Rusya ile aşık atacaksan, aynı çuvala gireceksen, Rusya’nın kişiliğini iyi bileceksin. Ruslar savaşçı bir millettir.
Onların geleneğinde sömürmek ve işgaller vardır. Göz yaşı, insanlık önemli değildir. Yayılmacı politikaları hep vardır.
Rusların tarihinde acımasız işgaller vardır: Novgorod, Kasım hanlığı, Tatar Hanlığı, Doğu İsveç ve doğu Lehistan’ın işgali.
Rusya dağılmadan önce, Rus politbürosu/elitleri şu kanıdaydı. Kazakistan, Beyaz Rusya ve Ukrayna hariç diğer cumhuriyetler Rusya’ya yarar değil birer yük ve külfetti.
Rusya yayılmacı ve işgalci politikalarını hep sürdüre gelmiştir.: Çerkezistan’ın işgali, Çeçenistan’ın işgali, Gürcistan’ın işgali, Kuzey Batı İran’ın ( Azerbaycan ve Ermenistan’ın) işgali, Buhara Hanlığı’nın işgali.
Rusya federasyonu ya da bilinen adıyla Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği dağılınca tam 15 devlet bağımsızlığını kazanmıştı.
Rusya dağılmakla da kalmamış, süper güç olma özelliğini de yitirmiş, ABD’yi tek başına süper güç olarak bırakmıştı.
Ruslar yayılmacılıktan büyük zevk alırlar, bu siyaset onlar için bir onurdur.
Sibirya’nın işgali, Hive Hanlığı’nın işgali, Alaska’nın işgali, Sahalin Adası’nın işgali, Kuzey Mançurya’nın işgali Tuva ve Altay bölgesinin işgali.
Ruslar tekrar eski güçlerine kavuşmak, süper güç iddiasında ben de varım demek istemiş, Putin liderliğinde askeri güce önem vermiştir. Rus halkı refah içinde değildir. Rus endüstrisi ve tarımı modernize de değildir.
Eğer Rus halkı kalkınmış olsaydı Ukraynalılar bu refaha HAYIR demezler ve teslim olurlardı.
Ruslar hep yayılmacı dürtülerini tatmin peşinde koştular, politikalarını bu yönde oluşturdular.
Kuril Adalarının işgali, Azak’ın işgali, Kuzey Kafkasya’nın işgali, Akkirman’ın (Bu günkü Odessa) işgali, Besarapya’nın(Günümüzdeki Moldovya ve Ukrayna’nın Bucak bölgesi) işgali, Kırım’ın işgali, Kars ve Ardahan’ın işgali. Az daha sayalım mı?
Trabzon’un, Rize’nin işgali, Erzurum’un işgali (Aziziye Tabyaları, Sarıkamış şehitleri, Nene Hatun kahramanlığını hatırlayalım), Azerbaycan’ın işgali, Finlandiya ve Litvanya’nın işgali, Letonya, Estonya, Polonya, Prusya, Çekoslavakya’nın işgali (Aleksandır Dubçek’in feryatlarını hatırlayınız.)
Macaristan’ın, Bulgaristan’ın, Romanya’nın, Çeçenistan’ın, Afganistan’ın işgallerini de aklınızda tutun.
Rusya, Ukrayna işgali ile bilmeden değilse anlaşmalı olarak ABD, Nato ve BM’lerin ekmeğine yağ mı sürdü? Rusya’dan kopan ve henüz bağlantısız olan ülkeler, bu korku ve endişe ile ABD, NATO ve BM’lerin kucağına mı düşerler?
Hiçbir savaşın kesin galibi yoktur. Az ZARAR göreni ile çok ZARAR göreni vardır. Ukrayna yakılıp, yıkılıyor da Rusya’nın başı göğe mi eriyor. Ekonomisi çöktü, ticareti bitti, dünyadan soyutlandı. Rus analar da oğulları için göz yaşı döküyor, onun için de savaş karşıtı yürüyorlar, savaşa HAYIR diyorlar.
Değer miydi?
Bu savaş, asla ve asla Rus halkının savaşı değildir. Günümüz Hitler psikolojisinin ve her türlü yetkiyi bir kişiye vermenin şımarttığı ve sorumsuzluğunu taşıyan Putin’in gurur ve kibir savaşıdır.
Elbette ben stratejist de, askeri uzman da değilim. Ama akıl terazime vurunca, Putin’in ezik ruh halinin dışa vurumu diye düşünüyorum.
Esen kalınız. Nazım PEKER
Bir yanıt yazın