31 Ocak’ta(1990) Prof. Muammer Aksoy,
1 Şubat’ta (1979) da Abdi İpekçi hainlerce öldürülmüştü
Türkiye’nin aydınlık yüzünü ışıtan Cumhuriyet aydınlanmacılarını anıları önünde saygıyla eğiliyoruz.
“Hafıza-i beşer nisyan ile maluldür.” sözünün dikkat çeketiği toplumsal belleği törpülenmiş ulusların sürüleşeceğini usumuzdan yitrimemeliyiz..
Saygılarımla
31.1.2022 P.tesi
***
Aksoy, yaşamını Cumhuriyet Devrimleri’ni, Atatürkçü düşünceyi yeni kuşaklara öğretilmesine adamış bir aydındı. Kurucularından olduğu ADD’nin açılmasından 7 ay sonra, 31 Ocak 1990 günü Ankara Bahçelievler’deki evinin önünde kurşunlanarak öldürülmüştü(1) Aksoy “ Benim güzel yurdumda bu kadar fikir zenginliği varken, fikirlere kurşun işlemeyeceğinden emin olarak,susmaya cesaret edemeyecek kadar yüreğim var benim “ sözünde devrimlerin tamamlanacağına olan güven vardır.
***
A. İpekçi, gazetecilik yaşamında Atatürkçülüğü, barışı, düşünce özgürlüğünü, ülkenin bağımsızlığını savundu. Basın, düşün aydınını 1 Şubat 1979 gecesi arabasında tetikçi M.Ali Ağca öldürmüştü. Cumhuriyet Devrimlerine bağlılığını A. İpekçi’ “Harf İnkılâbı Atatürk İnkılâpları’nın en ilerisinde olanıdır. İnkılâplarda …..en ileri iki tanesi vardır: Biri harf inkılâbıdır, biri de kadınların cemiyete girmesi, kadın hürriyetidir…” sözüyle açıklar.
***
ARTI(+) VARLARIMIZ EKSİ(-) VARLARIMIZI ALT EDECEK
• Hainlerimiz, memleket satıcılarımız var.
• İşbirlikçilerimiz, çıkarcılarımız, zalimlerimiz var bizim.
• Pir Sultan Abdal, devletin malını çaldığı….. için asılmadı,
• Bahriye Üçok,Turan Dursun Kuran-ı Kerim’e küfrettiği için öldürülmedi.
•Uğur Mumcu, Abdi İpekçi, Ahmet Taner Kışlalı, İlhan Selçuk yolsuzluk yaptıkları, sömürüyü kabul ettikleri için yargılanmadı.
•Aydınlarımız…demokrasi…adına,bugünkü namussuzluk adına katledildiler.
• Abdi İpekçi’yi mi? Muammer Aksoy’u mu? Uğur Mumcu’yu mu? Yoksa Mustafa Kemal’imi? Hiçbirini susturamadılar.
• Toplumsal bellek hiç bir şeyi unutmaz.
•Haksızlığa,yolsuzluğ,adaletsizliğe, namussuzluğa, iki yüzlülüğe başkaldırıyı öğrendiği …. önderleri var Türk milletinin(*)
Muammer Aksoy (1917 – 1990)Kimdir?
7 yılında Antalya İbrada’da doğdu. 1939’da Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nden mezun olduktan sonra Zürih Üniversitesi Hukuk ve Devlet Bilimleri Fakültesi’nde doktora yaptı. Türkiye’ye döndükten sonra İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi Ticaret Hukuku Kürsüsünde asistanlık ve Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Medeni Hukuk Kürsüsünde öğretim üyeliği yaptı. 1957 yılında üniversite yasasında yapılan değişikliklerin üniversite özerkliğine zarar verdiği gerekçesiyle üniversitedeki görevinden istifa ederek Cumhuriyet Halk Partisi’ne girdi.
27 Mayıs 1960 sonrasında yeniden üniversiteye döndü, Siyasal Bilgiler Fakültesi’nde Anayasa Hukuku profesörü oldu. 1960-1961 yıllarında kurucu mecliste Antalya temsilcisi olarak çalıştı. 1961 Anayasasının hazırlanması sırasında Anayasa komisyonu sözcülüğü ve CHP parti meclisi üyeliği görevlerinde bulundu. 12 Mart 1971 muhtırasından sonra sıkıyönetimce tutuklandı ancak yargılama sonucunda aklandı. 1977’de CHP İstanbul milletvekili olarak parlamentoya girdi. Avrupa Konseyi Türkiye temsilciliği ve Türk Hukuk Kurumu başkanlığı görevlerini yürüttü. 12 Eylül 1980’den sonra Ankara Barosu başkanlığına seçildi.
1989’da Hıfzı Veldet Velidedeoğlu, Bahri Savcı, Münci Kapani ve Bahriye Üçok gibi aydınlarla birlikte Atatürkçü Düşünce Derneği’ni kurdu ve Kurucu Genel Başkan olarak çalıştı. 31 Ocak 1990 günü Ankara Bahçelievler’deki evinin önünde kurşunlanarak öldürüldü.
ABDİ İPEKÇİ KİMDİR?
İlköğrenimini gördükten sonra Galatasaray Lisesini bitirdi. Sonra bir müddet Hukuk Fakültesine devam etti. Yeni Sabah, Yeni İstanbulve İstanbul Ekspres Gazetesi gibi çeşitli gazetelerde spor muhabiri, sayfa sekreteri ve yazı işleri müdürü olarak çalıştı. Ali Naci Karacan’ın çıkardığı Milliyet Gazetesinin yazı işleri müdürü (1954), bir süre sonra da genel yayın müdürü oldu.1961 senesinden öldürüldüğü 1 Şubat 1979 tarihine kadar aynı gazetenin başyazarlığını da yürüten Abdi İpekçi, Türkiye Gazeteciler Sendikası, Türkiye Basın Enstitüsü Başkanlığı, İstanbul Gazeteciler Cemiyeti ve Uluslararası Basın Enstitüsünün ikinci başkanlığı, Basın Şeref Divanı genel sekreterliği gibi vazifelerde bulundu. Yazılarında Atatürkçülüğü, barışı, düşünce özgürlüğünü, ülkenin bağımsızlık ve bütünlüğünü savundu.
1970’li yıllardaki anarşi ve terörün önlenmesi için iktidarla muhalefet liderleri arasında da yapıcı bir diyalog kurulmasından yana olan, devlet yönetiminde partizanlığın ve duygusallığın yerini akılcı, çağdaş, ılımlı bir uygulamanın almasını isteyen İpekçi, 1 Şubat 1979 gecesi İstanbul Maçka’daki evinin yakınlarında arabasında iken Mehmet Ali Ağca tarafından öldürüldü. Mehmet Ali Ağca’nın verdiği ifade de Abdi İpekçi’ye 5 – 6 el ateş ettiğini söylemiştir. Fakat olay yerinde 9 mermi ele geçirilmiştir. Bu da bir ikinci kişinin olduğunu göstermiştir. O daOral Çelik’tir. Oral Çelik ve Mehmet Şener suikastı beraber planlamış Mehmet Ali Ağca da tetikçi olarak sonradan aralarına katılmıştır.
Yazıları posta kutunda oku