Değerli arkadaşlar,
935 yalan uydurarak ve demokrasi getireceğiz vaadi ile Irak’ı ikinci kez işgal eden ABD, şu an dünya petrolunun %65 ni kontrol eder hale gelmiştir.
Petrole hükmeden, dünyaya hükmeder ilkesini uygulayan emperyalistler, binlerce masum insanın canına kıymaktan kaçınmıyorlar.
Bildiğiniz gibi petrol yasası geçen yıl TBMM den geçti ve değerli Cumhurbaşkanımız Sezer tarafından 06.02.2007 de veto edildi. Veto gerekçesinde; Yasanın devlet hissesini düzenleyen 19’uncu maddesi, üretilen ham petrolden yüzde 2-12, doğalgazdan yüzde 3-12 arasında kademelendirilen oranlarda devlet payı alınmasını öngörüyor. Bu düzenlemeyle üretilen ürünlerdeki devlet payını düşürüyor. Dünyada birçok ülkede, yüksek olan devlet payını daha da yukarılara çekmek için uğraş verilirken, Türkiye’de bu oranın yüzde 2’ye, kimi durumlarda yüzde 1’e kadar düşürülmesi haklı bir nedene dayanmıyor. Bu nedenle, yasanın devlet payı tutarının düşürülmesine neden olacak 19’uncu maddesindeki düzenleme ulusal çıkarlar ve kamu yararı ile bağdaşmamaktadır denilmektedir.
Ülkemizin bir petrol ülkesi olmadığını zannediyorduk. Ana gövdesi, 1950 yıllarında BP tarafından hazırlanan ve ancak geçen yıl yasalaşan Petrol yasasının, bu dönemde niçin gündeme getirildi diye merak ediyorduk. Olay yavaş yavaş aydınlanıyor.
Esasen dört yanı petrol yatakları ile çevrili güzel ülkemizde de petrol yatakları vardı. Bu konuda Alman maden mühendisi Paul Groskoph ve Habip Necip Efendi yönetimindeki araştırma ekibi petrol konusundaki çalışmalarını 22 Ekim 1901’de Sultan II. Abdülhamid’e sunmuşlardı. Zamanımızda da birçok araştırmacı ve gazeteci çeşitli uyarılarda bulunmuştur (Bunlardan Vedat Yenerer yaklaşık 10 aydır hapiste ve yargılanmayı bekliyor). Meğerse bu uyarılar doğruymuş ve güzel ülkemizde;
DİYARBAKIRDA PETROL BULUNDU: 4 ay önce başlatılan çalışmalar sonucu Kocaköy ilçesinde kaliteli petrol çıkarıldığı açıklandı. TPAO Batman Bölge Müdürlüğü yetklilerinden alınan bilgiye göre, Yeniköy-39 kuyusunda 2325 m den çıkarılan petrol 32 graviteli (05.07.2005-Cumhuriyet).
MAYINLI ARAZİDEN PETROL FIŞKIRIYOR: TPAO Batman Bölge Müdürlüğü, Mardin’in Nusaybin İlçesi’nde Suriye sınırının sıfır noktasında mayınların temizlendiği alanlara açtığı 25 kuyudan 21’inde petrol buldu. Tel örgülerle çevrili ve kırmızı renkli ’mayın’ yazılı levhaların asıldığı ’Çamurlu’, ’Batı Kozluca’ ve ’Sınırtepe’ bölgesinde açılan kuyulardan günde 2 bin 400 varil petrol çıkıyor. (07.08.2007 – Hürriyet).
YABANCIYA KİRALANAN ARAZİDE KALİTELİ PETROL: Diyarbakırın Bismil İlçesinde 4 ay önce açılan bir petrol kuyusunda 34 graviteli petrol bulundu. İngiliz Aladdin Middle East firmasının Birmilin Doruk köyü yakınlarında 4 ay önce açtığı Arpatepe 1 kuyusundan 2400 metrede kaliteli petrol çıktı. Yabancı şirketin 14 dönümlük alanı 15000 YTL ye bir yıllığına kiraladığı açıklandı (25.04.2008-Cumhuriyet).
Değerli arkadaşlar, TPAO’nun hiç vakit kaybetmeden bu bölgelerde petrol çıkarması ve ülkemizin petrol ihtiyacını karşılaması için gereken çalışmaları yapması gerekmektedir. Çünkü maliyeti 14-18 $ olan bir varil petrolün şimdilik fiyatı 125 $ oldu. Önümüzdeki dönemde de 200 $ olması bekleniyor. Petrolün fiyatını arttırmak için uluslararası emperyalizm, çeşitli bahaneler organize etmektedir. Örneğin;
NİJERYA KISTI, PETROL ÇOŞTU: Ürettiği petrolün yarıya yakınını ABD ye ihraç eden ve dünyanın 8. büyük petrol ihracatçısı Nijerya Nisan ayında azalttığı petrol üretimini, bu ay Shell firmasına ait petrol üretim bölgelerine düzenlenen saldırılar nedeniyle daha da aşağıya çekmesi petrol fiyatlarının zirve yapmasına yol açtı (10.05.2008- Cumhuriyet). Hatta emperyalist ülke haber ajanslarından BBC, haberlerinde Petrolde varil fiyatının 120 doların üstüne çıkmasının bir nedeni olarak, ülkemizin Kuzey Irağa yaptığı hava harekatını göstermektedir.
Değerli arkadaşlar,
Yazımın ekinde, ABD’nin 1991 de Baba Bush döneminde yaptığı birinci Irak işgali sonunda binlerce insanın ölmesine karşın, uluslararası petrol şirketlerinin nasıl kar ettiğini Milan üniversitesi çok güzel açıklamaktadır. Yeniden bilgilerinize sunmak istedim.
Umarım yöneticilerimiz ve danışmanları petrol konusunda ayağımıza gelen kısmeti, güzel ülkemizin ulusal çıkarları doğrultusunda çözerler ve bütçe açığımızın kapanmasına katkıda bulunarak tarihe geçerler. Yani Rusya örneğinde olduğu gibi petrol ve doğalgaz gelirlerimiz ile denk bütçeye kavuşuruz.
Sevgi ve saygılarımla (21.05.2008).
Prof.Dr. Mehmet Ali KÖRPINAR
Bir yanıt yazın