Hacı Bektaş-I Veli Öğretisi Ve Çocuk Eğitimi…Gülay SORMAGEÇ

Hacı Bektaş-I Veli Öğretisi Ve Çocuk Eğitimi…Gülay SORMAGEÇ -OZANLAR OCAĞI GN.BŞK. YARD. / TURKISHFORUM -ABDULLAH TÜRER YENR

Hacı Bektaş-I Veli Öğretisi Ve Çocuk Eğitimi…Gülay SORMAGEÇ -OZANLAR OCAĞI GN.BŞK. YARD. / TURKISHFORUM -ABDULLAH TÜRER YENR - gulay sormagec

“Hakka sadık, halka insaflı ol. Büyüklere himmet ve saygı, küçüklere şefkat, düşmanlara yumuşaklık, dostlara vefa, nefse hâkimiyet, dervişlere cömertlik, bilginlere alçak gönüllülük göster ve cahillere sükût et.”

Hacı Bektaş-ı Veli’ye ait olan bu cümleden yola çıkarak özellikle “küçüklere şefkat” cümlesinin çocuklara verdiği önemi ortaya koymaktadır. Ocak zadelerle yaptığımız röportajlardan anladığımız Bektaşilikte “biz çocuklarımızı azarlamayız, emir cümleleri kurmayız. Sadece severiz, saygı duyarız ve çocuğu Allah’ın en kıymetli emaneti biliriz. Ehli Beyt sevgisini yaşayarak öğretiriz.” Anlaşılan ve görülen o ki; çocukları kalıplama değil, sevgi ve şefkatle kucaklama, azarlamama, onurunu kırmama, edep, erkâna uymalarını kendiliğinden kolaylaştırıyor. Şahsım Cem Evi ziyaretlerimde özellikle Perşembe geceleri bir araya gelinen ibadetlerde orada bulunan çocukların ve gençlerin saygısı, nezaketi, zarafeti ve uyumluluğuna hayranlık duyduğumu ifade etmeden geçemeyeceğim.



HACI BEKTAŞ-I VELİ ÖĞRETİSİ

Hacı Bektaş eliyle, diliyle, beliyle dürüst olan kişilerden oluşan toplumun da dürüst olacağını ön görmüş, hayatı boyunca bunun mücadelesini vermiştir. Kendinden sonra sistemleştirilmiş olsa da, bizzat kendisinin temellerini attığı Tekkesinde, (Dergâhında, Ocağında) tasavvufun temellerini yanındaki taliplere, mihmanlara, dervişlere, canlara anlatmış, orayı bir okul olarak kurumsallaştırmıştır. Hacı Bektaş-ı Veli’nin sözleri ve halk içinde uyandırdığı yankısı çok önemlidir.

“Bir insanın dışardan abdest almasıyla temizliği tamam olmaz. İçinde kötü huylar kaldı mı, kötü huylu olması dolayısıyla, makbul bir insan olması mümkün olmaz!”

“Âlimlere fikir lazımdır, dervişlere fikir. Zira ki fikirsiz âlim seraptır; zikir siz derviş yapraksız ağaçtır. Madde karanlığı akıl nuru ile cehalet karanlığı ilim nuru ile nefis karanlığı, marifet nuru ile gönül karanlığı aşk nuru ile aydınlanır.”

Eline, beline, diline sahip çık öğüdü halk içinde şöyle anlaşılmıştır:
Eline sahip ol: Hırsızlık yapma.
Diline sahip ol: Kötü söz söyleme.
Beline sahip ol: Zina yapma.

Fakat daha kapsamlı anlam içermektedir bu üç kelime. Sözlerle devam edelim:

“Edep, erkâna bağlıdır ayağımız, başımız,
Güllerden koku almıştır toprağımız, taşımız
Soframızda yenilen lokmalar hep helaldir
Yiyenlere nur olur, ekmeğimiz, aşımız.”

Hacı Bektaş-ı Veli öğretisinin de özellikle Alevi-Bektaşi kardeşlerimizin hayatında, İslam’ı anlamasında, yaşamasında ve hayatı kotarmasında önemi büyüktür.

“Bektaşilikte önemli olan Hak Muhammed Ali yolunun yürümesidir. Bu inançta; Gönül kalsın, yol kalmasın, genel bir düsturdur. Yani uyulması gereken kuraldır. Yol cümleden uludur. Bu yol için nice başlar feda edilmiştir. O nedenle yol her şeyden üstündür. Yol doğruluk, dürüstlük, erdemlilik yoludur. İnsanların birbirinden razı olmaları gereken; Muhammed Ali’nin yaktıkları çer ağların yakıldığı yoldur. Yol kir, leke götürmez. Yola uymayanlar, yolun kurallarını yerine getirmeyenler, yolun dışına atılırlar. Bu benliğin yok edildiği, herkesin, her şeyin üstünde bir değerler sistemi olduğu için bir kişinin benliğine yenilerek yaptığı kabahatlerle kirletilemeyecek kadar kutsal ve ulu bir yoldur. O nedenle yol cümleden uludur, o nedenle her kim olursa olsun, hangi mevkide, makamda olursa olsun, dünyanın en güzel insanı olsa da, en zengin insanı olsa da, ordu komutanı olsa da, devlet başkanı olsa da eğer yolun kurallarına uymuyorsa yola alınmaz, yolun yürüdüğü gerçek bir ceme, meydana alınmaz. Hatta sohbete bile dâhil edilmez. Onunla sohbet de edilmez.” Hacı Bektaş’a göre insan kendisine dürüst olursa, topluma karşı sorumluluklarını yerine getirirse, âlemleri yaratan Tanrı’nın sırrına erebilirse menzile ulaşmış olur. Tanrı’ya ulaşmak, Tanrı sırrına ermek hiç de zor bir şey değildir. Ama uyulması gereken kurallar, aşılması gereken bentler vardır, engeller vardır. İnsan niçin ikiyüzlüdür, niçin kişi yalan söyler? Elbette kişisel menfaati için, kolaylıkla bazı zorlukları savuşturmak için, rahatlamak için, emellerine kavuşabilmek için. Öyleyse kişi bunlardan sıyrılırsa, zoru başarırsa, en büyük cihadı yani nefsiyle yaptığı cihadı başarabilirse, kendisine karşı samimi olursa Hakk’a karşı da samimi olmuş olur. Zaten kişi Hakk’ı aldatamaz ama eğer ilk önce kendini düzeltmezse insan, kendi kendisine dürüst olmazsa, Tanrı’nın huzuruna dürüst olarak çıkamaz. Akla, fikre ve mantığa önem verilmelidir. Bu da davranışlarımızla ortaya konulmalıdır.

Anadolu Müslümanlarının Piri olan Hacı Bektaş-ı Veli bu bağlamda insanların yolunu aydınlatmış, gönüllerini muhabbetle doyurmuştur. Onu günümüze kadar taşıyan en önemli etken insana verdiği değerdir. Anadolu Müslümanlığı bir hayat tarzı ve güçlü bir kültür olarak kendini ortaya koymuştur. Bir tarafı dinden beslenirken diğer tarafı da kendine has sosyal bir akım olarak vücut bulmuştur. Bu nedenle Türk insanının inkılapçı mücadelesinde Horasan Erenlerinin özellikle Hacı Bektaşi Velinin rolü büyüktür, mayası güçlüdür. Milli mücadele ruhu dediğimiz gerçek ise bu ruhun tecellisi ve ta kendisidir! Mustafa Kemal Atatürk’te bunu düstur edinmiş ve başarmış, Allah kendisine Milli Mücadelenin önderliğini nasip etmiştir. Amasya, Erzurum ve Sivas kongrelerinde vatanın düşman işgalinden kurtarılması için çalışmaları başlatan ve örgütlenmeyi sağlayan ulu önder, işte bu sözün manasını kavradığı için Ankara’ya gelişinden önce 22 ve 23 Aralık 1919 tarihlerinde Hacı Bektaş’a uğramış, hâcenin dergâhında 2 gün kalmıştır… Çanakkale ruhunda da bu öğüdün şaha kalkmış halini görüyor ve hissediyoruz.

“Eline, beline, diline sahip çık” cümlesiyle öğütlenenin de daha kapsamlı olduğunu ifade etmiştik.
El: İl olarak yani vatan olarak,
Bel: İşlenecek toprak ve çalışma olarak,
Dil: Konuşulan dil Türkçeye sahip çıkılması, korunması ve geliştirilmesi olarak ifade edilmektedir.

Ahi Evran gibi ol, beline sahip çık…
Karamanoğlu Mehmet gibi ol diline sahip çık…
Mustafa Kemal gibi ol, eline/iline sahip çık…

Anadolu Müslümanlığının inşasında kabul görmüş ilkeler şöylece formüle edilmiş ve insanlar bu ilkelerle ihya olmuştur:

Hazreti Ali efendimizin sevgisi,
Ehli Beytin sevgisi
Kardeşlik
Eşitlik
Hakça bölüşme
Sevgi, barış, hoşgörü
Her türlü haksızlığa karşı olmak
İlmi düşünceyi esas almak

HÂCE BEKTAŞÎ

Pir Hâce Bektaşî Velî;
Ayıplama diyor dili,
Sök, at yüreğinden kini,
Sil, süpür gönül evini

Helal kazan, Hakça paylaş;
Vefasızdan olmaz yoldaş,
Hoşgörüyü eyle sırdaş,
İlim, irfan tek arkadaş

Yönün dönmüş halktan yana;
Bağlıdır edep, erkâna,
Sevgiyle durmuş divana,
Mertlikle çıkmış meydana

Nasihatin duyup, dinle
Kem demeyesin dilinle
Barışık ol sen kendinle;
Şerri tutma hiç elinle,

Sarmalansın kardeşçe kol,
Adaletle yürünür yol,
Yaban olma, bakma hiç sol,
Bir ol, iri ol, diri ol;

Gülay SORMAGEÇ

Hâce: Yüksek ilmi ve irfanıyla etrafındaki kişilere yol gösteren, onlara İslam’ın inanç esaslarını detaylı bir şekilde anlatan müderrisler.
Sol bakmak: ön yargılı olmak ve soğuk davranmak

ERENLER

Erenler hey erenler
Gönüllere girenler
Aşk ile demlenenler
Hac-ı Bektaşi gibi

Sevmektir şiarı
Sevgi en büyük karı
Hoşgörünün hep yarı
Derviş Yunus’um gibi

Horasan tüten ocak
Yayıldı köşe, bucak
Mazluma açtı kucak
Ahmet Yesevi gibi

Her halinle yine gel
Sana yoktur hiç engel
Umuda tutun da gel
Rumi Mevlana gibi

Gülay SORMAGEÇ

(Çocuklar için kaleme aldığımız bu şiir Sanatçılar Birliği Başkanı Akın OK tarafından “Gülaynağme” başlığıyla Youtube’da seslendirilmiştir.)

ÇOCUK EĞİTİMİNDE HACI BEKTAŞ-I VELİ ÖĞRETİSİ

“Hakka sadık, halka insaflı ol. Büyüklere himmet ve saygı, küçüklere şefkat, düşmanlara yumuşaklık, dostlara vefa, nefse hâkimiyet, dervişlere cömertlik, bilginlere alçak gönüllülük göster ve cahillere sükût et.”

“Küçüklere şefkat” cümlesiyle çocuklara merhamet ve sevgiyle rehberlik ifade edilmektedir. Peygamberimizin “Küçüklerini sevmeyen bizden değildir.” Öğüdü ile ne kadar örtüşmektedir. Bu bağlamda yaptığımız söyleşilerden de ortaya çıkanda budur. Isparta Bektaşi Ocak Zadelerinden İbrahim Özçelik; Çorlu Kırklar Cem Evi Kurumsal Dedesi İbrahim Bayer; Çorlu Cem Vakfı Başkanı Dr. Muzaffer Birdal ile gerçekleştirdiğimiz söyleşiden bizde kalanları paylaşıyoruz. Bu zamana kadar hayatımızda yer etmiş Alevi-Bektaşi kardeşlerimizden edindiğimiz tecrübeyi zaman zaman Perşembe geceleri ibadet maksadıyla toplanılan cem evi ziyaretimizden harmanlayarak, çocuk eğitiminde Hac-ı Bektaşi veli öğretisinin önemi ve etkisi üzerine hasbihal ettik. Bu ziyaretlerimizde özellikle gençlerin edebi, saygısı, ağır başlılığı, meclis içinde erkânı öncelemeleri, çocukların sessizliği ve olgunluğu dikkatimizi çekmişti. Çocuk çocukluğunu işler elbette ama cem evinde şahit olduğum çocukların yüz ifadesinde ve davranışlarındaki ölçü şahsımı çok etkilemiştir. Bu makaleyi ve söyleşiyi gerçekleştirmemde bu gördüklerim ve hissettiklerim itici güç olmuştur. Söyleşi yaptığımız; Isparta Bektaşi Ocak Zadelerinden İbrahim Özçelik; Çorlu Kırklar Cem Evi Kurumsal Dedesi İbrahim Bayer beyefendilere şu soruları sorduk.

Sizin kimlik ve kişiliğinizin inşasında Hacı Bektaş-ı Veli öğretisinin etkisi nedir? Bu bağlamda çocukluğunuzda yahut gençliğinizde unutamadığınız anılarınız var mı? Cem evinde gençlerin edep-erkâna bağlılığı ve naif tavrı şahsımın çok dikkatini çekmiş ve hayranlık uyandırmıştır, bunu nasıl başarıyorsunuz? Okullarımızda Horasan erenleri yeterince anlatılıyor mu?

Verilen cevaplarda en can alıcı noktaları burada dile getirmek istiyorum. Isparta Bektaşi Ocak Zadelerinden İbrahim Özçelik; çocuklar konusunda çok dikkatli ve hassas davranıldığını asla onurunu kıran, kişiliğini zedeleyen aşağılayıcı, hakaret içeren cümlelerin kurulmadığını ifade etti. Kalıplama yerine yaşayarak örnek olmanın önemsendiğini böylelikle bağırıp, çağırmadan, hırpalanmadan büyütülen çocukların meclislerde de olgunluk göstermesinin zor olmadığını ifade ettiler.

Çorlu Kırklar Cem Evi Kurumsal Dedesi İbrahim Bayer beyefendi ise; sevgi, saygı, hoşgörü, şeffaflık, demokrasi (kendini özgürce ifade etme) dediğimiz bu değerleri çocuklarımızı ve gençlerimizi kalıplamadan kendiliğinden köklerinden su verilen ağaç misali yavaş yavaş ve sindirerek öğrendiklerini ifade ettiler. Çocuklara emanet sorumluluğu ile yaklaşıldığı ve böyle kabullenildiğini ifade ettiler. Alevilik; İslam’ın Türkmen yorumu, tasavvufun derin yoludur. Nefesler Kur’an’ın Türkçe yorumu olarak erenler tarafından dile getirilmiştir. Cem esnasında nefesleri işiterek büyüyen çocukların bundan etkilenmemeleri mümkün değildir. Rızalık; dara çekilmek, düşkün olmamak yani yoldan çıkmamak çok önemlidir, ölen yakının arkasından erkân kurulması çok önemlidir. Bütün bu saydıklarımızı yaşayarak öğrenen çocukların kişilik gelişiminde ve kimlik oluşumunda çok önemli yerinin olduğunu ifade ettiler.

Çorlu Cem Vakfı Başkanı Muzaffer Birdal beyefendi de; edep- erkân ailemden aldığım en önemli mirastır. Babamın: “doğru durun, doğru duvar yıkılmaz” öğüdünü kulağıma küpe ve kendime hayat düsturu yaptım. Kimlik ve kişiliğimin inşasında bu cümle önemli mihenk taşı oldu diyerek kısa ve öz ifade ettiler. Çocukluğumdan hafızamda kalan hatıra annem bizi yıkadıktan sonra son fasıl geyik gözüyle yıkardı, çıkarırken de Ya Allah, Ya Muhammet, Ya Ali diyerek çıkarırlardı. Bunu hiç unutamadığını ifade ettiler.

Kültürlenme yoluyla öğrenilen ve kuşaktan kuşağa aktarılan bilgi, beceri ve davranışlar hiç şüphesiz her insan için kişilik ve kimliğinin inşasında temeldir. Söyleşimizden de çıkardığımız sonuç bu zaten.

SONUÇ

Söyleşimizden kısaca çıkardığımız sonucu özetlersek, düşkünlük olarak adlandırılan yola uymama, etkin bir terbiye yöntemi ve önemli bir yaptırımdır. Çocukları kalıplamak değil, sevgiyle rehberlik etmek, Çocuklara hakaret ve onurunu rencide edici söz ve davranışlarda bulunmamak. Rızalık olarak formüle edilen kul hakkına riayet oldukça önemli bir sorumluluktur. İnsana değer ve insan gönlüne özen göstermek esastır. Kadın, erkek eşittir ve her ikisi de insandır. Ayrımcı söylem ve davranışa yer yoktur. Sözlü kültür öğretinin eğitim aracı olarak kullanılmasında oldukça önemlidir. Nefes çok önemli yer tutar. Çünkü nefes Kur’an’ın Türkçe yorumu olarak erenler tarafından dile getirilmiştir. Bağlama: Telli Kur’an; Çalıp, söyleyen: Dilli Kur’an olarak oldukça saygındır ve önemli bir eğitim aracıdır. Dara çekilmek: Ölmeden önce ölmek, pir huzurunda Allah’a söz vermek insanın kendini kontrol altına alması açısından oldukça etkindir. Dengeyi gözetmek önemlidir. Örneğin acıkmak ve uyumak bir ihtiyaçtır ama sınırsız değildir. Yeteri kadar olmalıdır. Kendimize eziyet etmemek esastır. Çalışmak çok önemlidir. İbadet olarak görülür ve çalışırken gerçekleşen her eylem kutsaldır ve ibadet hükmündedir. Yaratılan her şeye ibret nazarıyla bakmayı öğrenmek; akıl, fikir, mantık birlikteliğiyle yol alına bilineceğini iyi anlamak ve ihmal etmemek. İlme önem vermek esastır. Şeffaflık önemli çünkü İslam tamamen şeffaftır!

Bütün bunlardan bizde uyanan kuvvetli düşünce cami kadar cem evlerine de çocukların ve gençlerin gitmelerinin olgunlaşma noktasında önemli katkılar sağlayacağı istikametindedir. Elbette bunun için şeffaflığını savunduğumuz ve bundan kuşku duymadığımız dinimiz gibi şeffaflık esas alınmalı, önyargılardan kurtulmalıyız ki; Hacı Bektaş-ı ve Horasan Erenlerinin Kur’an ve sünnet esas alınarak açtığı yolda ilerlememiz mümkün olabilsin. Birlik çerağının yanmasında da bu önemlidir.

Edebiyatımızda sözlü Kültür önemli bir yer tutmaktadır. Horasan Erenleri sözlü kültürün öncülerindendir. Bizim konumuz Hacı Bektaş-ı Veli olduğu için sözlü kültürün nefeslerle aktarıldığı bir gerçektir. Çocukların ve gençlerin meclislerde nefes söyleyenleri modellemeleri oldukça etkindir. Hali, tavrı, söyledikleri imbikten süzülürcesine ruhlarına ve dimağlarına işlemektedir. Öyleyse bu gerçeği görmezden gelemeyeceğimizi iyi anlamamız gerekiyor!

Gülay SORMAGEÇ
Yazar- Şair- Güftekâr

Hacı Bektaş-I Veli Öğretisi Ve Çocuk Eğitimi…Gülay SORMAGEÇ -OZANLAR OCAĞI GN.BŞK. YARD. / TURKISHFORUM -ABDULLAH TÜRER YENR - gulay sormagec

Yorumlar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir