Dünyanın cadı kazanı gibi kaynadığı,sınır ihlallerinin,savaşların yapıldığı,günahsız insanların yerinden yurdundan edildiği,sevdiklerinin öldürüldüğü bugünlerde kandil günlerine sığınıyoruz.
Bu mubarek gecelerde oruçlar tutulur,camilerde toplanıp kuranlar okunur,fazladan namazlar kılınır,tesbihler çekilir,insanlar işledikleri kusur ve günahlar için af dilerler.
Hazreti Muhammed:”Şaban ayının 15’inci gecesini ibadetle geçirin, gündüzünde de oruç tutun. Çünkü Yüce Allah, bu gece dünya semasına rahmetiyle tecelli eder ve ‘Yok mu tövbe eden, tövbesini kabul edeyim. Yok mu rızık isteyen, rızık vereyim. Yok mu şifa isteyen, şifa vereyim. Yok mu başka isteği olan ona da istediğini vereyim’ buyurur.”demiştir.
Bir de çocuklluğumdan hatırımda kalanlara göre nokul denilen hamur işleri yapılıp konu komşuya dağıtılır,yaşlıların elleri öpülür,hastalar ziyaret edilir,hal hatır sorulurdu.Sanırım şimdilerde de kandil simitleri yapılıyor.
Yılın üçüncü kandili Berat Kandili bugün idrak ediliyor. Müslümanlar bolca ibadet ederek kurtuluş ve af ümit ediyorlar. Kurtuluş, af ve arınma anlamlarına gelen Berat, Müslümanlara kulluk bilinci ve hesap verme şuuruyla; hata, suç ve yanlışlardan kaçınmayı, günahlardan arınmayı; affedilmenin yanında affedici olmayı da, bağışlanma isteğinin yanında bağışlayabilme şuurunu da kazandırır
Berat:Şâbanın on beşinci gecesinde Müslümanların Allah’ın affı ve bağışlaması ile günah yükünden kurtulacağı umularak bu geceye Berat gecesi denmiştir. Berat gecesi için Arapça eserlerde “şabanın ortasındaki gece”
Berat gecesi Müslümanlarca kutsal sayılmış, bu gecenin diğer gecelerden farklı bir şekilde geçirilmesi, bu gecede daha fazla ibadet edilmesi âdet halini almıştır. Hz. Peygamber’in, “Allah Teala -rahmetiyle- şabanın on beşinci gecesi dünya semasında tecelli eder ve kularını bağışlar” buyurduğu rivayet edilmiştir.
Duhan suresinde (44/3) Kur’an’ın “mübarek bir gecede” nazil olduğu ifade edilmektedir. İslam âlimlerinin çoğunluğuna göre burada işaret edilen gece Kadir gecesidir. Çünkü diğer âyetlerde Kur’an’ın ramazan ayında (el-Bakara 2/185) ve Kadir gecesinde (el-Kadr 97/1) indirildiği belirtilmektedir.Bir grup âlim ise Duhan suresindeki ayetle Berat gecesine işaret edildiği kanaatindedirler. Bu takdirde Kur’an’ın tamamının Berat gecesi levh-i mahfuzdan dünya semasına indiği, Kadir gecesinde de ayetlerin peyderpey inmeye başladığı şeklinde bir yorum ortaya çıkmaktadır. Nitekim bazı müfessirler bu görüşü benimsemişlerdir (bk. Elmalılı, V, 4293-4295).
Kandiller ve benzeri geceler; iman,ibadet ve düşünce olarak kendimizi yenilememiz, geçmişimizi muhasebe etmemiz, geleceğimizi planlama ve ümitlerimizi tazelememiz için büyük bir fırsat değil midir?. Bu gecelerde manevi duygularımızı güçlendirip, günahlarımıza tövbe etmeli, tüm Müslümanlar ve insanlık için dua etmeliyiz.
Yüce Allah, bu gecede ilahi rahmetini bol bol indirmekte, rızık ve şifâ kapılarını sonuna kadar açarak, bizleri sonsuz ikramlarına davet etmektedir. Berat kandilinin aydınlattığı manevi ortam, bizlere dengeli bir hayat kurma bilinci sağlamakta, kendimizi gözden geçirme ve yenileme imkanı sunmaktadır.
Peki bizler bu değerli gecelerden ne kadaryararlanabiliyoruz?Sadece ibadetler ve tövbeler edip, affedilmek için Allah’a yalvarıp,ertesi günü dedikodu ve hasetlik yaparak birbirimiz kuyusunu kazıyorsak ne kadar yararlanmış oluruz bu gecelerlerden…
Kibir,nefret,kin gibi duygulardan arınmadığımız sürece bizi kimse kurtaramaz.Beni en çok korkutan ve inciten birbirimize buğuz edip ,kalp kırıp,küsmek.İnsanlar nedense büyüklenir birbirlerini affetmezler.
Allah’ın affetmediği tek şey kul hakkıdır.Onu hakkını yediğiniz kuldan af dileyin der.Anlamadığım şu:Allah bile kullarını affediyorken,biz kim oluyoruz da birbirimizi affetmiyoruz şu üç günlük dünyada… Neyi paylaşamıyoruz?Kime kalmış bu dünya ki sana kalsın…
Birbirimizi affetmeyi başardığımız,dünyada barış ve kardeşliğin gerçekleştiği,Allah’ın ibadetlerimizi ve tövbelerimizi kabul ettiği nice kandillere…
Bir yanıt yazın