Değerli Dostlarımız,
Ebedi önderimiz Gazi Mareşal Mustafa Kemal Atatürk, Büyük Taarruz öncesinde Büyük Millet Meclisi’nde yaptığı konuşmada;
“…Efendiler, dedim, bu üç vasıta veya gücün (Millet, Meclis, Ordu) düşmana karşı oluşturduğu cepheler iki şekilde düşünülebilir. Kolay anlaşılması için şöyle diyeyim:
İç ve görünürdeki cephe… Asıl olan iç cephedir. Bu cephe bütün memleketin, bütün milletin meydana getirdiği bir cephedir. Görünürdeki cephe, doğrudan doğruya ordunun düşman karşısındaki silâhlı cephesidir. Bu cephe sarsılabilir, değişebilir, yenilebilir. Fakat bu durum hiçbir zaman bir memleketi, bir milleti yok edemez. Önemli olan, memleketi temelinden yıkan, milleti esir ettiren iç cephenin çöküşüdür. Bu gerçeği bizden çok daha iyi bilen düşmanlar, bu cephemizi yıkmak için yüzyıllarca çalışmışlar ve çalışmaktadırlar. Bugüne kadar başarı da sağlamışlardır. Gerçekten, “kaleyi içinden almak” dışından zorlamaktan çok kolaydır. Bu maksadı gerçekleştirmek için içimize kadar sokulabilen bozguncu mikropların ve ajanların varlığını iddia etmek yerindedir.
Meclis’in zihniyeti, çalışmaları ve durumu düşmana ümit verici olmadıkça iç ve dış cephelerimizin yerinden oynamasına imkân ve ihtimal yoktur…”
demek suretiyle İÇ CEPHE olarak tanımladığı ulusal birlik ve bütünlüğün önemini ortaya koymuştur.
Bendenizin de “İç Cepheyi hedefleyen dış tehditler” başlıklı makalemle aralarında yer aldığım, ülkemizin değerli 43 aydının makalelerinden oluşan, ortaklaşa hazırladığımız,
“İÇ CEPHE ÇÖKERSE, ÜLKE ÇÖKER” kitabımız,
Sözcü Kitabevi tarafından yayınlanmış bulunmaktadır.
Günümüzün gelişmelerine ışık tutan bu kitabımızı okumanız, dost ve yakınlarınıza, üyesi olduğunuz sosyal medya gruplarına önermeniz dileğiyle…
Saygılarımızla,
Haluk Dural
Milli Merkez Genel Sekreteri
Bir yanıt yazın