UKRAYNA ve RUSYA ARASINDA “VATAN KIRIM”

UKRAYNA ve RUSYA ARASINDA“VATAN KIRIM” -İSMAİL CENGİZ AVRASYA FEDERASYONU BAŞKANI /TURKISHFORUM – ABDULLAH TÜRER YENER

UKRAYNA ve RUSYA ARASINDA“VATAN KIRIM" -İSMAİL CENGİZ AVRASYA FEDERASYONU BAŞKANI /TURKISHFORUM - ABDULLAH TÜRER YENER - crimea kırım Swallow s Nest Fortress

Stratejik konumu ve verimli arazileriyle dikkat çeken Kırım; Hunlardan Venediklilere, Bizans’tan Osmanlı’ya birçok medeniyete ‘ev sahipliği’ yaptı. 18’inci yüzyılda Osmanlı İmparatorluğu’yla Rus İmparatorluğu arasında ‘gidip gelen’ Kırım Hanlığı, 1783’te Çariçe 2.

Katerina döneminde Çar Rusya tarafından işgal edildi.
“Kırım Oblastı” olarak 1954’te Rusya SSC’den Ukrayna SSC’ne Kruşçev tarafından
hediye edilen Kırım; 20 Ocak 1991’deki referandumdan sonra Ukrayna SSC içerisinde “Kırım Özerk Cumhuriyeti” hâlini aldı. SSCB dağıldığında da Kırım, Sovyetlerden bağımsızlığını elde eden Ukrayna’nın parçası olarak kaldı.

Mart 2014’te Ukrayna devriminde Cumhurbaşkanının devrilmesiyle çıkan kaos ortamında Rusya yanlısı ayrılıkçılar, Rus silahlı güçlerinin de desteği ile Kırım’ı ele geçirdiler. Ve daha sonra düzenlenen anayasaya aykırı bir referandum sonucunda Rusya Federasyonu’na katılma kararı çıktı. Rusya Federasyonu da sözde mizansen daveti kabul ederek Kırım ve Sivastopol’u resmen ilhak (işgal) etti.

Rusya ve birkaç BM üyesi devlet Kırım’ı Rusya’nın bir parçası olarak tanırken, Ukrayna da Kırım’ı “Kırım Özerk Cumhuriyeti” adıyla kendi bölgesi olarak görmeye devam etmektedir.

Ukrayna’nın bu iddiası pek çok yabancı hükûmet ve BM (UN) Genel Kurulu’nun 68/262 sayılı kararı ile desteklenmektedir.

Cumhurbaşkanı Erdoğan ise, Ukrayna ziyaretinde Türkiye’nin, Rus işgali altındaki Kırım dahil olmak üzere Ukrayna’nın toprak bütünlüğünü ve egemenliğini desteklediğini bir kez daha vurgulamış ve Kırım’ın Rusya tarafından yasa dışı ilhakını kabul etmediklerini belirtmiştir.

UKRAYNA ve RUSYA ARASINDA“VATAN KIRIM" -İSMAİL CENGİZ AVRASYA FEDERASYONU BAŞKANI /TURKISHFORUM - ABDULLAH TÜRER YENER - crimea kirim rusya ukrayna asker

NAMUSLU İŞGALCİ, NAMUSSUZ İŞGALCİ

Şimdi soru şu: ister bugünkü haliyle Rusya Federasyonu egemenliğinde olsun, isterse 2014 öncesindeki gibi Ukrayna’ya tabi özerk bölge olsun, Kırım bağımsız bir Cumhuriyet miydi?

Kırım Türkü kendi topraklarında Ukrayna döneminde iken özgür müydü? Veya o dönemde Kırım, bağımsız bir ülke miydi?

Günümüzde herkes, Kırımlı Tatar dostlarımız da dahil, Kırım’ın Rusya tarafından ilhakını protesto ediyor. “Kırım, Rusya’nın değil, Ukrayna’nın” diyorlar. Bir Allah’ın kulu da, “Kırım Tatar halkının vatanıdır” veya “Bağımsız Kırım Tatar Devleti kurulmalıdır” demiyor. Benim anlamadığım da bu!

Aslında çok sayıda Kırım Türkü dostumuz da bu soruyu soruyor elbette, lakin yaşanılan 1944 sürgünü Rusya yerine Ukrayna’yı tercih etmeye mecbur bırakıyor.
Yani görünen şu: Biri namuslu işgalci, diğeri namussuz!

———
2 milyon insanın (250-300 bin Kırım Tatarının) yaşadığı Kırım, Rusya’nın ‘sıcak
denizlere inme’ ihtiyacının karşılanması için hayati önem taşımaktadır. Özellikle Sivastopol Limanı, Moskova’nın Karadeniz üzerinden Akdeniz ve ötesinde hakimiyet kurma arzusunun sembolü olarak görülüyor.

SSCB döneminde Moskova tarafından hediye edilen Kırım’ı ve çok sayıda Rus’un
yaşadığı Ukrayna topraklarının büyük bir bölümünde doğal hak iddia eden Rusya
Federasyonu’nun ABD ve Batı’nın kendi hayat sahalarında cirit atmasına izin vermeyeceğini düşünüyorum. Nitekim Ukrayna sınırındaki askeri yığılmalar da bunu gösteriyor. Amerika ve Fransa’nın birkaç bin askerle birlikte birkaç askeri savunma ve saldırı aracını Ukrayna sınırına sevk etmelerinin tamamen göstermelik olduğu görülüyor.

TÜRKİYE’NİN GİRİŞİMİ TAKDİR TOPLUYOR

Bölge uzmanları; Amerika ve Batı güçlerinin sömürme peşinde koştuklarını, kendi
çıkarları doğrultusunda Ukrayna olayını kaşıdıklarını, esas amaçlarının Rusya’yı bu şekilde oyalamak istediklerini; özellikle genç ve zeki Ukrayna nüfusunu köle etmenin peşinde koştuklarını söylüyorlar. Ukrayna-Rusya arasındaki gerilimden rant elde etme peşindeki Batı’nın aksine Türkiye ise bölgede barış ve huzurun tesisi için gösterdiği çaba ile takdir topluyor.

100 bin Kırım Tatarının yaşadığı deniz komşumuz Ukrayna ile, diplomatik ilişkinin 30ncu yıldönümünde imzalanan “serbest ticaret antlaşması” ile, kardeşlik ve stratejik ortaklığın temelleri atılmıştır. Rusya Federasyonu ile yaşanan krize rağmen Ukrayna ile kurulan bu stratejik ortaklığın bölgede huzur, barış ve istikrarı getireceğini düşünüyorum.

Rusya’nın, Ukrayna ile Türkiye arasındaki kurulan bu sıcak ilişkiden çok da rahatsız
olduğunu düşünmüyorum. Ukrayna’nın Amerika ve AB ülkeleri yerine Türkiye ile stratejik ortaklık kurmasının Moskova’nın da tercihi olduğunu düşünüyorum.

RUSYA’DAN KIRIM İÇİN YASAL GARANTİLER ALINMALI

Ukrayna ile Rusya arasındaki gerilimde Türkiye’yi ilgilendiren asıl sorun; Kırım’ın
hukuki durumu, ve Kırım’ın asıl sahibi olan Tatarların hak ve hukuklarının korunması olmalıdır.

Rusya’nın Kırım’da Tatar Türklerine yönelik işkence, kaçırma, yargısız infaz, keyfi
tutuklama gibi yıldırmaya yönelik baskı politikasından vazgeçmesi sağlanmalıdır.
Diasporadaki Kırım Türkünün vatanı olan Kırım’da herkesin akrabası, hemen herkesin atababasından kalan mirası, toprağı ve evi vardır.

Dolayısıyla diasporadaki özellikle Ukrayna’daki yaklaşık 100 bin Kırım Tatarının hak ve hukukları koruma altına alınması hususunda Moskova’dan “yasal garantiler” alınması noktasında Türkiye girişimde bulunmalıdır.


Yazıları posta kutunda oku


Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir