Marmara ve Ege Denizi’nde geçtiğimiz yıl balıkçıların kabusu haline gelen müsilaj yeniden yüzünü göstermeye başladı. Eğer müsilajı önleyecek tedbirler alınmazsa, bu kabustankurtulmamız mümkün olmayacak.
Şu da var:
Deniz canlıları yok oluyor. Balıkçılık rafa kalkacak gibi.
Turizm açısından değerlendirdiğimizde kısa zamanda denize girebileceğimiz yer de kalmayacak.
Hafta sonu Çanakkale Boğazı’nda balık avına çıkan Çanakkale Kent Konseyi Başkanı ve Cevatpaşa Mahalle Muhtarı Evren Kızoğlu, denizin üzerinde öbeklenmiş müsilaj görüntülerini cep telefonuyla kaydetti. O anlar, havaların ısınmasıyla birlikte müsilajın yeniden çıkma riskini akıllara getirdi.
Deniz salyası olarak da bilinen müsilaj geçtiğimiz yıl Mart ayında Marmara ve Ege Denizi’nde ortaya çıkmış hem balıkçıları hem de turizm sektörünü olumsuz yönde etkilemişti. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın girişimleriyle Çanakkale, Balıkesir, Bursa, Yalova, Kocaeli, İstanbul ve Tekirdağ’da temizleme çalışmaları başlatılmıştı.
Yapılan girişimlerin sonucunda Temmuz ayının başlarında müsilaj tabakası denizin dibine çekilmişti. 12 Şubat Cumartesi günü Nara Burnu açıklarında teknesiyle balık avına çıkan Çanakkale Kent Konseyi Başkanı ve Cevatpaşa Mahalle Muhtarı Evren Kızoğlu, müsilajın boğazda yeniden kendini göstermesini cep telefonuyla kayıt altına aldı.
Kamera kaydı sırasında açıklamalarda da bulunan Kızoğlu, ’12 Şubat 2022 geçtiğimiz haftalarda su içerisindeki bulanıklık olarak gözlemlediğimiz müsilaj bu hafta öbekler oluşturmaya başladı. Geçtiğimiz sene bizi çok üzmüştü.
Marmara Denizi bizim denizimiz ve tüm sınırları ile bize ait. Onun yok olma tehlikesi ile karşı karşıya olduğumuz söylenmişti. Bakanlığımız adımlar atmıştı, Marmara Belediyeler Birliği bu konuda toplantılar düzenlemişti.
Bunların denetimlerinin bir an önce sıkılaştırılması gerektiği ortada. Yani ileri biyolojik arıtma tesisleri aktif kullanılmalı, arıtılan sular, arıtılmış olsa dahi bertaraf şeklinde derin deşarja tabi tutulmamalı. Bu konuda yetkililerin sorumluluklarını yerine getirmeleri gerekiyor, denetimlerini sıklaştırması gerekiyor.
Geçtiğimiz hafta böyle öbekleşme yoktu, sadece bulanıklık şeklindeydi. Bu hafta ise grup grup öbekleşmiş durumda. Hiç hoş bir manzara değil, umarım artarak devam etmez’ dedi.
Özetleyelim:
Müsilaj altyapısı olmayan işletmelerin atıklarını denize bırakması sonrası oluşuyor.
Bu nedenle denetimlerin iyi yapılması kaçınılmaz.
Birçok dere pislikten geçilmiyor. Derelerin pis ve kirlenmiş suları denizle buluşunca korkulan da oluyor. Kaldı ki bu kirlilik aynı zamanda kanserojen maddeleri taşıması açısından da önem taşıyor.
Peki müsilaj nasıl oluşuyor ve tehlikeleri neler?
Müsilaj, biyolojik ve kimyasal birçok koşulun bir araya gelmesiyle oluşur, başlangıçta belirli bir bölgede biriktikten sonra yayılmaya başlayıp sonunda su yüzeyinin geniş bir bölümünü kaplar. Denizel mikroskobik bitkiler olarak bildiğimiz fitoplankton, bunlarla beslenen hayvansal organizmalar olan zooplankton, bunları ayrıştıran bakteriler ve çürümüş parçacıklar birleşip sümüksü, yapışkan bir yapı müsilaj oluşumunu meydana getirir.
Deniz salyası, balıkçıların tabiriyle kaykay ya da müsilaj olarak bilinen olay denizdeki üç faktörün bir araya gelmesiyle meydana geliyor:
Bu yapının oluşabilmesi için suyun çok sıcak ve durgun olması gerekiyor. Bu nedenle mevsimsel düzensizliklerin de müsilaj oluşumunda etkili olduğunu söyleyebiliriz. Marmara denizi bu sene soğuyamaması. Uzun yıllar ortalamasının 2,5 °C üstünde sıcaklığı bu birinci faktör.
İkincisi yine iklimsel şartlara bağlı olarak deniz durağın yani yüzey ile dip arasındaki sirkülasyonda minimum düzeyde gerçekleşti.
Üçüncü ise Marmara Denizi, endüstriyel ve evsel atıklardan çok etkilenen bir deniz ve denizin atık yükünü arttırdık. Tüm bu koşulların bir araya gelmesi müsilaj gibi yapıların oluşmasında etkili.
www.facebook.com/necdet.buluz
Bir yanıt yazın