Uluslararası Saydamlık Örgütü (Transparency International:TI) 2021 yılı Yolsuzluk Algı Endeksi’ni 25 Ocak’ta yayınlamıştır. Türkiye, son 10 yılda en çok puan kaybeden ülkeler arasında yer alarak 38 puanla 180 ülke arasında 96’ncı sıraya gerilemiştir. Endeks, Örgüt tarafından 1995 yılından bu yana her yıl yayınlanmakta, 11 farklı uluslararası kurumun 12 farklı araştırmasının bulguları değerlendirmelerde esas alınmaktadır.
Endeks’te; dünyada temel insan hakları ve özgürlük ihlallerinin endişe duyulacak seviyelerde gerilediği, bunun yolsuzluğu arttırdığına dikkat çekilmiş, otoriter rejimlerin demokrasilerin yerini almaya başladığı belirtilmiştir. Yolsuzluk Algı Endeksi’nde ülkeler sıfırdan yüze kadar sıralanmakta 0 en yüksek, 100 ise en düşük yolsuzluk algısını göstermektedir.
Endeks’te dünyadaki ülkelerin üçte ikisinden fazlası 50’in altında puan aldığı için yolsuzluk dünya genelinde azalmamıştır. Ülkelerin puanlarını en çok etkileyen sebeplerin başında yaygın “rüşvet”ve “yolsuzluklar” gelmektedir. Yolsuzluk Algı Endeksi’nde birinci sırayı 88’er puanla Danimarka, Finlandiya ve Yeni Zelanda paylaşırken, daha sonra 85 puanla Norveç, Singapur ve İsveç yer almıştır.
Türkiye dünya sıralamasında 2002 yılında 64’ncü, 2003 ve 2004’te 77’nci, 2005’te 65’nci, 2006’da 60’ncı, 2007’de 64’ncü, 2008’de 58’nci, 2009’da 61’nci, 2010’da 56’ncı, 2011’de 61’nci olmuştur.
Son 7 yılda 11 sıra yükselmesine rağmen yolsuzlukların yaygın olan ülkeler grubundan çıkamamıştır. Türkiye dahil 27 ülkede son yıllarda önemli puan kaybı gerçekleşmiştir. Afrika ile Körfez ülkelerinden daha kötü yolsuzluk algısına sahip olan Türkiye’nin ardından en büyük düşüş 4’er puanla Çin ve Angola’da olmuştur. Türkiye’nin olumsuz performansı 17-25 Aralık soruşturmaları ile ilişkilendirilmiştir.
38 OECD üyesi ülkeler arasında 37’nci olan Türkiye, G20 ülkeleri arasında sondan üçüncü sıradadır. 2013 yılında Doğu Avrupa ve Orta Asya ülkeler grubunda lider konumda bulunurken 2021 yılında yedinciliğe gerilemiştir. Küresel sıralamada ekonomik, sosyal ve politik istikrarsızlıkların yoğun olduğu birçok ülkenin gerisinde kalmış, son 10 yılda en çok puan kaybeden ülkeler arasına girmiştir.
6 yıl önce 7 Aralık 2014 tarihinde Turkish Forum’da (ABD) yayınlanan yazımdaki tespitimin bugün de geçerli olması üzücüdür: “Bu yılki yolsuzluk endeksinde Türkiye, Avrupa’da yolsuzluğun en yüksek olarak görüldüğü ülkeler grubunda değerlendirilmiştir. Ülke sıralamasında geçen yıla göre 11 basamak gerileyerek 64’ncü sıraya (Umman ve Makedonya ile aynı) düşmüş, 175 ülke arasında puanı ve sıralaması en çok düşen ülke olan Türkiye, bu sonuçla listede 2002’deki sırasına gerilemiştir.” (https://www.turkishnews.com/tr/content/2014/12/07/yolsuzluk-liginde-turkiye-sinifta-kaldi/)
Geçen sürede bir ilerleme sağlamamasının önemli sebeplerinden biri, belki de en önemlisi Türkiye’de hukuka ve yargıya güvenin azalmasıdır. Devlete duyulan güven azaldıkça ayrı ayrı yasama, yürütme ve yargı kurumlarına güven de azalmaktadır. Türkiye’de yargıya duyulan güveni konu edinen akademik çalışmaların sayısı çok az olup, çalışmaların çoğu da kamuoyu yoklaması seviyesindedir.
Güven, toplumsal ilişkileri etkilediği gibi kişilerin devlet ile olan ilişkileri üzerinde de önemli bir belirleyicidir. Devletin tüm beklentileri karşılayamaması da bütün olarak devlete ve onun kurumlarına olan güvenin azalmasına yol açabilmektedir.
Son dönemde yargı bağımsızlığına ilişkin uluslararası endekslerde Türkiye’nin endeks puanının düşük çıktığı ve ülke sıralamalarında en gerideki ülkeler arasında yer aldığı görülmektedir. Gerek Dünya Adalet Projesi’nin (World Justice Project) ve gerekse Hukukun Üstünlüğü Endeksi’nde (Rule of Law Index) Türkiye alt sıralardadır. 2020 yılında 128 ülke arasında 107’nci sırada yer almıştır. Bu gelişmeler Türkiye’nin son 10 yılda en çok puan kaybeden ülkeler arasında yer alarak 180 ülke arasında 96’ncı sıraya gerilemesinde bu olumsuz gelişmeler rol oynamıştır.
Toplumlar kendi yolsuzlukları ile yüzleşebilmelidir. Toplumun hangi seviyesinden olursa olsun her kişinin eğer yanlış yaptıysa dokunulabilir olması, Türkiye’de yolsuzluk ve rüşvetin önünü alacaktır.
Birleşmiş Milletler Sınır Aşan Örgütlü Suçlarla Mücadele Sözleşmesi’nin (United Nations Convention Against Transnational Organized Crime) 8’nci maddesi ile sınır aşan suç olarak kabul edilen yolsuzluk, son yıllarda uluslararası nitelik kazanmaya başlamış ve daha karmaşık hale gelmiştir.
Saydamlığı engelleyen ve yolsuzluğu besleyen faktörlerin ortadan kaldırılarak, daha adil, hesap verebilir, saydam ve güvenilir bir yönetim anlayışının geliştirilmesi, Türkiye’nin algısını değiştirecektir.
Kişilerin yargı karşısında hesap verebildiği bir Türkiye’nin Yolsuzluk Algılama Endeksi sıralamasındaki yeri de yükselecektir.
Yazıları posta kutunda oku