AVRUPALILAR KENDİNİZE GELİN.
Bugün Ukrayna ölçeğide dünyaya gösterdiki, Avrupa’da ki Amerikan İşbirlikçisi kukla hükümetler başta olmak üzere, hala Avrupa’da ki devletler içinde gizli devlet olan, 1950 lerden beri ABD’ye doğrudan bağlı olarak tüm Avrupa ve NATO ‘ya bağlı ülkelerde örgütlenen ABD Gladio’su, bugün yine Ukrayna bahanesiyle, Avrupa medyasında yapılan ve Avrupalı Halklar arasında ki Rusya ve Çin karşıtı seferberlikletende görülüyorki, bugün önemli ölçüde Avrupa devletleri ve kurumları, partileri ve STK ları içindeki Gladio’ya ya bağlı tüm kişi ve birimleriyle yine harekete geçmiştir.
Avrupa halkını bu vahşi Gladio örgütlenmesi, yoğun bir medya propagandasıyla bugünlerde Rusya ve Çin düşmanlığına hazırlamakta ve hatta sevk etmektedir.
Bu ise 2022 yılı konjektüründe dünya ve Avrupalılar için hiç bir faydası olmayan, tehlikeli ve doğru olmayan bir tutumdur.
ABD yanında Avru olarak yer almanın, bugün ne Avrupa’ya ve de bu dünyaya hiç bir faydası yoktur.
Bunun sadece ABD emperyalizmine ve işbirlikçilerine faydası vardır.
Son 50 yıldır, dünya ölçeğinde sürekli gerileyen ve yenilen, kendi içinde yoğun ve aşılamayan çelişki ve çözümsüzlüklerle uğraşan ABD, bugünlerde gündem olarak dünya da öne çıkardığı son Ukrayna konusunda ki hamleleriyle, Avrupa’da yeni yeni ABD’ye karşı uyanan ve kısmen ABD’den bağımsızlaşan, son 40 yıldır kendisi ile çelişkileri artan Avrupa’dan, genel olarak dünya ve özel olarak Avrupa ölçeğinde yalnızlaştırmaktaydı.
Bugün ise, Rusya ve Çin karşıtı bir gamle olarak görülen, ABD’nin bilerek belli bir süreç
İçinde stratejik bir hamle olarak organize ettiği Ukrayna sorunu ile, bugün ABD izole olmaktan kurtulmak istemekte ve Avrupalılarıda kendi yanında konsoloide etmek için bugünlerde büyük bir uğraş vermektedir. Bunun için de kendine bağımlı olarak algıladığı tüm ülkelerdeki Gladio elemanlarını ve olanaklarını harekete geçirmiştir.
Görülüyorki, bu konuda ABD büyük ölçüde de başarılı olmaktadır.
Son 50 yıldır özellikle ABD’nin başını çektiği gelişen vahşi kapitalizm, onun yarattığı obez, uyduruk ama çok yaygın ve kolay tüketim kültürü, Batlı entellektüeller arasında felsefi ve düşünsel boşlaşma, fikir ve düşünce akımlarının bu baskın tüketim kültürüyle baskı altına alınıp insanların sorgulayıcılıklarını yitirmesi, çeşitli yemlerle ve baskılarla teslim alınması, yenilmesi, insanların tekleştirerek kültürel, sosyal ve düşünce olarak atomize edilmesi ve korkutulması, olanaklarının ellerinden bir şekilde ustruplu olarak alınması, ABD emperyalizmi ve uşaklarının işini her zaman kolaylaştırmıştır. Özel olarak Avrupa’da ve genel olarakta Dünyada ki egemenliklerini büyük ölçüde de sağlamıştır.
Bu geçmiş kısa süreçte, ABD ve ona bağlı Avrupalı işbirlikçi güçler, eklerindeki medya, siyasi ve ekonomik araçlarla Avrupa halklarını dizayn etmişlerdir.
Bunu, Irak, Afganistan, Libya ve Suriye örneğinde ki dönemle ilgili Avrupalıların ABD yanlısı reaksiyonlarından da görmek mümkündür.
İlerici bildipimiz ve devrimcilerin Avrupa’sı son 50 yıldır bu anlamda, Brecht, Böll, Russel, Sartre, Hobsbowm ların temsil ettiği Avrupa’nın ilerici kültürü ve siyaseti çok gerilemiş ve halkların beyinleri boşaltılmış ve istediği gibi yönlendirilerek kirletilmiştir. Kısmen Irkçılaştırılmış, kültürsüzleştirilmiş ve dayanışma ve paylaşma nüveleri yitirtilmiştir. Bencilleştirilmiştir.
Buda bize ABD emperyalizminin, Avrupa’da ki yönetici ve denetici kurumlar ve STK ve medya yoluyla hala daha sahada, Halklar içinde de ne kadar güçlü olduğunu ve Avrupalıların bağımsız düşünemediklerini ve hareket edemediklerini göstermektedir.
Halbuki bu dünyada şu anda insani değerlerin, uluslararası antlaşmalar ve hukukun üstünlüğünün uygulandığı, bağımsız ve güçlü bir Avrupa’ya daha çok ihtiyaç vardır. Brecht, Böll, Russel, Sartre, Hobsbowm ların temsil ettiği Avrupa’ya çok ihtiyaç vardır.
ABD kuklası ve beyinleri yıkanmış, ayartılmış, dizayn edilmiş, kimliksiz ve kişiliksiz bir Avrupa’ya ve Avrupalılara değil.
Eğer Avrupalılar, bugün kendilerine ve dünya ya her anlamda yardım etmek istiyorlarsa bağımsızlıkçı, özgürlükçü ve adil olmayı kendilerine öncelikle gerçekte hedef seçmelidir.
Sorgulama ve gerçek bilgiyi araştırmalarını, haksızlığa karşı direnme yeteneklerini tekrar kazanmalıdır.
Ve bu yüzdende ABD’nin vahşi entereselerini değil, onun yörüngesinden bir an önce çıkıp, kendi ve insanlık için doğru olanı, Uluslararası sözleşmeler, insani birkimler ve değerler çerçevesinde harekete geçmeli, yani dünya barışını sağlamak için kendi program ve planını hazırlamalı ve uygulamalıdır.
Burada işte bu yüzden Avrupa ‘lı: entellektüel, sendikacı, akademisyen, gazeteci, araştırmacı, sanatçı, edebiyatçı, yazar, çizer, siyasi ve STK çevrelere ve kişiliklere çok iş düşmektedir.
Avrupalılar tüm bu nedenlerden de, değişik güçler tarafından yeniden dizayn edilmek istenen bu dünyada, son 60 yıldır Avrupa’yı kendi çıkarı ve sistemi için kullanan emperyalist bir ABD’nin yanında yer alacağına, artık kendi yerini almalı, yetisini geliştirmeli ve kendisi olmalıdır.
Bu yüzdende Avrupalılar olarak bizler için izlenecek yol, hedef ve şiar şu olmalıdır:
Bağımsız ve güçlü, insani değerler ve devrimlerin Avrupa’sına evet,
Doğu ve Güneyle barışık bir Avrupa’ya evet,
ABD ci ve saldırgan bir Avrupa’ya hayır demeliyiz!
Her zaman olduğu gibi:
Atatürk’le kalın
Cumhuriyetle kalın
Hoşçakalın!
Sefa Yürükel
Foto: NATO’nun 1997’den sonra SSCB şkectaptığı anlaşmada ki verdiği sözüne uymayarak genişlemesi.
Bir yanıt yazın