SEÇİMLERE GİDERKEN NELER OLUR
Türkiye AKP ile birlikte kritik eşiğe geldi.
Bunun adına rahatlıkla olmak ya da olmamak da diyebiliriz.
Saygın bir hukuk devleti olan Türkiye Cumhuriyeti, hukuku da, saygınlığını da epeyce törpüledi. Bunun da bir bedeli olur sanırım. TV’lerde fikri sorulan kimi hukukçular, bu yönde beyanda bulunmaktalar.
Hükümet değişikliğinde zarar görecekler varmış.
Bunu söyleyenler de AKP’ye destek verenler. Gazeteci C. Küçük, sosyal medya haberleri doğru ise: “hükümet değişirse hepimiz yargılanırız.” Endişesini dile getirirken M. Metiner’de: “Etme yahu! Öyle mi olur?” kaygısındalar. Acaba yargılanacak neler yaptılar ki?
Elbette Türkiye Cumhuriyeti Devleti bir hukuk devleti olmalı ve öyle kalmalı. İnsanların da, insanlığında güvencesi hukuktur.
Bunun için “El adlü esasül mülk” demişler. Yani “adalet ülkenin temelidir.”
İslam hukukunda da esas olan budur. Hz. Ali’ye, “Devletin dini nedir?” sorulunca; “Devletin dini ADALETTİR. Adalet yoksa din de yoktur” demiştir.
Günümüz Türkiye’sinde maalesef bu kriterler epeyce yara almış olmalı ki, KPSS mülakatlarından çığlıklar, isyanlar yükselmekte. Yazılı sınavlarda 80-85-90-95 alan gençler, mülakatta elenip yerlerine 50-60 alanların atandığı söylenmektedir.
Ekonomide alım gücü azalan hatta yok olan yurttaşlar, “korkusuzca açız aç!.” Çığlıklarındalar.
EYT’liler, KHK’lılar, geçinemeyen emekliler, işçi ve memurlar. Emekli maaşı Asgari Ücretin altında kalanlar, ürettiğinin karşılığını alamayan tarlasına küsen çiftçiler, hayatından memnun olmayan doktorlar, akademisyenler. Yurtdışına kaçan beyinler.
Hal bu iken AKP’nin seçim kazanma şansı iyice azalmakta. Kamuoyu araştırmaları da bu tezi doğrulamakta!.
AKP ve Sn. Erdoğan ne yapmalı ki seçimi kazanmalı?
EYT çıkarılmalı, 3600 ek gösterge verilmeli, KYK borçları affedilmeli, Çiftçi borç faizleri silinmeli, emekliye memura tahminlerin üzerinde iyileştirilme yapılmalı, maaşlar iki, üç kat artırılmalı, piyasaya bol para sürülmeli, geçici bir ucuzluk yaşatılmalı, devletin tüm maddi olanakları harcanmalı.
Ki seçimler kazanılsın.
Kazanılırsa; verilenlerin zamlarla geri alınması kolay olur. Bugünkü asgari ücret gibi.
Ya kaybedilirse!? İşte esas olan da burası: O zaman da gelen düşünsün!..
Olur mu?
Neden olmasın. Kaybedilince hesap verme korkusu taşınıyorsa bunlar haydi haydi yapılır.
KRT’de Şevki Yılmaz, AKP ve Sn. Erdoğan’a: “Ülkenin geleceğini ipotek altına alacak her türlü harcamayı yapmalı. Hazinedeki 700 ton altını ve diğer varlıkları (Hırsızlara mı bırakmalı) harcamalı ve seçimi kazanmalıyız. Kazanmasak bile arkadan gelenler TUFAN yaşasın.” Tavsiyesinde bulunmakta. Sanki babalarının parası da!?
Demek ki, bunlarda vatan, millet sevgisi yokmuş ki, kendilerinin olmadığı yerde TUFANI bu asil millete layık görebilmekteler. Onun için ortamı ve yapılacakları AKIL terazisinde iyi tartmak gerekiyor. Verilecek olanların birer yem olduğu unutulmamalı ve19- 20 yılda verilmeyenler neden şimdi diye sorgulanmalı!?
Sn. Erdoğan bunları yapar mı? Eğer dediği gibi “Yerli ve milli” ise asla!.
Denizi ateş alır mı, bir ihtimal!
Esen kalınız. Nazım PEKER