1980,1993,2001 yıllarındaki yaşananlar nedeni ile 24 Ocak Türkiye’nin uğursuz günüdür
1980,1993,2001 yıllarındaki ülkemizde yaşananlar nedeni ile 24 Ocak Türkiye’nin uğursuz günüdür
1- 24 Ocak 1980’de, AP’nin yasalaştırdığı ‘İktisadi İstikrar Kararları’ ile ülke liberalizmin kucağına atmıştı.
2- 24 Ocak 1993’de Uğur MUMCU,
3- 24 Ocak 2001’de Diyarbakır Emniyet Md. Gaffar Okkan ve beş polisimiz kalleşçe öldürülmüştü
***
24 OCAK (sözde) İSTİKRAR KARARLARI .
• Bundan 42 yıl önce, 1980 12 Eylül askeri darbesi öncesinde Türkiye’nin ekonomik hayatı için milat sayılan 24 Ocak “İktisadi İstikrar Kararları”nın yasal al yapısı Milliyetçi Cephenin başbakanı Süleyman Demirel ‘in AP( Adalet Partisi)’ince atılır.
• Dış dayatmaya teslim olan azınlık hükümeti başbakanı Süleyman Demirel1980 yılı başında, Turgut Özal’ı tam yetkilendirir.
• Özal ekibinin hazırladığı IMF programı “İktisadi İstikrar Kararları” liberalizmim ülkemizde istikrarı için Meclise dayatılır.
• Hala yürürlükteki bu kararlar (yasa) ile yoktan var edilen, geliştirilen Türkiye Cumhuriyeti’nin 60 yıllık doğal, sanayi ve ticari varlıkları haraç mezat satılmaya başlar, yağmalanır.
• DYP Başbakanı Tansu Çiller, 1994 yılının 5 Nisan’ında, (2. kilometre taşı taşı) ekonomiye ilişkin ünlü kararlarını açıklar ve sonrasında “…son sosyalist devleti yıktık.” der. Birinci önemli kilometre taşı, Turgut Özal’ın mimarı olduğu 24 Ocak 1980 kararlarıdır.
• Liberalizmim istikrarı için başlatılan programının 42. yılında varılan yer: Yoksul sayısı 2019’da 17 milyon 207 bin kişiye , yoksulluk oranıysa % 21.3’ü buldu; halk mülksüzleşti, yoksullaştı.(1 )
2-UĞUR MUMCU’NUN KATLİ:
Mumcu, öldürülmeden 16 gün önce (*) (7 Ocak 1993 tarihli) yazısında işaret ettiği konular günümüzde olanları iyi anlamamızda anahtar işlevi görmekte.
– “Temelinde bağımsızlık harcı yatan Cumhuriyetimiz, İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra emperyalistlerin ahtapot kollarında teslim edilmiştir.
– Öyle bir teslimiyettir ki, yer altı zenginliklerimiz çokuluslu şirketlerin emrindedir,
– Öyle bir teslimiyettir ki, petrol, maden ve yabancı sermaye yasaları yabancı uzmanlarca hazırlanmıştır,
– Öyle bir teslimiyettir ki, ülke topraklarının bir bölümü üs adı altında başka devletin genelkurmayına armağan edilmiştir
– Öyle bir teslimiyettir ki, ordumuzun silahları, araç ve gereçleri okyanus ötesi ülkelerin buyruklarına bağlanmıştır.”
3-GAFFAR OKKAN KATLİ:
24 Ocak 2001 Çarşamba… Kara Çarşamba… Saat 17:40. Gaffar Okkan, makamından Valilik Binası’na doğru seyir halindeyken şehrin en işlek caddelerinden biri olan Sezai Karakoç Caddesi’nde pusuya düşürülerek beş polis memuruyla beraber şehit edildi.
Valilik Binası’na gidip Diyarbakır Valisi Ahmet Cemil Serhatlı ile birlikte Diyarbakır Devlet Tiyatrosu’nda gerçekleştirilen Uğur Mumcu Anmasına katılacaklardı. Çok ilginçtir ki suikasttan iki gün önce yani 22 Ocak 2001 Pazartesi günü öğlen vakti Uğur Mumcu’nun ağabeyi Ceyhan Mumcu’yu bizzat arayan Gaffar Okkan, 24 Ocak’ta Uğur Mumcu’nun öldürülmesiyle ilgili ulaştığı çarpıcı bulguları açıklayacağını söylüyor.
Bu bulgular neydi?
Hala bilinmiyor.
***
Kitap okuyamayan milyonlar ” Bilgi sahibi olmadan…” sosyal medya allamesi olur ise toplumsal yaşam nasıl olur?
Uğursuz günlerde katledilen Uğur Mumcu ve Gaffar Okkan’ı,5 polisimizi saygıyla anıyorum. Toplumsal belleğin gadre uğramaması için olanları unutmayalım, torun torbaya unutturmayalım.
24.1.2022 Pazartesi
( *) MOSSAD VE BARZANİ – UĞUR MUMCU (Cumhuriyet, 7 Ocak 1993)
Ortadoğu’nun karanlık bir kuyu olduğu her gün biraz daha anlaşılıyor.
Kanıtlanan son ilişki MOSSAD-Barzani ilişkisidir.
MOSSAD, İsrail’in gizli istihbarat örgütüdür.
Bu örgütün, Kürt lideri Molla Mustafa Barzani ile ilişkileri olduğu söylense daha önce kim inanırdı?
Barzani’nin CIA ile ilişkisi artık belgelendi.
Kimse bu ilişkiye, “Hayır olmadı” diyemiyor.
CIA-Barzani ilişkileri biliniyordu da MOSSAD-Barzani ilişkileri bilinmiyordu.
MOSSAD’ın Barzani ile ilişkileri Londra ve Sydney’de yayınlanan “Israel’s Secret Wars-A History of Israel’s Intelligence Services” adlı kitapta sergileniyor.
Kitap, İngiliz The Guardian gazetesinde 1984 yılından bu yana Tel-Aviv muhabirliğini yapan Ian Black ve Washington’daki Brooking Enstitüsü’nde çalışan öğretim üyesi Benny Morris tarafından yazılmış.
Kitapta MOSSAD-Barzani ilişkileri, İsrail Dışişleri Bakanlığı ve MOSSAD yazışmalarına dayanılarak açıklanıyor.
Önsözde, kitabın yayından önce İsrail ordu yetkilileri tarafından da incelendiği yazılıyor.
Kitapta 1967 Arap-İsrail Savaşı’ndan sonra, MOSSAD’ın Kürtlerle ilişki kurduğu (sh.327), Mısırlı ünlü gazeteci Hasan el-Heykel’in İsrailli subayların Kürtler aracılığıyla Irak’tan radyo bağlantıları kurduğunu 1971 yılında açıkladığı anlatılıyor.
1969 yılı Mart ayında Kerkük petrollerine yapılan saldırının da İsrail tarafından yapıldığı açıklanıyor. 1972 yılında imzalanan Sovyet-Irak Dostluk Antlaşması’ndan sonra İran Şahı ABD Başkanı Nixon ile gizli görüşme yapıyor; bu gizli görüşmeden sonra CIA tarafından “Kürdistan Demokratik Partisi”ne üç yıl içinde 24 milyon dolar gönderiliyor.
Barzani’nin Irak rejimine karşı ayaklandığı yıllarda, ABD-İsrail-İran üçlüsü bu ayaklanmayı destekliyor. Barzani-ABD ilişkileri, ABD Dışişleri eski bakanı Henry Kissinger eliyle yürütülüyor.
MOSSAD-Barzani ilişkileri de İsrail’in Tahran’daki askeri ateşesi Yaakov Nimrodi (MOSSAD Ajanı) aracılığı ile gerçekleşiyor.
Nimrodi’nin üstlendiği görev ilginç:
Nimrodi Sovyet silahlarının Barzani’nin eline geçmesinde rol oynuyor. (sh. 328-329)
Kitapta, MOSSAD’dan Kürtler’e 50 milyon dolar para verildiği, ABD kaynaklarına dayanarak açıklanıyor. (sh.328)
70’li yıllardaki bu ilişkiler bugün sürüyor mu?
Kitaba göre sürüyor.
“Körfez Savaşı” sırasında Irak’ın attığı Scud füzelerinin Tel-Aviv’e düşmesi üzerine bu ilişkiler yeniden başladı. (sh.521)
Baba Molla Mustafa Barzani ile kurulan ilişkiler, şimdi de oğul Mesud Barzani ile sürüyor.
MOSSAD, Barzani’ye Avrupa kahvelerinde çekler vererek bu desteği sürdürüyor.
Kitapta, Mesud Barzani’nin İsrail’e gizlice giderek yardım istediği yazılıyor.
Bu ilişkiler sürüyor ve anlaşılıyor ki daha da sürecek…
Gizli yollarla sürecek, açık yollarla sürecek…
İlgi belli…
İlişki de belli…
Kürtler sömürgeciliğe karşı bağımsızlık savaşı yapıyorlarsa ne işi var CIA ve MOSSAD’ın Kürtler arasında?
Yoksa CIA ve MOSSAD, antiemperyalist savaş veriyorlar da dünya bu savaşın farkında değil mi?
(Uğur MUMCU, Cumhuriyet, 7 Ocak 1993)
( 1 )https://www.cumhuriyet.com.tr/haber/genel-is-sendikasi-arastirmasina-gore-yoksul-sayisi-iki-yilda-yuzde-84-artti-1807909