliğe (orgeneralliğe) yükseltilir(6) Albay İsmet Bey’de Meclis kararıyla generalliğe (Tuğ) terfi ettirilir(7)
YRD. DOÇ. DR. AHMET VEHBİ ECER
3. İki ordunun top, tüfek, atlı… sayılan için bkz. Ş. Süreyya, İkinci Adam, Ankara 1993,1, 173; Mumcu, 83.
4. Zeki Sarıhan, Kurtuluş Savaşı Günlüğü, Ankara 1995, III, 475.
5. Hikmet Bayur, xx. Yüzyılda Türklüğün Tarih ve Acun Siyasası üzerindeki Etkileri, Ankara 1983, 199.
6. Saruhan, III, 476.
7. General Fahri Belen kitabında orgeneralliğe terfi ettirildiğini yazar. Bkz. F. Belen, Türk Kurtuluş Savaşı, Ankara 1983, 314.http://www.atam.gov.tr/dergi/sayi-44/ikinci-inonu-zaferinin-turk-milletine-kazandirdigi-moral-guc
Bir yanıt yazın