Türkiye’nin Adalet Bakanı istifa etmiş olabilir, İlahî Adalet hâlâ görevindedir. ÜLKER FERMANKIZI -VOİCEPRESS.AZ / TÜRKİSHFORUM – ABDULLAH TÜRER YENER
Farkındaysanız, gündemi saçma sapan konularla zapt ederek, perde arkasından zamları hayatımızın bir parçası gibi bize öyle bir sırıyorlar ki, elimizden sessizce izlemekten başka bir şey gelmiyor.
Daha önce dolardı suçlu…
Yani Dolar yükseldiği için, zam yapılıyordu. Şimdi dolar durduğu yerden kıpırdamıyor. Ama zamlar dinmiyor. Sesimizi çıkarınca 1 TL indirim yaparak, ertesi gün 10 TL zam yapan bir ortam bu adaletsizliği bize Sezen Aksu’nun 4 sene önce yazdığı şiirin sözlerini eleştirerek, bir hafta- on gün gündemi bu konularla zapt ediyor ve bu numarayı bize yutturmaya çalışıyor…
Tıpkı ac çocuğuna ekmek götüremeyip, soba üzerinde taş dolu tencere kaynatarak, ac çocuğunu uyutan bir çaresiz anne gibi, bize de, “Sezen Aksu’nun şiir sözlerini” haftalarca tartışarak, oyalayıp, zamları sırtımızı bükene kadar bize sırımakta oldukları gibi…
Şimdide bir bakan görevinden istifa etmiş. Haftalarca milleti oyalayacak bir konu daha…
Geçen gün Gebze’de 180 kişi bir fabrikanın kapanması ile işsiz kalmış. Bunu neden tartışmıyoruz? Ama bir bakanın istifa etmesi, üçüncü dünya savaşı gibi, herkes tarafından şaşkınlık ve büyük rezonans olarak takip ediliyor.
Amacımız ne Kazakıstan’dakı olayların, ne de 15 Temmuz olaylarının tekrarlanması değil.
Asla!
Ama ülke bizim ülkemiz…
Halk da bizim halkımız. Oyaladığımız da, zamla sırtlarını bükmeğe çalışdıklarımız da, bizim olanlardır. Ne fransız, ne ingiliz, ne de bir başka biridir.
Biliyor musunuz, neye şaşırıyorum?
Türkiye’de cami çok, orucunu, namazını aksatmadan yapan da çok. Özellikle devleti yöneten iktidarın dine olan düşkünlüğü beni olumlu etkiliyordu.
Düşünüyordum ki, İslam’a, Kurani Kerim’e bu kadar dayanarak, yönetilen ülkede zengin ve fakir arasındaki fark kalmaz. Kalmamalı yani…
Ama dini ve kültürel değerlere sadık bir ülkede “zam” politikası ile İslam’i adaletin nasıl zıtlık taşıdığını ve her kesin bu durumu normal karşılayarak, hayatımızda sadece normal olmayanın, “Sezen Aksu şiir sözleri” veya “Adalet bakanının istifası” kimi bunları tartışıyor olmamız biraz komik gelmiyor mu?..
Bugün öğretmen olarak, atanamayan bir genç evladımızın intihar ederek, hayatına son vermesi içler acısı olay tartışılmalıdır…
Üç senedir atanmak için bizzat uğraşan biri gibi, mevcut eğitim sisteminin insanı canından usandırdıklarını, diye bilirim. Üç sene bitmez tükenmez evrak toplanması için kurumdan kuruma sürükleyen mevcut eğitim sistemi, sonda tüm evrakları tamamlayınca “bu kadar Türk vatandaşı varken, seni mi alacağız?..” diyorsa, başka çare ne?
Böyle bir durumda, zamlar da Arafat’taki deve kervanı gibi bitip tükenmek bilmiyor…
Ey resmi kurumlardaki kravatlı arkadaşlar,
Gözlerinizdeki o pembe gözlükleri bir on dakikalık çıkarın!
Milletin sabrının Çin haddi olmadığının, ve bir sonu olduğu gerçeğini kabullenin artık!
Türkiye’nin Adalet Bakanı istifa etmiş olabilir, ama İlahî Adalet hâlâ görevindedir…
Ulker Fermankızı
Yazıları posta kutunda oku