Rusların Türk Dünyasına karşı yürüttüğü işgal ve yok etme siyaseti bilinen bir gerçektir. Ancak bu gerçeği, Rus olmayan milletlere uygulanan zulmü yaşamayanlara anlatmak güçtür. Bu bağlamda her daim, devlet adamı, ünlü tarihçi Zeki Velidi Togan’ın (1890–1970) şu sözleri aklıma geliyor: “Ruslara tabii olmayan müstakil milletlere Rus meselesinin hakiki emperyalist mahiyetini anlatmak güçtür. Hakikati anlamak için her milletin evvela bir defa Rus mahkûmiyetinde olması şarttır.” (Togan 1999: 397). Ruslar Türklerin ezelden beri olagelen düşmanıdır.
Rusların 1552 yılında Kazan Hanlığı işgali ile başlayan işgal süreci bugün de devam etmektedir. Yüzyıllar içerisinde rejim değişse de Rusların siyaset anlayışı asla değişmemiştir. Çarlık döneminde zorla Hıristiyanlaştırma yoluyla Ruslaştırma siyaseti yürüten Ruslar, SSCB döneminde Rus dilli tek tip insan yaratma, günümüzde ise kanun çıkarma yoluyla Ruslaştırma yöntemini kullanmaktadır.
1990’lı yıllarda esen demokrasi rüzgârları, yaşanan değişiklikler SSCB terkibindeki milletlerin kaderini de etkilemiştir. 1991 yılının sonunda SSCB’nin çökmesi her ne kadar düşünülen bir gerçek olsa da hiç kimse bu duruma hazırlıklı değildi. 1992 yılının 21 Mart tarihinde Tataristan’da referandum yapıldı ve halka “Siz Tataristan’ın egemen devlet, uluslararası hukuk subjektı, Rusya ve başka cumhuriyetler, devletler ile kendi ilişkilerini eşit hukuklu anlaşmalar esasında kuran Cumhuriyet olmasını istiyor musunuz?” sorusu yöneltildi. Halkın %61,4’ü Tataristan’ın bağımsızlığından yana oy kullandı.Referandumun sonuçlarına istinaden 1992 yılının 6 Kasım tarihinde Egemen Tataristan Cumhuriyeti’nin Anayasası kabul edildi. 1992 referandumu Tataristan’ın bağımsızlığını kanıtlayan uluslararası hukuki bir belgedir. Tataristan’ın Rusya Federasyonu’na katıldığına dair herhangi bir imza bulunmamakla birlikte 1994 yılının 15 Şubat tarihinde Tataristan’ın Cumhurbaşkanı M.Şeymiyev Rusya Devlet Başkanı B.Yeltsin ile “Tataristan ve Rusya arasında yetki paylaşımı” anlaşmasını imzalamıştır.
Tataristan’da gerçekleşen referandum Rusları her daim rahatsız etmiştir ki, Rusya bu referandumu tanımamış ve söz konusu referandumu yok saymak, unutturmak, etkisiz kılmak için elinden geleni yapmıştır. Bilhassa 2000 yılında Putin iktidara geldikten sonra çeşitli yasalar çıkartılarak referandum sonucunda kabul edilen Tataristan Anayasası büyük değişime uğratılmıştır. Putin, Rusya Anayasası’nda değişiklik ve eklemeler yaparak Tataristan Anayasası’nı yürürlükten kaldırmak için elinden geleni yapmıştır. 19 Nisan 2001 tarihinde Rusya Anayasa Mahkemesi Tataristan Anayasası’ndaki Tataristan’ın bağımsızlığına dair maddesini Rusya Anayasası’na aykırı bulmuş ve 2002 yılında Tataristan Devlet Şurası bu karar gereği Tataristan Anayasası’nı değiştirmiştir. 1992 yılından günümüze kadar Tataristan Anayasası 18 kez değiştirilmiş olup Anayasa’nın içi boşaltılıp sadece adı kalmıştır.
Kazan Tatarları, Rusya’da ikinci büyük nüfusu oluşturmaktadır. Köklü bir geçmişi, zengin bir kültürü, gelenekleri olan Kazan Tatarları Rusların her daim korkulu rüyası olmuştur.
Her ne kadar devletçilik ilkesi başta olmak üzere birçok ilke ve geleneği Kazan Tatarlarından alan Ruslar bu köklü milleti yok etmek için yüzyıllardır uğraşmaktadır. Kazan Tatarlarının yüzyıllardır süregelen bağımsızlık mücadelesi farklı dönemlerde başarıya ulaşmış ise de sonuca varılamamıştır.
1990’lı yıllarda yaşanan değişimler Kazan Tatarlarının bağımsızlık için mücadele bağlamında ilerlemesini sağlamıştır. Ancak Kazan Tatarlarının elde ettiği hakları yıllar içinde sıfırlanmıştır. 1992 Tataristan referandumu, Tataristan Anayasası, Anayasadaki “bağımsızlık” tabiri, 30 Ağustos Cumhuriyet Bayramı, Tatar dilinin resmi dil olarak Anayasa’da yer alması, Tatar okulları, Tataristan Cumhurbaşkanı adı vs. Putin ve hükümetini rahatsız etmiştir. Elinden geleni arkasına koymayan Putin, son olarak Tataristan Cumhurbaşkanı adının kaldırılması ile ilgili kanunu imzalamıştır.
Tataristan Cumhurbaşkanı adını kaldırma çabası bir anda ortaya çıkan bir şey değildir. Daha önce Millî Cumhuriyetlerin Cumhurbaşkanı halk tarafından seçilirken, 13 Eylül 2004 tarihinde Putin’in imzaladığı kanun gereği Rusya tarafından atanması kanunlaştırılmış, böylelikle Kazan Hanlığı’nın Rus hâkimiyeti altındaki döneme geri dönülmüştür. Konuyla ilgili dönemin Rusya Devlet Başkanı Medvedev 15 Ekim 2009’da gerçekleşen bir toplantıda “Başkanları seçmek Rusya geleneklerine aykırıdır. Valiler 100 yıldan sonra da seçilmeyecektir” sözleriyle, Rusya’daki tüm milletlerin Rus geleneklerine göre yaşamaları gerektiğini ima etmekle kalmamış, Millî Cumhuriyetlerin – vilayet, Cumhurbaşkanlarının – vali olacaklarına dair düşüncesini bildirmiştir.
2010 yılında Çeçenistan Cumhurbaşkanı Ramzan Kadirov “bölge başkanları cumhurbaşkanı olarak adlandırılmamalıdır” diyerek Çeçenistan’da cumhurbaşkanı adını kaldırmıştır. Ondan sonra tüm Kuzey Kafkasya ve diğer cumhuriyetlerin cumhurbaşkanları da Kadirov’un yolunu seçmiştir. 2010 yılında kabul edilen federal kanun gereği 1 Ocak 2015 tarihinden itibaren Millî Cumhuriyetlerin cumhurbaşkanlarının adı “bölge başkanı” olarak değişmesi gerekmekteydi. Rusya Duması Tataristan için bu kararı 1 yıl ertelemiştir.
Böylece Tataristan’da cumhurbaşkanı adı muhafaza edilmiş, Tataristan Anayasası’nda da bu konuda bir değişiklik yapılmamıştır. 2015 yılında Putin: “Tataristan cumhurbaşkanını nasıl adlandıracağı konusunu Tataristan halkı kendi karar vermelidir. Bu Tataristan’ın işidir. Ben bunu herhangi bir millî duygularla ilgisi olduğunu düşünmüyorum. Kafkasya halkları içinde de millî duygular çok karışık, ancak Çeçenistan bile “hayır” demişken…
Bu Çeçenistan halkının iradesiydi ve biz Tataristan halkının fikrine de saygıyla bakacağız. Onun için siz bu işi kendiniz halleden”, demiştir. Ancak bilindiği üzere Rus olmayan milletleri yok etme siyaseti yürüten Rusların söylem ile eylem arasındaki çelişkisi söylenenlerin samimi olmadığını kanıtlamıştır.
2021 yılının Ekim ayı sonlarında Rusya Duması’na “Rusya subjektlerinde kamu hâkimiyetini düzenlemenin genel ilkelerine dair” başlıklı kanun tasarısı sunulmuştur. Söz konusu tasarı bölge idarecilerini “başkan” olarak adlandırılmasını öngörmektedir. Kanun tasarısı, Rusya Duması ve Federasyon Şura’nın devlet düzeni ve yasama komitesi başkanları Pavel Kraşeninnikov ve Andrey Klişas tarafından sunulmuştur. “Rusya subjektlerinde kamu hâkimiyetini düzenlemenin genel ilkelerine dair” kanun tasarısı önce Rusya Duması’nda kabul edilmiş, Federasyon Şurası’nca onandıktan sonra Putin’in imzasına sunulmuştur. 21 Aralık 2021 tarihinde Putin kanunu imzalamıştır. İmzalanan bu kanuna göre,
– bölge yöneticileri 2 defadan fazla seçilebilecek;
– bölge yöneticileri “cumhurbaşkanı” diye adlandırılmayacak;
– bölge normları Rusya Anayasası’na ve Federal kanunlara karşı çıkmayacak;
Tataristan Devlet Şurası 25 Ekim’de “Rusya subjektlerinde kamu hâkimiyetini düzenlemenin genel ilkelerine dair” tasarıya oybirliği ile karşı çıkmış ise de, federal kanun tasarısı 74 evet, 8 çekimser oyla Tataristan Devlet Şurası’nın ilk oturumda kabul edilmiştir. Milletvekilleri arasında karşılıklı fikirler olmasına rağmen Tataristan’ın mevcut Cumhurbaşkanı Röstem Miñnehanov fikir beyan etmemeye ve kanun tasarısını onaylamaya davet etmiştir. “Rusya subjektlerinde kamu hâkimiyetini düzenlemenin genel ilkelerine dair” kanun 1 Haziran 2022’de yürürlüğe girecektir. Kanunun bazı maddeleri ise 1 Ocak 2023 tarihinde yürürlüğe girecektir.
Tataristan’da cumhurbaşkanı adının kaldırılması Kazan Tatarlarını yok etmeye yönelik vurulan son darbedir. Cumhurbaşkanı adının kaldırılması, 1992 halk oylamasının hiçe sayılması, Tataristan Anayasası’nın sıfırlanması ve nihayetinde Tataristan Cumhuriyeti’nin yok edilerek bir bölge adı ile adlandırılması anlamına gelmektedir. Putin’in düşüncesine göre, böylece Tatar ve Tataristan kelimeleri ortadan kalkacak ve köklü bir geçmişi olan bir millet tarih sayfasından silinecektir. Tarih sayfasına şanlı bir isim yazdırmak, zengin bir kültür yaratmak kolay bir şey değildir. Aynı zamanda bu yazılan adı tarihten silmek ya da silmek istemek için yapılan girişimler de beyhudedir. Kazan Tatarları olmuş, var ve gelecekte de var olacaktır. Bunu yok etmeye kimsenin gücü yetmeyecektir!
Kaynakça:
1. Togan, Zeki Velidi, Hatıralar. Türkistan ve Diğer Müslüman Doğu Türklerinin Millî Varlık ve Kültür Mücadeleleri, Ankara 1999.