Atatürk neler yaptı AKP Neleri Sattı. Gökhan Cebeci /TURKISHFORUM – ABDULLAH TÜRER YENER
Atatürk’ün, Kurtuluş Savaşı ve sonrasında yaptığı Aydınlanma Devrimi kadar önemli bir başarısı da ülke ekonomisinde gerçekleştirdiği mucizedir.
1923’te Cumhuriyeti ilan eden Türkiye ne paraya, ne ulaşım yollarına, ne sanayiye ne de doğru dürüst tarıma sahiptir. Sıfırdan yeni bir devlet kurulsa yine iyi, Osmanlı’dan kalan borçlar ve Balkan Savaşları’ndan bu yana 10 yıldır cepheden cepheye koşup yorgun düşmüş yoksul bir ulus vardır.
Atatürk, işte bu Osmanlı’dan arta kalan borç, sefalet ve gelir gider dengesizliğinden; üreten, kendi kendine yeten ve hatta ihracat yapan bir Türkiye’yi çok kısa bir sürede yaratmıştır.
Şimdi okuyacaklarınız, bir liderin, dehası ile yarattığı ekonomi mucizesinin özetidir.
* * *
KİŞİ BAŞINA DÜŞEN GELİR 4 LİRADIR
Osmanlı’dan genç Cumhuriyet’e kalan 13 milyon nüfus, ilkel bir tarım ve sıfıra yakın sanayidir. Madenlerin büyük bir çoğunluğu, limanlar ve demiryolları yabancıların elindedir. Ülkede 153 ortaokul ve lise, yalnızca 1 üniversite vardır. Ortaokullarda 543, liselerde ise 230 kız öğrenci okumaktadır. Kişi başına düşen gelir 4 liradır. (1)
Osmanlı’dan Cumhuriyet’e devreden sadece 4 önemli fabrika vardır: ‘Hereke İpek Dokuma’, ‘Feshane Yün İplik’, ‘Bakırköy Bez’ ve ‘Beykoz Deri’ fabrikaları. 1915 istatistiklerine göre Osmanlı Devleti’nde 10 işçiden daha fazla işçi çalıştıran iş yeri sayısı sadece 282’dir ve bunların %85’i yabancılara aittir. (2)
Memleketin tümü padişahın mülkü sayıldığından, çiftçi ürettiğinin %10’unu Aşar Vergisi adı altında yıllarca devlete vermiştir. 1925 yılında bu vergi kaldırılır. O yıl bütçenin tamamı 124 milyon ve bunun da 27.5 milyonu Aşar Vergisi’nden elde edilen gelir olmasına karşın genç Cumhuriyet vatandaşının sırtından bu yükü almıştır. Toprak artık padişahın değil milletindir. (3)
Osmanlı döneminde 1888’den 1920’ye, 32 yılda köylüye verilen kredi 22 milyon lira iken, Cumhuriyet döneminin ilk 10 yılında (1923-1933) bu sayı 121 milyon lirayı bulmuştur. (4)
1934-1938 yılları arasını kapsayan Birinci Beş Yıllık Sanayi Planı’nın yapılması ile batılı ülkeler arasında belirli süreli ekonomik plan yapan ilk ülke Türkiye olmuştur. (5)
TÜRK LİRASI DOLAR KARŞISINDA DEĞER KAZANMIŞ
1929-1938 yılları arasında ağır sanayi üretimi %152, toplam sanayi üretimi ise %80 artış göstermiştir. Kömürde %100, kromda %600, diğer madenlerde %200 artış olurken, demir üretimi sıfırdan 180.000 tona çıkmış, şeker üretimi 200 misli artmıştır. (6) Öyle ki, Türkiye dünyada krom üreticisi ve ihracatçısı ülkeler arasında ikinci sıraya yükselmiştir. (7)
1938 yılına gelindiğinde 17 milyon nüfuslu Türkiye’de bütçe artık açık değil, gelir fazlası vermektedir. Şeker, çimento ve kerestede ülke ihtiyacının tamamı, yünlü dokumada ülke ihtiyacının yüzde 83’ü, pamuklu dokumada yüzde 43’ü, kağıtta yüzde 32’si, cam ve cam eşyada yüzde 63’ü ulusal tarım ve sanayi ile karşılanmaktadır. (8)
1930’da 1 dolar 2.12 lira iken, Türk Lirası dolar karşısında değer kazanmış ve 1939’da 1 dolar 1.28 liraya gerilemiştir. (9)
1924’te 15’i yabancılara ait 19 ulusal banka varken, 1938’de banka sayısı sadece 9’u yabancılara ait olmak üzere 39’a yükselmiştir. (10) Bu dönemde bankalarda mevduat 58 kat artmış, ulusal bankaların toplam mevduattaki payı %32’den %81’e çıkarken, yabancı bankaların payı %68’den %19’a düşmüştür. (11)
2013 Haziran verilerine göre ise Türkiye’de faaliyette bulunan 49 bankanın 18’inin sermayelerinde yabancı egemenliği %99’dan fazladır. Daha düşük oranlarda olmakla birlikte 11 bankada mutlak, 6 bankada da etkin yönetim egemenliği yabancı sermayededir. (Toplamda 35 banka). Geriye kalan 14 bankanın 5’inde %100 devlet sermayesi egemenken, 9’unda ise yabancı sermaye azınlıktadır. (12)
Atatürk döneminde; hastanesi, okulu, lojmanı, kütüphanesi, tiyatro ve sinema salonları, spor tesisi, araştırma geliştirme bölümü olan sosyal fabrikalar kurulmuştur. (13)
Bu sosyal fabrikaların en güzel örneği Nazilli Sümerbank Basma Fabrikası’dır. 12.000 nüfusu olan Nazilli’deki bu fabrikada 700 kişilik sinema ve tiyatro salonu yapılmıştır. Baloların düzenlendiği, haftada 6 kez film gösteriminin yapıldığı fabrikada, hem fabrika işçilerinin kurduğu tiyatro kulübü, hem de dışarıdan gelen tiyatro grupları oyunlar sahnelemiştir. Yine fabrika çalışanlarının oluşturduğu müzik grubu yemek aralarında dünya klasiklerini çalmış, çevre il ve ilçelere turnelere çıkarak da konserler vermiştir. Resim, heykel sergileri düzenlenen fabrikada, işçiler bir çok spor branşında da faaliyet göstermiştir. (14)
NE BANKA BIRAKACAĞIZ, NE FABRİKA…
2002’de iktidara gelen AKP hükümetinin Maliye Bakanı Kemal Unakıtan o Sümerbank için, ‘Sümerbank tarihten siliniyor. Elinde bir şey kalmadığı için ismini de kaldırıyoruz’ diyecektir.
“Ne banka bırakacağız, ne fabrika… Liman da bırakmayacağız. Hepsini satacağız’ yine onun sözleridir. (15)
SADECE KAYSERİ’DEKİ FABRİKADA 176 UÇAK ÜRETİLMİŞTİR
Cumhuriyet’in ilk 15 yılında birçok ulusal savunma sanayi kurum ve kuruluşu hayata geçirilmiştir. Bunların belli başlıcaları şunlardır: (16)
1) Ankara Fişek Fabrikası (1924)
2) Ankara Hafif Silah ve Top Tamir Atölyeleri (1924)
3) Gölcük Tersanesi (1924)
4) Şakir Zümre Fabrikası (1925)
5) Eskişehir Uçak Tamirhanesi/Fabrikası
6) Tayyare, Otomobil ve Motor Türk AŞ (TOMTAŞ, 1926)
7) Kayseri Uçak Fabrikası (1928)
8) Kırıkkale Mühimmat Fabrikası (1927)
9) Kırıkkale Elektrik Santrali ve Çelik Fabrikası (1928)
10) Kayaş Kapsül Fabrikası (1930)
11) Nuri Kıllıgil Tabanca, Havan ve Mühimmat Üretim Tesisleri (1930)
12) Barut, Tüfek ve Top Fabrikaları (1936)
13) Nuri Demirağ Uçak Fabrikası (1936)
İkisi devlete, biri özel girişime ait üç uçak fabrikası kurulmuştur. Sadece Kayseri’deki fabrikada 1938’e kadar 176 uçak üretilmiştir. (17)
İlk Türk deniz altısı yine bu dönemde imal edilmiştir. Atatürk zamanında Türkiye, dünyada uçak sanayisi olan 10 ülkeden biridir. (18)
ABD’nin telkin ve istekleri doğrultusunda uçak üretiminden tamamen vazgeçeceği 1950’li yıllara gelmeden, Türkiye ilk yolcu uçağını da 1944 yılında üretmiş ve Danimarka ve Hollanda gibi ülkelere de ihraç etmiştir. Bugün dünya ekonomisinin devlerinden Çin’in ilk yolcu uçağını 2007’de üretebildiği düşünüldüğünde (19), Atatürk’ün dehası bir kez daha açıkça ortaya çıkmaktadır.
1924-1936 yılları arasındaki 13 mali yıl bütçesi kesin hesaplarının 2 yılı denktir , 9’u bütçe fazlası verirken sadece ikisi (Aşar vergisinin kaldırıldığı 1925 ve 1931) bütçe açığı vermiştir. (20)
1938’e gelindiğinde, devletin Osmanlı borçlarından başka borcu kalmamıştır. (21)
Atatürk döneminde dış desteksiz ve enflasyonsuz Türk ekonomisi yılda ortalama %6 büyümüştür. Atatürk sonrası ise dış destek ve enflasyonlu geçen yıllarda büyüme hızı yılda ortalama %4’ün altındadır. (22)
Cumhuriyet tarihinde ekonomide 13 kez çift haneli büyüme oranı yakalanırken, bunun 7’si Atatürk döneminde gerçekleşmiştir. (23)
Kemalist Ekonomi Modeli’nin yani altı oktaki devletçiliğin terk edilmesi sonrası ekonomimiz son 60 yılda 21 kez tıkanma noktasına gelmiş ve yabancıların ya da uluslararası kuruluşların desteği ile kurtarılmıştır. (24)
* * *
Peki ya demir ağlar?..
Haziran 2014’te Viyana’da yaptığı konuşmada Erdoğan: “Hani Gazi Mustafa Kemal, demir ağlara çok düşkün. Bunlar da onuncu yıl marşı yazmışlar. Orada ne diyor? Demir ağlarla ördük dört bir yanı. Nereye ördün yav? Ördüğün bir şey yok. Biz ördük biz. Bak, şu anda, o hani, raylarını bile on metreden fazla yapamayan bir Türkiye vardı. Biz şimdi yetmiş metre uzunluğunda ray imal ediyoruz. Onlar perçinle yapıyordu, biz şimdi kaynak sistemiyle yapıyoruz. Neden? İnsanımızın trenle yolculuk esnasında rahatsız olsun istemiyoruz. Tangır tungur gitmeyeceğiz. Böyle hiç gürültü yapmadan gideceğiz” demişti. (25)
Demir ağları Mustafa Kemal mi ördü yoksa Tayyip Erdoğan mı, buna değineceğiz ancak perçin yerine kaynakla demir yolu yaparak tangur tungur gitmekten bizi kurtaran AKP hükümetine, iktidarları döneminde akıllı telefonlarla tanışmamızı sağladıkları için de teşekkür etmeden geçmek istemem. Nitekim Atatürk milletine bu olanağı sağlayamamıştır (!)
Önce demir ağ tanımı nerden geliyor, ona bakalım. 10. Yıl Marşı hazırlanıp kendisine sunulduğunda, marşı çok beğenmesine karşın tek mısrasını değiştirmiştir Atatürk. ‘Yurdun her bir tepesinde dumanlar tütüyor’ sözlerini çıkartmış, yerine ‘Demir ağlarla ördük anayurdu dört baştan’ mısrasını yazmıştır. (26)
Erdoğan: “Hani Gazi Mustafa Kemal, demir ağlara çok düşkün. Bunlar da onuncu yıl marşı yazmışlar. Orada ne diyor? Demir ağlarla ördük dört bir yanı. Nereye ördün yav? Ördüğün bir şey yok. Biz ördük biz” derken anlaşılan o ki o mısranın Atatürk’ün kaleminden çıktığını da bilmemektedir.
İşte o mısranın yazarı, demir ağları ören kişidir. Erdoğan yazanı da öreni de bilmemektedir.
TCDD’nin verilerine göre Atatürk döneminde yapılmış olan ana hat demiryolu 3.186 kilometredir. Ayrıca yine bu dönemde yabancı işletmelerin elinde olan bir o kadar uzunluktaki demiryolu da satın alınarak millileştirilmiştir. 2012 yılı itibari ile AKP hükümeti döneminde yapılan ana hat demiryolu ise 1.085 kilometredir. (27)
AKP’li eski Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım da Atatürk’ün bu konudaki rekorunu itiraf etmiştir: “1923-1946 arasında bir yılda yapılan demiryolu uzunluğu 128 kilometreydi. 1946-2003 arasında bu oran yılda 11 kilometreye kadar düştü. 2003’ten sonra, şu anda yılbaşına düşen demiryolu yapımı 107 kilometreye ulaştı. Hala Atatürk döneminin rakamlarına ulaşamadık”. (28)
Başka bir şey söylemeye gerek yok sanırım. Geçelim…
* * *
Gelelim AKP hükümeti ekonomisine…
ABD’den buğday, Kanada’dan mercimek, Arjantin’den mısır, Sudan’dan susam, Ukrayna’dan arpa, İtalya’dan bakla, Çin’den sarımsak, Yunanistan’dan pamuk, Şili’den elma, Brezilya’dan portakal, Panama’dan muz, Almanya’dan vişne, İran’dan fasulye, Meksika’dan nohut, Avustralya’dan pirinç ithal etmeye başladık. (29)
Türkiye’de 1980 yılında 16 milyon büyükbaş, 50 milyon küçükbaş hayvan varken 2010 yılında büyükbaş hayvan sayısı 10 milyon 500 bine, küçükbaş hayvan sayısı ise 23 milyona geriledi. (30)
2002’de ailelerin her yüz liralık gelirine karşı 4.7 lira borcu varken, bugün 55 lira borcu var. 2002 yılında kişi başına düşen dış borç 1.963 dolarken bu sayı 2014 yılında 4.900 dolar. 1975-2002 arasında devlet toplam 251 milyar dolar (yılda ortalama 9,29 milyar dolar) faiz öderken , 2002-2013 arasında 367 milyar dolar (yılda ortalama 33,36 milyar dolar) faiz ödedi. (31)
2002’de, yani Cumhuriyet’in 80 yılının sonunda, Türkiye’nin 129 milyar dolar dış borcu vardı. 10 sene sonrasında, 2012’de, bu borç 337 milyar dolara çıktı. 2002’de kamunun 64 milyar dolar olan dış borcu 2012’de 103 milyar dolara, (32) yine 2002’de 43 milyar dolar olan özel kesimin borcu 2012’de 226 milyar dolara çıktı. (33)
İç ve dış borç bu kadar artarken, 1986-2014 yılları arasında gerçekleşen yaklaşık 70 milyar dolarlık özelleştirmenin 62 milyar dolarlık kısmı, 2003-2014 yılları arasındaydı. (34)
Telsim, İngiliz Vodafone’a, Yarımca limanı Araplara satıldı. (35)
Finansbank ve Tekfenbank Yunan bankasına; Denizbank, Belçika bankasına; Şekerbank, Kazak bankasına satıldı. Tekel’in içki bölümünü Amerikalı şirket aldı. (36)
Cumhuriyet tarihinde ilk kez, devlet tahvili ve hazine bonosundaki vergi stopajı, Türkler için devam ederken, yabancılar için kaldırıldı. (37)
Boğaza nazır 57 bin metrekarelik Sevda Tepesi Suudi Kral’a satıldı. (38)
İzmir limanı, Mersin limanı, Erdemir satıldı. (39)
Petkim satıldı (40)
Tekel’in sigara bölümü, British American Tobacco’ya satıldı. (41)
Atatürk’ün Samsun’a hareket edişinin 89. yıl dönümünde, 16 Mayıs 2008’de, Bandırma limanı ve Samsun limanı satıldı. (42)
* * *
Sanırım bu kadarı yeterli. Fazla uzatmanın bir anlamı yok. Yazının özeti olabilecek son bir bilgi ile bitirelim. (43)
Atatürk’ün yaptıkları:
Ankara Fişek Fabrikası (1924), Gölcük Tersanesi (1924), Şakir Zümre Fabrikası (1925), Eskişehir Hava Tamirhanesi (1925), Alpullu Şeker Fabrikası (1926), Uşak Şeker Fabrikası (1926), Kırıkkale Muhimmat Fabrikası (1926), Bünyan Dokuma Fabrikası (1927), Eskişehir Kiremit Fabrikası (1927), Kırıkkale Çelik Fabrikası (1928), Ankara Çimento Fabrikası (1928), Ankara Havagazı Fabrikası (1929), Kayaş Kapsül Fabrikası (1930), Kırıkkale Elektrik Santrali (1931), Eskişehir Şeker Fabrikası (1934), Turhal Şeker Fabrikaları (1934), Konya Ereğli Bez Fabrikası (1934), Bakırköy Bez Fabrikası (1934), Bursa Süt Fabrikası (1934), İzmit Şişe ve Cam Fabrikası (1934), Zonguldak Antrasit Fabrikası (1934), Zonguldak Kömür Yık. Fabrikası (1934), Isparta Gülyağı Fabrikası (1934), İzmit Kağıt ve Karton Fabrikası (1934), Kayseri Bez Fabrikası (1934), Paşabahçe Cam Fabrikası (1935), Gemlik Suni İpek Fabrikası (1935), Keçiborlu Kükürt Fabrikası (1935), Zonguldak Taş Kömür Fabrikası (1935), Ankara Çubuk Barajı (1936), Barut, Tüfek ve Top Fabrikası (1936), Nuri Demirağ Uçak Fabrikası (1936), Malatya Sigara Fabrikası (1936), Bitlis Sigara Fabrikası (1936), Nazilli Basma Fabrikası (1937), Malatya Bez Fabrikası (1937), Karabük Demir Çelik Fabrikası (1937), Divriği Demir Ocakları (1938), İzmir Klor Fabrikası (1938), Sivas Çimento Fabrikası (1938), Bursa Merinos Fabrikası (1938).
AKP’nin Sattıkları:
Seka Balıkesir İşletmesi (2003), Taksan Tezgah Sanayi (2003), Pektim Standart Kimya Şirketi (2003), Sümerbank Nazilli Fabrikası (2003), Kuşadası Limanı (2003), TCDD İzmir Limanı (2003), EBK Manisa Et-Tavuk Kombinası (2004), ETİ Bakır İşletmeleri (2004), TEKEL Sekili Tuzlası (2004), Bursa Gaz (2004), ETİ Elektrometalürji (2004), Sümer Holding Bakırköy İşletmesi (2004), Kütahya Şeker Fabrikası (2004), ETİ Gümüş (2004), Sümerbank Diyarbakır İşletmesi (2004), TÜGSAŞ Gemlik Gübre Sanayi (2004), TEKEL Alkollü İçkiler Sanayi (2004), ESGAZ (2004), ETİ Krom (2004), Tümosan Türk Motor Sanayi (2004), İGSAŞ (İstanbul Gübre Sanayi) (2004), Sümerbank Beykoz Deri ve Kundura (2005), SEKA İzmit İşletmeleri (2005), ETİ Seydişehir Alüminyum (2005), Türk Telekom (2005), Adapazarı Şeker Fabrikası (2005), TÜPRAŞ (2006), THY’deki kamu hisselerinin %51’i (2006), ERDEMİR (2006), TCDD Derince Limanı (2007), Araç Muayene İstasyonları (2007), TCDD Mersin Limanı (2007), PETKİM (2008), TEKEL Sigara Sanayi İşletmeleri (2008), TCDD Bandırma ve Samsun Limanları (2008), Başkent Elektrik Dağıtım (2009), 6 Şeker Fabrikası (2009), 6 Bölgenin Elektrik Dağıtım Şirketi (2010), 31 Akarsu Santrali (2011), İskenderun Limanı (2011), 19 Bölgenin Elektrik Dağıtım Şirketi (2013)
İşte böyle… Biri yapar, biri yıkar. Yıkan suçu yapana atar. Kimileri konuşur, kimileri öyle bakar. Değişmeyen bir gerçek var ki, gerçekleri tarih yazar.
Gökhan Cebeci
Odatv.com
Kaynaklar:
1) 1938 Son Yıl, Orhan Çekiç, sayfa 114
2) Akl-ı Kemal cilt 3, Sinan Meydan, sayfa 99
3) 1923-1950 Devletçilik Altın Yıllar, Cahit Kayra, sayfa 76-77
4) El-Cevap, Sinan Meydan, sayfa 205
5) Akl-ı Kemal cilt 3, Sinan Meydan, sayfa 137
6) A.g.e, sayfa 157
7) A.g.e, sayfa 210
8) 1938 Son Yıl, Orhan Çekiç, sayfa 495
9) Akl-ı Kemal cilt 3, Sinan Meydan, sayfa 157
10) A.g.e, sayfa 157
11) Atatürk Dönemi Ekonomi Politikaları, Mustafa Aysan, sayfa 70
12) A.g.e, sayfa 178-179
13) Akl-ı Kemal cilt 3, Sinan Meydan, sayfa 223
14) A.g.e, sayfa 229-230-231
15) A.g.e, sayfa 289
16) Akl-ı Kemal cilt 4, Sinan Meydan, sayfa 93
17) A.g.e, sayfa 99
18) Çılgın Türkler Kıbrıs, Turgut Özakman, sayfa 257
19) Akl-ı Kemal cilt 4, Sinan Meydan, sayfa 130-131
20) Atatürk Dönemi Ekonomi Politikaları, Mustafa Aysan, sayfa 299
21) Akl-ı Kemal cilt 3, Sinan Meydan, sayfa 159
22) Atatürk Dönemi Ekonomi Politikaları, Mustafa Aysan, sayfa 41
23)
24) Atatürk Dönemi Ekonomi Politikaları, Mustafa Aysan, sayfa 28
25)
26) Akl-ı Kemal cilt 3, Sinan Meydan, sayfa 341
27) El-Cevap, Sinan Meydan, sayfa 636-637
28) A.g.e, sayfa 637
29) Beraber Yürüdük Biz Bu Yıllarda, Yılmaz Özdil, sayfa 140
30) Akl-ı Kemal cilt 3, Sinan Meydan, sayfa 294
31) Yalçın Doğan, Hürriyet, 27.8.2014
32) Beraber Yürüdük Biz Bu Yıllarda, Yılmaz Özdil, sayfa 337
33) Atatürk Dönemi Ekonomi Politikaları, Mustafa Aysan, sayfa 46
34)
35) Beraber Yürüdük Biz Bu Yıllarda, Yılmaz Özdil, sayfa 74
36) A.g.e, sayfa 86
37) A.g.e, sayfa 86
38) A.g.e, sayfa 98
39) A.g.e, sayfa 113
40) A.g.e, sayfa 123
41) A.g.e, sayfa 135
42) A.g.e, sayfa 145
43) Sözcü gazetesinin 29 Ekim 2013 tarihli birinci sayfası